İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Sertoğullarından, 29 Mart günü konulan koronavirüs teşhisi ile hastaneye yatırıldı. Tedavi ve karantina süreci tamamlanarak, sağlıına kavuşan Sertoğullarından, hastanedeki görevine döndü.
Tanıyı alınca, görevini yapamayacak olması nedeniyle büyük bir burukluk yaşadığını anlatan Prof. Dr. Sertoğullarından, hizmetten geri kalmanın kendisini üzdüğünü dile getirdi. İlk koronavirüs hastasının, 9 Mart'ta hastanelerine geldiğini kaydeden Sertoğullarından, kendi şikayetlerinin ise 29 Mart'ta başladığına dikkat çekip, "Hafif halsizliğim oldu, eklem ağrılarım başlayınca hemen şüphelendim. Dünyadaki gelişmelerden bu hastalığın bulaşıcı olduğunu biliyorduk. Servislerimizde ilk günden beri hastamız vardı. Hastanemiz bu konuda çok büyük emek harcıyor. Hasta yükümüz azımsanamayacak düzeyde. Tüm bölümler olarak yükün altındaydık. 29 Mart'ta örneklerimi verdim. Tomografi çektirdim ve Covid-19 ile uyumlu lezyon olunca kendimi izole ettim. Ertesi gün örneğim de pozitif gelince tedaviye başladım. 14 gün izole kaldım. Bu hastalık özellikle akciğeri etkiliyor. Göğüs hastalıkları uzmanı olarak akciğer hekimleriyiz. Akciğerde oluşan pinomaniyi takip ediyoruz" diye konuştu.
Aynı hastanede 5 yıldır görev yapan Prof. Dr. Bünyamin Sertoğullarından, hastalığın hızlı bulaşması nedeniyle ilk günden itibaren önlemlerini aldıklarını ancak yine de birçok sağlık personelinin bu hastalığa yakalandığını belirtti. Kronik rahatsızlığı bulunmadığınıı ve risk grubuna dahil olmadığını aktaran Sertoğullarından, "45 yaşındayım. Herkese bir uyarıda bulunmak istiyorum. 40 yaş ve üzeri çok rahat olmamalı. Eşlik eden bir hastalıkları olmasa da temkinli olsunlar. Günümüzde artık vakaların daha alt yaşlara doğru indiğini görüyoruz" dedi.
Teşhisinin ardından Sağlık Bakanlığı'nın önerdiği tedaviye başladığını, 5 günlük tedavinin ardından 14 gün karantinada kaldığını aktaran Prof. Dr. Sertoğullarından, şöyle devam etti:
"Bu tanıyı alınca açıkçası büyük bir burukluk yaşadım. Çünkü ülkemizde Covid-19 salgını çok yeniydi, hastanemizde büyük yük vardı. Bu arada meslektaşlarımla sürekli iletişim halinde oldum. Onlara tecrübelerimi iletişim araçlarıyla da olsa ilettim. Bu bir seferberlik. Ülkemizde bir çok işletme üretimi durdurdu. İnsanlar ekonomik kazançtan mahrum kaldı. Sağlık endişesi var. Burada sağlıkçılar olarak bize düşen görev vardı. Bunu yapamamak beni biraz üzdü."
Testlerinin negatif çıkması üzerine vakit kaybetmeden görevine döndüğünü ifade eden Prof. Dr. Sertoğullarından, Dünya Sağlık Örgütü'nün yaptığı açıklamaya göre enfeksiyonu geçirenlerin de tekrar hasta olma riski bulunduğunu hatırlatarak, "Daha uzun süre dinlenebilirdim. Hastane idaresi bunu önerdi. Ama vicdanen çalışma gereği hissettim. Çünkü salgın devam ediyor. Desteğe ihtiyaç var" dedi.
Koruyucu önlemlere sıkı sıkıya bağlı kalınması gerektiğini vurgulayan Sertoğullarından, "Maske takmalıyız. Hastalarımızla temasa geçtiğimizde ciddi önlemler alıyoruz. Gözlüğümüzü, maskemizi ve siperliğimizi takarak hastanın yanına gidiyoruz. Hastanede sık sık el yıkamaya özen gösteriyor. Hastalarla iletişim halindeyken mesafemizi koruyoruz" diye konuştu. Sağlık personellerinin büyük bir özveriyle, kendi hayatlarını riske atıp, ailelerinden uzak kalarak, hizmet verdiğine dikkat çeken Sertoğullarından şu uyarıları yaptı:
"Biz sağlık çalışanları olarak birçoğumuz kendi evlerimize gidemiyoruz. Ülkemizdeki sağlık yatırımları bizi avantajlı duruma getirdi. Acil sıkıntısı ve yoğun bakım eksiği yok. Halkımıza da çok büyük görevler düşüyor. Kimse gerekli olmadıkça dışarıda bulunmasın. Bu virüs kendi kendine gezme özelliğine sahip değil. İnsanlar birbirine bulaştırıyor. Gereksiz şekilde kalabalığa karışmayın. Yaşlı ve riskli insanlar kendini izole etsin. Dünyadaki tecrübelere göre biliyoruz ki bazı insanlar daha riskli. Vaka sayısı azalsa da bu önlemlere sıkı sıkıya bağlı kalınmalı. Tarih vermek zor ama haziran ayında daha da düşüş olacağını bekliyoruz. Ancak o tarihe kadar önlemleri bırakmayalım. Bakanlığın ve sağlık otoritelerinin tavsiyelerine uyalım." (DHA)