Bilecik’te DİSK’e bağlı Cam Keramik-İş Sendikası ile Türk İş’e bağlı Petrol-İş Sendikası tarafından organize edilen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü programına katılım az olurken, Bilecik Cam Keramik-İş Sendikası Genel Sekreteri Ergin Ay, "İsterdik ki bugün Bilecik’te meydanlar dolsun" dedi.Bilecik’te 1 Mayıs yoğun güvenlik önlemleri arasında kutlanırken, Bilecik Yol-İş Sendikası ve Bilecik Tüm Emekliler Sendikasına üye işçiler ile siyasi parti temcilileri Bilecik Belediye Sosyal Tesisler Aile Çay Bahçesi önünde toplandı. Grup, ‘Direne direne kazanacağız’, ‘Dünya yerinden oynar, işçiler birlik olsa, İş ekmek yoksa barışta yok’, ‘Yaşasın 1 Mayıs’sloganları atarak Teyfikbey Caddesi ve Cumhuriyet Caddesi üzerinden Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdü."1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü Bilecik’te biraz buruk kutluyoruz"Burada toplanan kalabalığa seslenen Bilecik Cam Keramik-İş Sendikası Genel Sekreteri Ergin Ay, dünya işçi sınıfının bayramını kutladıklarını belirterek, “Bilecik’te 1 Mayıs’ı biraz buruk kutluyoruz. On binlerce işçinin, emekçinin yaşadığı bir sanayi kenti olan Bilecik’te, 1 Mayıs kutlamalarına daha kalabalık bir miting yakışırdı. İsterdik ki bugün bu alana sığmayalım. İsterdik ki işçiler bugün fabrikalarda çalışıyor olmasın. Zorunlu mesailerde bugün işçilerin büyük bir çoğunluğu çalıştırılıyor arkadaşlar. İsterdik ki hiçbir konfederasyonu ayırımı yapılmadan, hiçbir sendika ayırımı yapılmadan Bilecik’teki bütün sendikacılarımız, bütün işçi kardeşlerimiz burada bu meydanda olsunlar. İsterdik ki memur sendikalarımız da burada olsun. İş güvencelerini ortadan kaldıracak yasal düzenlemelere itirazlarını göstersinler. İsterdik ki üretici köylümüz, öğrencimiz, esnafımız tüm emekçiler bu meydanlara sığmasın, taşsın. Ama şuna yürekten inanıyoruz önümüzdeki yıl 1 Mayıs’ta bunu hep birlikte başaracağız. Bu meydana sığmayacağız” dedi.“Türkiye’de kayıtlı 16 milyon işçi var”Ay konuşmasının devamında Türkiye’de kayıtlı 16 milyon işçinin olduğunu belirterek, “O kadar çok sorunumuz var ki, o kadar çok talebimiz var ki bunları burada konuşmadan, dile getirmeden 1 Mayısın da hakkını vermek mümkün değil. Bunların en başında tabi ki ücretler geliyor. Türkiye’deki işçilerin neredeyse tamamına yakını asgari ücret seviyesinde maaşlarla çalışıyor. Türkiye’de kayıtlı 16 milyon işçi var. Bir o kadar da kayıt dışı çalışan olduğu söyleniyor. Kayıt dışı çalışanların durumu daha da kötü. Asgari ücrete ne zaman 3 kuruş zam yapılsa hemen arkasından temel tüketim maddelerine her şeye 6 kuruş zam yapılıyor. Zamlardan sonra yaşamımızda bir iyileşme olması gerekirken maalesef daha da yoksullaşıyoruz. Evde en az iki kişi çalışmazsa, zorunlu mesailer olmazsa geçinmek mümkün değil. Bahaneler hep aynı arkadaşlar. Maliyetler artarsa patronlar rekabet edemez. İşçi çıkarmak zorunda kalırlar diyorlar. Hep aynı hikayeyi anlatıyorlar. Bakın Sanayi Bakanlığının kendi yayınladığı verilere göre patronların karları her sene katlanarak artıyor. Yüzde 60, yüzde 70 ve yüzde 100’lere varan karları açıklıyorlar. Evet, bir büyüme var. Ama sadece patronlar büyüyor. İşçiler de daha çok yoksullaşıyor. Biz bunları dile getirdiğimiz zaman bizlere siz servet düşmanı mısınız diyorlar. Biz sadece insanca çalışmak ve insanca yaşamak istiyoruz. İstiyoruz derken bunun hak verilmez alınır onu da çok iyi biliyoruz ve alacağız. Eninde sonunda bu haklarımızı alacağız” ifadelerine yer verdi.Konuşmaların ardından işçiler müzik eşliğinde halay çekti. Grup daha sonra olaysız şekilde alandan ayrıldı.