KCK’nın, "Çekilmeyi durdurduk" açıklaması, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde barış umudunu köreltti. Huzur ve güven ortamında bölgeye yapılacak yatırımlarla yaşam kalitesini yükseltmek isteyen halk, çözüm sürecinin bozulmasından endişe duyuyor.Yıllardır savaşın sıkıntısını çeken halkın, barışın lezzetini aldıktan sonra tekrar eski günlerine dönmek istemediğini belirten Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası (BİNTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Çalbay, çözüm sürecindeki son gelişmelerle birlikte halkın gergin bir şekilde beklediğini ifade etti. Çatışmasızlık ortamında bölgeye yatırımların arttığını kaydeden Çalbay, “Sürece kim zarar verirse o kaybeder. Bölge insanı artık kan, gözyaşı görmek istemiyor. Halk barış ve yaşam kalitesini yükseltmek istiyor” dedi.“HALK TARAFLARDAN HESAP SORAR”Bingöl Girişimci İşadamları Derneği (BİNGİAD) Başkanı Medeni Arifoğlu ise, barış sürecinin bozulması halinde halkın taraflara hesap soracağını belirterek, “Batıdan gelen iş adamları Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerine yatırım yapma kararı aldı. Süreç devam ederse Bingöl’e yatırımlar artacak. KCK’nın çekilmeyi durdurma kararını yanlış değerlendiriyoruz. Eğer çatışmalar devam ederse bunu başlatanlar hesabını verir. Halk bunun bedelini ödetir” ifadelerini kullandı.“GÖRÜŞMELER KAMUOYUNA AÇIK YAPILMALI”Bingöl Baro Başkanı Erdal Aydemir de, 9 aydır devam eden çözüm sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi için taraflar arasındaki görüşmelerin kapalı kapılar ardında değil, kamuoyu önünde açık ve saydam bir şekilde yapılması gerektiğini söyledi. Sürecin takipçisi ve hakeminin Türkiye kamuoyunun olması gerektiğini ifade eden Aydemir, “Taraflar sürekli birbirini suçlayacak şekilde beyanlar veriyor. Çatışmasızlık sürecinin devamı için tarafların üzerine düşeni yapması gerekiyor” diye konuştu.“KAN, EĞİTİME ZARAR VERİYOR”Anadolu Eğitim-Sen İl Temsilcisi Veysel Çeliker, kan ve gözyaşının olduğu bir coğrafyada eğitim öğretim faaliyetlerinin de zarar gördüğünü kaydederek, “İnsan kanının dökülmesi bu halkı yormuştur. Halkın tek beklentisi huzurlu ve güvenli bir coğrafyada evlatlarını yetiştirmektir. 8-9 aylık huzur süreci, eğitim camiasının sorunlarını, eksikliklerini konuşması için ortam hazırlamıştır. Kan ve gözyaşının olduğu bir coğrafyada eğitim öğretim faaliyetleri de zarar görüyor. Memleketi yönetenler ve söz konusu taraflar sokağın sesine kulak vermeli ve alacakları kararların çocuklarımızın geleceğine etkisi olacağını unutmamalıdırlar” dedi.“HÜKÜMET ÇÖZÜMDE KARARLI”Hükümetin büyük bir risk alarak çözüm sürecini başlattığını belirten AK Parti Bingöl İl Başkanı Cevdet Çalbay, “Hükümetimiz bu sorunu çözmede kararlı ancak karşı taraftan gerekli kararlılığı göremiyoruz. Kandil ayrı konuşuyor, BDP ayrı, İmralı ayrı konuşuyor. Ayrıca Anayasa çalışmalarında da birtakım sorunlar yaşandı. Anayasa çalışmaları tek partiyle yapılacak bir iş değil. Partiler arasında uzlaşı sağlanması gerekiyor. Çözümsüzlüğün ne olduğunu en fazla bölge halkı bilir. Yıllarca sıkıntı çeken, Bingöl başta olmak üzere bölge illerdir. Çözüm sürecinin başlamasıyla bölgeye bir huzur geldi. Bu huzurun bozulmamasını temenni ediyoruz. Bu süreçte şiddet ve kan olmamalı” şeklinde konuştu.“BARIŞ KOŞULLARI YERİNE GETİRİLMELİ”CHP Bingöl İl Başkanı Mustafa Kurban, barış koşullarının yerine getirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Bu halk geçmişte çatışmanın acısını çok çekti. Huzur ortamı bozulmamalı. Biz de parti olarak üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu her fırsatta dile getirdik. Akil Adamlar heyetine de bir rapor sunmuştuk. Ancak bugün AKP iktidarı seçim telaşına düşmüş. Barışın kalıcı olması için gereken adımların atılması gerekir” şeklinde konuştu.“TARAFLAR AKLISELİM DAVRANMALI”Hüda-Par Bingöl İl Başkanı Hamdullah Tasalı ise, tarafları aklıselim davranmaya davet ederek, “Parti olarak barış sürecini ilk günden beri destekledik. Bu süreçte bölge arzuladığı huzur ortamını yakalamaya başladı. Halk bu huzur ortamından memnun, bu huzurun bozulmasını istemiyor ancak şiddetten ve silahtan beslenen bir kesim var. Seçim yaklaşınca bunu tekrar kullanmaya çalışıyorlar. Seçimden korkan silaha başvurur. Biz çatışmalı bir ortamın olmasını istemiyoruz. Hükümet de çözüm sürecinde ağır davranmayıp üzerine düşeni yapmalı. Bu halk huzur istiyor, huzur ortamı bozulmamalı” şeklinde konuştu.