AK Parti Bitlis Gençlik Kolları Başkanlığı üyeleri Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinden sonra şükür namazı kıldılar.
Danıştay tarafından 86 yıl sonra ibadete açılma karar verilen Ayasofya Camii için Bitlis’teki gençler Müftülük Camii’nde sabah namazında şükür namazı kıldılar.
AK Parti Bitlis Gençlik Kolları Başkanı Doğan Daldagül, namazdan sonra bir basın açıklaması yaparak, "İstanbul’un fethi ve Ayasofya’nın cami haline dönüştürülmesi, Türk tarihinin en şanlı hadiselerinin başında gelir" dedi.
Daldagül, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: "Uzun bir kuşatmanın ardından 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul’u fethederek şehre giren Fatih Sultan Mehmet Han, doğrudan Ayasofya’ya yönelir. Bizans halkı, korku ve merakla Ayasofya’da akıbetlerini beklemektedir. Fatih, kendisini karşılayan halka, hayatları ve hürriyetleri konusunda teminat vererek, Ayasofya’ya girer. İstanbul’un Fatihi, fetih sembolü olarak sancağını Ayasofya’nın ortasındaki mihrabın bulunduğu yere diker, kubbeye doğru bir ok fırlatır, ilk ezanı da kendisi okur. Böylece, fethini tescillemiş olur. Ardından, mabedin uygun bir köşesinde şükür secdesi yaparak, iki rekât namaz kılar. İşte fethin ve milletimizin bu coğrafyadaki hakimiyetinin sembolü Ayasofya, 86 yıl sonra yeniden, Fatih Sultan Mehmet Han’ın vakfiyesinde belirttiği şekilde cami olarak hizmet vermeye başlıyor. Danıştay, 1934 yılında alınan Bakanlar Kurulu kararını iptal ederek Ayasofya’nın özüne dönmesinin yolunu açtı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın kararı ile de hazırlıklarımız başladı. İnşallah, 24 Temmuz’dan itibaren Ayasofya’da namazlarımızı kılmaya başlayacağız. İçine ancak bilet alarak girebildiğimiz ecdat mirasına inşallah artık sadece abdest alarak gireceğiz. Tüm camilerimiz gibi Ayasofya’nın kapıları da, yerli ve yabancı, müslim ve gayrımüslim herkese sonuna kadar açık olacaktır. Bu kucaklayıcı tavır, aynı Ayasofya Camii gibi, ecdadımızın bize bıraktığı bir mirastır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yargı ve yürütme erklerinin yetkileri dahilinde aldığı kararlar, en az üç neslin hayallerinin gerçeğe dönmesi demek. Bu kararlara karşı verilen her türlü tepki Türkiye’nin egemenlik haklarının ihlali demektir. Sayın Cumhurbaşkanımız riyasetindeki Türkiye, sahip olduğu tüm hakları, milletimizin duygu ve talepleri doğrultusunda sonuna kadar kullanmaya kararlıdır. Hakkını kullanmaktan çekinmeyen, tam bağımsız ve Büyük Türkiye yolunda Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte yürümekten dolayı Ayasofya’nın da rabbi olan Allah’a (cc) binlerce kez şükrediyoruz. Nesilden nesile aktarılan bir hayalin gerçekleşmesine şahit olan gençler olarak Rabbimize şükrediyoruz. Allah ümmetimize, milletimize ve devletimize zeval vermesin. İnşallah şükürlerimizi ve dualarımızı 24 Temmuz’dan itibaren Ayasofya’da yapacağız. 10 Temmuz 2020 itibariyle Türkiye Cumhuriyeti’nde bir devir daha kapanmış, yerine daha adil ve muteberi konmuştur. Hayırlara vesile olsun."