Mehmetçiğin düşmana geçit vermeyen kararlılığıyla yedi düvele karşı koyabilecek ruh dinamizmini uyandırdığını vurgulayan Arabacı, "Demirden, çelikten kaleler gibi dikilen 'tek dişi kalmış canavar'a karşı, göğsünü siper ederek vatanı savunma, bayrak, din ve namusu çiğnetmeme ruhu şaha kalkmıştır. Bu sebeple Milli Mücadele döneminde, Çanakkale Zaferi'nden faydalanılır. Asker toplama, yeniden İngiliz, Fransız, İtalyan ve onların öne sürdüğü Yunan ve Ermeni gibi güçlere karşı, birliği kurarak vatanı savunma, vatan uğruna çaba harcamada Çanakkale, bizlere rehberlik eder. Çanakkale'de, nasıl 'yenilmez armadayı' yenmiş, güneş batmayan imparatorluğu dize getirmiş, kendine 'güneş imparatorluğu' diyen Fransa'yı hizaya çekmiş ise tekrar onları vatandan kovup hür ve bağımsız olmak için şehit ruhlarının alevlendiği ruh iklimi de insanlarımızı harekete geçirmiştir." diye konuştu.
Türk askerinin, Çanakkale Zaferi ile dünya harp tarihine adını altın harflerle yazdırdığını vurgulayan NEÜ Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arabacı, Çanakkale Zaferi'nin bilinmeyenlerini anlattı.
Mehmetçiğin 105 yıl önce verdiği destansı mücadelenin hala yürekleri titrettiğine işaret eden Arabacı, Çanakkale'nin, Osmanlı Devleti'nin yıkıntıları üzerinde yeni bir direniş ve var oluş ruhunun fışkırdığı yer olduğunu ifade etti.