Gaziantep'te eklem ağrılarına ve soğuk algınlığına karşı tüketilmesi tavsiye edilen beyran ve paça kış aylarında şifa dağıtıyor. İçerisindeki sarımsak sosu ve özel suyu ile doğal antibiyotik özelliği taşıyan beyran ve paça, Gastronomi kenti Gaziantep’te kış aylarının vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alıyor.
İçinde kemik suyu, et, pirinç, sarımsak ve çeşitli baharatların yer aldığı tescilli lezzet beyran özellikle sabah erken saatlerinde tüketilirken, bu lezzete gece yarısı da ulaşılabiliyor. Kentte, soğuk algınlığına ve gribe karşı korunmak isteyenler, beyran ve paçanın servis edildiği restoranların yolunu tutuyor.
Beyranın Osmanlı döneminde padişah yemeği olarak bilindiğini anlatan paça ve beyran restoran işletmecisi Ahmet Çadır, beyranın yapılışını anlatarak, "Beyran Gaziantep yöresine ait kuzunun kürek ve boyun etinden oluşan, efsanevi Osmanlı zamanında bey yemeği, padişah yemeği. Bunu genellikle Gaziantep halkı olsun, dışarıdan gelen misafirler olsun sabah vakitlerinde yenilirdi, ama son yıllarda Gaziantep’e gelen turist sayısının fazlalığından dolayı gece 2’ye kadar hizmet vermekteyiz” dedi.
Beyranın şifa kaynağı olarak bilindiğini belirten Çadır, “Beyran ve paça deyince Gaziantep halkının aklına beyranın sağlık ve şifa kaynağı olarak bilinir. Çünkü beyranın içinde kuzunun boyun ve kürek eti var, ilikli kemik var, şifalı bir suyumuz var. Bu suyu kendimiz özel olarak hazırlıyoruz. Acı ve sarımsak barındırıyor. Üzerine limon sıkıp, c vitamini oluşturuyoruz. Kışın Gaziantepli halk çoğu zaman soğuk algınlığında grip olduğunda işletmelerimize gelir, paça ve beyranımızın tadına bakar, yer ve şifayı bulur. Sizleri de Gaziantep’te şifa bulmaya bekleriz” diye konuştu.
Paçanın yapılışını anlatan Çadır, "Paçayı kuzu kellelerinden oluşturuyoruz. Onu da 12 saat boyunca pişirip, tekrardan kemiklerinden ayırıp tezgahlarımıza sunuyoruz. Suyuyla, sarımsak ve acıyla özdeşleştirip, servise sunuyoruz. Kelle paça da son yıllarda Canan Karatay’ın da dediği gibi ‘botoks yaptırmayın, kelle paça yiyin’ diyor. Yani her derde deva şifa kaynağı yemek dağıtıyoruz. Gaziantep yöresinde insanlar hastalandığı zaman kendilerini antibiyotiğe vurmazlar, doğal antibiyotik olan paça ve beyrana yönelirler. Kışın kentte kuru bir soğuk olur ve Gaziantepliler bunun önlemini paça ve beyrandan alırlar” şeklinde konuştu.
Bir kilo haşlanmış ve ayıklanmış kelle eti
2 adet haşlanmış ayak
2 adet yumurtanın sarısı
4 yemek kaşığı yoğurt
3 diş sarımsak
1/2 adet limonun suyu
Bir yemek kaşığı un
Bir yemek kaşığı tereyağı
2 litre su
İlk olarak tereyağunu kızdırın ve unu kavurun.
Çırpma teliyle unu kavururken bir yandan tencereye suyunu ilave edin ve kaynamaya bırakın.
Su kaynarken bir kasenin içinde yumurta sarılarını, yumurta suyunu ve yoğurdu çırpın.
Kaynayan suyun içinden bir kepçe alın ve yumurtalı karışımın içine koyarak hızlı bir şekilde karıştırın.
Kasedeki karışımı ise şimdi kaynayan suyun içine alın ve çorbayı bir yandan kesilmemesi için hızlı bir şekilde karıştırın.
Çorba kaynarken içine haşlanmış kelle etini, ayakları ve ezilmiş sarımsağı ilave edin.
Tuzunu da ekledikten sonra çorbayı 10 dakika kaynatın. Afiyet olsun.
1 kg kuzu gerdan
1 çay bardağı pirinç
6 su bardağı su
2 yemek kaşığı tereyağ
2 tatlı kaşığı biber salçası
2 tatlı kaşığı pul biber
8 diş sarımsak
göz kararı tuz
göz kararı karabiber
Kuzu gerdanları 45 dakika düdüklü tencerede haşlayın. Pişen etleri kemiklerinden didikleyin ve suyunu bir tencereye alın.
Haşlanan etlerin suyunda pirinçleri pişirin.
Ayrı bir sos tenceresinde tereyağını eritin, sarımsakları soteleyip salçayı ve pul biberi ekleyin. Sos kıvamı alana kadar pişirin.
Pişen pirinçlerin içine didiklediğiniz etleri ve hazırladığınız sosu döküp, bir taşım kaynatın ve servis edin.
Beyran çorbasının 100 gramı 150 kilodur. Çok masum bir çorba değildir. Sık tüketmek yerine haftada bir kez içerek hem kilonuzu koruyabilir hem de şifasından faydalanabilirsiniz.