Dünyanın birçok ülkesinden üniversiteyi okumak üzere Eskişehir’e gelen yabancı öğrenciler, Eylül ayında başladıkları Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’ndeki (TÖMER) dil eğitiminde, ilk 4 haftada kendini ifade ve sıkıntılarını dile getirebilme, 8 haftada ise okuduğunu anlama seviyesine geliyor.Afganistan, Kamerun, Doğu Türkistan, Nepal, Somali, Kosova, Mali, Bangladeş, Etiyopya, Hindistan, Pakistan, Filistin, Suriye, Irak, İran ve Çad gibi dünyanın farklı ülkelerinden Türkiye’ye gelen yüzlerce yabancı uyruklu öğrenciler Eskişehir’de eğitim hayatlarına devam ediyor. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimlerini almak üzere kente gelen öğrenciler, geldikleri ilk günlerde dil konusunda sorunlar yaşasalar da TÖMER eğitimleriyle bu sıkıntıları ortadan kalkıyor. Ana dallarını okumadan önce ESOGÜ TÖMER’de Türkçe eğitim alan yabancı öğrenciler, farklı dil ailelerine mensup olsalar da ilk 4 haftada kendilerini rahat bir şekilde ifade edebiliyorlar. Yaklaşık 8 ay süren TÖMER eğitimleri sonucunda ise gençler, neredeyse bir akademik makale yazacak şekilde Türkçe öğreniyorlar.“Türk boyundan olduğumuz için bize Türkçe zor gelmez”Türkiye’ye Doğu Türkistan’dan gelen Abdüssemi Enver, Eylül ayından bu yana aldığı Türkçe eğitimlerinden bahsederek, “Türkçede orta seviye olabilir düzeyim. Biz Türk boyundan olduğumuz için bize Türkçe zor gelmez. O yüzden ilk geldiğim zamanlarında da anlıyordum ama konuşamıyordum. Şimdi bir az iyi. İlk geldiğim günlerde kendimi ifade edemedim. Yani anlıyorum. Türkler konuşuyor ama ben karşılık olarak bir şey de söyleyemiyordum. Biraz sıkılıyordum o zamanlarda. Şimdi istediğim şeyleri anlatabiliyorum. Herkes biliyor, bir dil öğrenirken dil bilgisini, sözcüklerini ortamdaki kullanmaları hepsini öğreniyoruz” ifadelerini kullandı.“Bir çocuk nasıl konuşamıyor öyleydik”Afganistan’dan üniversite okumak için Eskişehir’e gelen Malaley Misterizade, kente ilk geldiklerinde küçük bir çocuk gibi hiçbir şeyi anlamadıklarını söyleyerek, “İlk geldiğim zaman hiçbir şey anlatamıyorduk. Böyle lal gibi duruyorduk. Bir çocuk nasıl konuşamıyor öyleydik ve sağ olsun TÖMER’den çok şeyler öğrendik ve benim bu konuşmamın sebebi de sağ olsun TÖMER ve öğretmenlerimdir. TÖMER’de çok şeyler yapıyor. Mesela pratikler yapıyoruz. Haftada iki gün konuşma, yazma var ve ondan sonra metinler ve sorular çözüyoruz” şeklinde konuştu.“Kimse ile konuşamıyordum çünkü kelimeler yoktu”Kamerunlu Enuh Blaise Manga ise, dil yapısı olarak ilk başladığında çok zorlandığını ancak kısa bir süre sonra bu sorunu aştığını belirterek, “Şimdi daha kolay ama önce hiçbir şey bilmiyordum. Kimse ile konuşamıyordum çünkü kelimeler yoktu. Her zaman tercümen yanımdaydı. Ama şimdi bir az kolay. Artık sohbet edebilirim. Daha çok gramer ve metinler okuyoruz. Biraz Türk kültürünü öğreniyoruz. Sosyal hayat. Hey şeyi öğreniyoruz” diye konuştu.“TÖMER’de 150 civarında misafir öğrencimiz var”ESOGÜ TÖMER Müdürü Prof. Dr. Ferruh Ağca, TÖMER’de verilen Türkçe eğitimlerinin öğrenciler açısından çok faydalı olduğunu kaydederek, “Eskişehir Osmangazi Üniversitesi TÖMER’de 150 civarında misafir öğrencimiz var. Bu öğrencilerin ülkelere göre dağılımına baktığımız zaman Balkan coğrafyasından Kafkasya’ya, Orta Asya’ya, oradan Moğolistan’a uzanan hatta Uzak Doğu’dan, Arap Yarımadasından, Afrika’dan öğrenciler var. Dolaysıyla bugün ESOGÜ TÖMER’de elliyi aşkın farklı ülkeden öğrenci mevcuttur. Bu öğrencilere biz Ekim ayında Türkçe öğretimine başlıyoruz ve Haziran ayın ortalarında bitiriyoruz. Yaklaşık 10 ay süren Türkçe öğretim kurusunun neticesinde öğrenciler kendilerini Türkçe tanıtıp kendi meramlarını anlatmakla kalmıyorlar. Üniversitelerinde akademik eğitimlerine, öğrenimlerine akademik, bilimsel faaliyetlerine devam edebiliyorlar. Tabii ki, biz öğrenciye derslerde verdiğimiz Türkçe ile yetinmiyoruz. Bu öğrencileri TÖMER’de tutmaya, üniversite kampüsünde tutmaya devam ediyoruz. Bizim burada öğrenci kulüplerimiz var. Konuşma, yazma kulüplerimiz var. Bunun dışında başka sosyal ve kültürel etkinliklerimiz var. Biz bu etkinliklerle öğrenciye sürekli Türkçe konuşmaya teşdit ediyoruz. Türkçe konuşturuyor ve dolaysıyla Türkçenin içerisinde yorulmasını sağlıyoruz. Bu süre içerisinde öğrenci, okutmanlarımızın kendilerine verdiği ödevlerle birlikte akşam, bu ödevleri de yaparak konuyu öğrendikleri bilgileri tekrar etmiş ve pekiştirmiş oluyorlar” şeklinde konuştu.“3’üncü ve 4’üncü haftada selamlaşmayı, hal hatır sormayı öğrenebilecek duruma geliyor”Ayrıca TÖMER Müdürü Ağca, öğrencilerin 4 hafta büyük gelişme gösterdiğinin altını çizerek, “Öğrencilerin ilk geldiği günkü hallerini hatırlıyorum. İlk gün merhaba bile diyemeyen öğrenci A1 seviyesine başlayıp 3’üncü ve 4’üncü haftada selamlaşmayı, hal hatır sormayı, kendisinin iyi yahut kötü olma durumunu yahut her hangi bir bakkaldan manavdan kasaptan bir şey isteye bilmeyi öğrenebilecek duruma geliyor” dedi.