Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Ezgi Hakan Verdu Martinez, binlerce parçadan oluşan seramik elbiselerin her birinde farklı bir hikayeyi işliyor.Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Doç Seramik Bölümü Ezgi Hakan Verdu Martinez’in ‘Aşkın Sessiz Tanıkları’ ismini verdiği seramik sergisi, İstanbul Galata’da bulunan D’art Galeri’de sanatseverlerle buluştu. Tarzından dolayı ‘seramiğin terzisi’ olarak adlandırılan Martinez’in seramik giysilerini Türkiye’nin ilk ve tek seramik galerisi D’Art Galeri’de görenler ilgiyle karşıladı. Aşkın elbiselerle yazdığı hikayelerin seramiğin dokusuna işlendiği sergide, toplam 12 binin üzerinde parça yer alıyor. Her biri aşka dair farklı heyecanları, sevinçleri, hüzünleri temsil eden seramik elbiselerin her biri sanatçının tek tek şekil verdiği 500 ile 5 bin porselen parçanın birleşmesinden meydana geliyor.“Seramik elbise izleyicileri şaşırtıyor”Sergiyle alakalı bilgi veren Ezgi Hakan Verdu Martinez, “Aşkın Sessiz Tanıkları, aşkın elbiselerle yazdığı hikayeleri seramiğin büyülü dokusu, renkleri ve enerjisiyle dokuyan bir sergi. Her biri aşka dair farklı heyecanları, sevinçleri, hüzünleri temsil eden seramik elbiseler, binlerce porselen parçadan meydana geliyor. Kırılgan hassas yaşanmış hikâyelerine rağmen yaşama olan bağlılığı temsil eden bu çalışmaları yaparken, önce renkli porselen çamurundan her birini tek tek elle şekillendirdiğim birimleri, sırlayıp pişirdikten sonra, tellerle elbise formunda birbirine bağlayarak, örerek biçim verdim. Teker teker elle şekil verdiğim her bir parça 1,5 ila 4 santimetre arasında değişiyor. Hepsi birbirinden farklı bu birimlerin çoğalarak bir araya geldiklerinde oluşturdukları dokuları boşlukta sallandırarak sergiliyorum. Her bir elbise yaklaşık 500 ila 5 bin parçadan oluşuyor ve duvara yansıyan gölgeleriyle ruhani giysilere dönüşüyor; bedeni, güzelliği, aşkı sorgulatırken, hafif, şeffaf duruşuyla giyinmeye meydan okuyor. Seramik sanatçısı Erdinç Bakla bu tarzımdan dolayı beni seramiğin terzisi olarak adlandırıyor. Seramik elbise fikri malzemenin kumaşa zıt, sert ve kırılgan olması, nedeniyle izleyicileri şaşırtıyor. Sergimin açılışında canlı modelin üzerinde taşıyarak geçiş yaptığı fosforlu elbise karanlıkta gökyüzünde V biçiminde uçan kuşların uyumuna gönderme yaparak izleyicileri şaşırttı. Bu tür etkileşimler, benim hayal gücümü zenginleştirirken, yeni fikirler doğmasına aracı oluyor” dedi.“Seramiklerle farklı çağrışımlar kuracak teknikler deniyorum”Yaşamın içinde çeşitli hikayelerin dönüştüğü yeni bir sanat anlayışı keşfettiğini ifade eden Seramik sanatçısı Martinez, “Kendi kültürüm, tarihim ve köklerimde dolaşırken farklı olanı yakalamak için yepyeni bir öğrenme serüveni oluşturduğum sanat çalışmalarımda, hikâyeler oluşturmayı ve onlara biçim vermeyi seviyorum. Yaşanmışlıklarla harmanlayarak, yaşamı algılayışımı farklı şekillerde dile getirmek, ifade etmek için seramiği terzi gibi dikiyorum. Seramiklerimle, hislerde yepyeni uyanışlara sebep olabilecek, farklı çağrışımlar ortaya çıkarak ilişkiler kurmayı ve kendimi, çevremi, geçmişimi sorgulayarak, yenilik arayışı içinde araştırmalar yapmaya çalışıyorum. Böylece beslenip, çalışmalarıma yön verip yenilikçi teknikler deniyorum. Son 10 yıldır Cumhuriyet öncesi dönemden hikâyelerdeki aşkları tutkuları temsil eden seramik elbiseler yaptığımı ve bu tür hikâyelere ne kadar ilgili olduğumu fark ettim. Naime Sultan’ın beyaz gelinliğindeki hüzünlü aşkı, Yemen’li büyük anneannemin Osmanlı Subayı ile tutkulu aşkı ve Türkiye’ye gelişi ve Neslişah Sultan’ın vatan aşkı gibi” ifadelerini kullandı."Üzerine gidilmesi gereken bir konu"Serginin son gününde D’Art Galeride seramiğin alternatif bir malzeme olarak moda tasarımında kullanımına dair bir söyleşi düzenlendi. Söyleşiye katılan Moda Tasarımcısı Süleyman Tezcan’la, Haute Couture kreasyonlarda seramik malzeme ile yapılabilecek uygulamalar ile ilgili çeşitli fikirler üzerine konuşuldu. Tezcan çok etkileyici bulduğunu söylediği porselen elbiselerin işlevsel hale getirilmesinin mümkün olduğunu ve hem moda tasarımına hem de seramik sanatına farklı bir bakış açısı getirmesi nedeniyle üzerine gidilmesi gereken ve gelişmeye çok açık bir yaklaşım olduğunu vurguladı. Söyleşinin sonunda söyleşiye ev sahipliği yapan D’art Galeri sahibi ve yöneticisi Duygu Bağlan ve katılımcılar tarafından gelecekte bu tür disiplinler arası etkileşimle yapılabilecek ortak projeler için öneriler sunuldu.