Yaşar ANTER/BODRUM Geçen 14 Haziran'da, garson olarak çalıştığı Dalyan Mahallesi'ndeki restorandan mesai bitimi ayrılan ve kayıplara karışan Cansu Kaya'nın üç gün sonra Dalyan kanalının Çandır Geçişi Mevkii'nde su üzerinde cesedi bulundu. Üzerinde sadece iç çamaşırı olan Cansu Kaya'ya yapılan ilk otopside, cinsel istismar bulgularına rastlanırken, boğulduktan sonra cansız bedeninin suya atıldığı ortaya çıktı.
Genç kız gözyaşları içinde toprağa verilirken; olayın aydınlığa kavuşturulması için ayrıca özel ekip kuruldu. Dalyan Mahallesi'ndeki işyeri ve MOBESE kameraları incelendi. Kaya'nın Dalyan'daki restoranda garson N.D. ve lise öğrencisi M.P.Ç. ile birlikte Maraş Mahallesi Sağlık Ocağı Sokağı üzerinde yolda yürürken görüldü. Bunun üzerine iki zanlı gözaltına alındı. Yakalandıkları gün ile bir sonraki gün çelişkili ifadeler veren iki zanlı, sevk edildiği adliyede tutuklandı. N.D. ve M.P.Ç. hakkında 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek adam öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı.
Davanın 1 Eylül'de görülecek ilk duruşması öncesinde Bodrum Kadın Dayanışma Grubu, yazılı açıklama yaparak yargılamanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını bildirdi.
"Erkek egemen sisteme karşı güçlerimizi birleştirmek, davanın sonuna kadar takipçisi olmak ve katillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını sağlamak için dayanışmaya çağrımızdır" diye başlanan açıklamada, "Duruşmaya kadınların geniş katılımı ile Cansu Kaya ve ailesiyle dayanışma içinde olup, kadınlara karşı işlenen cinsel saldırı ve cinayet suçlarına ilişkin taraf olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Faillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını, öne sürülecek olan indirim ya da af bahaneleri ile cezasız kurtulmamaları için de konun takipçisi olacağız" denildi.