Büro Memur-Sen, üyesi olan 205 hizmet kolundaki çalışanları bir araya getirdi.
19 Nisan 1995 tarihinde kurulan Büro Memur-Sen, ilk üyelerini onurlandırmak için “Vefa Buluşması” düzenledi. 205 hizmet kolu çalışanının bir araya geldiği program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Büro Memur-Sen Kurucu Genel Başkanı Mehmet Fatih Uğurlu, yaptığı konuşmada programda bulunmaktan çok mutlu olduğunu ifade ederek, “Çok ilginç bir zamandayız. Kurucu Genel Başkanımız rahmetli Akif ağabeyin çok yakın arkadaşı Nuri Pakdil Bey’i de 9 gün önce kaybettik. Tam da bu vefa buluşması güzel bir zamana denk geldi” diye konuştu.
Sendikacılığın yokluk içerisinde başladığını belirten Uğurlu, “Büro Memur-Sen’in ilk temel taşları sizlersiniz. Bu hizmetimiz günümüzde karşılığını bulmayabilir fakat öyle bir hizmettir ki bu her zaman andığınızda mutlaka bir iyilikle bir karşılık buluyorsunuz. Yaptığımız hizmetlerin hiçbir şekilde karşılığını beklemedik. Çok şükür Memur-Sen 1 milyonu aştı, Büro Memur-Sen 75 bini geçti” şeklinde konuştu.
Büro Memur-Sen Genel Başkanı Metin Yılancı da bu sendikanın yokluğu bilen insanların mücadele ettiği bir yer olduğunu söyleyerek, kendisinin yokluğu bilen biri olduğunu belirtti. Üyelere hitap eden Yılancı, “Size yakışır, size layık bir kardeşiniz olmak için gerçekten uğraşıyorum. Bunu Allah için uğraşıyorum. Toplu sözleşmede sizlere layık bir kardeşiniz olamadık ama inanın elimizden geleni yaptık. Bir yerde bir yanlış var. Sizlerin desteğiyle birlikte düzelteceğiz. Sizlere layık olmak için elimizden geleni yapacağız. Sizlerin gelmesi bizlere onur verdi” ifadelerini kullandı.
Programın onur konuğu şair ve yazar Prof. Dr. Nurullah Genç ise vefanın yeryüzünün kaybolmuş kavramı olduğunu aktararak, “İnsanın insana vefa göstermesi, onu unutmaması, yüreğinde izlerini bırakan her insana karşı vazifelerinin olduğunu unutmaması bizim toplumumuzun en güzel özelliklerindendir. Yüzlerce yıl bu toplumda yaşayanlar birbirlerine vefa gösterdiler” dedi.
İstanbul’da yaşadığı bir anısını anlatan Genç, “Sirkeci Garı’nda tren beklerken bir dedeyle tanışmıştım. Yarım saat kadar sohbet etmiştik. Yarım saat sonra lavaboya gitmek istediğini söyledi ve gitti. O arada benim trenim geldi ama ben trene binemedim Allah’a ısmarladık diyemediğim için. Ondan sonraki tren de 3 saat sonra gelecekti. Geldi dede. ‘Neden trene binmedin’ dedi. ’Size Allah’a ısmarladık demeden gidemedim’ dedim. Ağladı, boynuma sarıldı. ‘Bunu sana kim öğretti bilmiyorum oğlum ama işte insanın insana vefa göstermesi, bunu bir ömür devam ettir oğlum’ dedi” dedi.
Program sonunda üyelere plaket takdim edildi.