CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Asla umutsuzluğa kapılmayın, umutsuzluğa kapılmak bizim kitabımızda yok. Nefes alıyorsak, demek ki umudumuz var. Çözülmeyecek sorunumuz yok. Kavga ile mi çözülür, hayır efendim kavga ile değil. Kavgadan kimse yarar görmüş değildir." dedi.
Kılıçdaroğlu, Kırıkkale'de meslek odaları, Millet İttifakı'nın diğer bileşenleri, kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonu'nda bir araya geldiği toplantıda, kahvehaneciler başta olmak üzere bütün esnafın sorunlarını bildiğini ve bunu 17 madde ile açıkladığını belirterek, çözüm noktasında adım atılmadığını ileri sürdü.
"Para yok" denildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, gerekli birimin olduğunu, önemli olanın bunun harcanması noktasındaki siyasi tercih olduğunu savundu.
Kılıçdaroğlu, yaşanan sorunların çözümünün 4 ayaklı bir strateji ile çözülebileceğini vurgulayarak, bunların en başında can ve mal güvenliği, güçlü sosyal devlet ve üreten Türkiye'nin geldiğine işaret etti.
Üretimle birçok sorunun aşılacağına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin her alanda üretmesi lazım. Katma değeri yüksek ürün üretmezseniz başarılı olamazsınız. Televizyon üretiyoruz, çipleri Güney Kore'den alıyoruz. Ekranı dahil burada montajını yapıyoruz. Zorlu, bir ara çıktı, 'Çip üreteceğim ama 1 milyar dolara ihtiyacım var.' dedi. Ben o dönem başbakan olsaydım 1 milyar dolar verirdim. Yeter ki Türkiye çip üretsin. Olmadı." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, üniversitelerde düşünce özgürlüğünün olması gerektiğini dile getirerek, "Güçlü bir sosyal devleti inşa etmeliyiz. Herkesin karnının doyması lazım. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güçlü bir sosyal devlet olması lazım. Aile destekleri sigortasının gelmesi lazım. Her aile de lütuf mantığıyla değil, hak mantığıyla karnını doyurmalı." dedi.
- "Siyaset zenginleşme aracı değildir"
Umutsuzluğa yer olmadığının altını çizen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Asla umutsuzluğa kapılmayın, umutsuzluğa kapılmak bizim kitabımızda yok. Nefes alıyorsak, demek ki umudumuz var. Çözülmeyecek sorunumuz yok. Kavga ile mi çözülür, hayır efendim kavga ile değil. Kavgadan kimse yarar görmüş değildir. Uzlaşarak, bir araya gelerek bu işi kim yapacak, en iyi kim yapar, cebini değil de vatandaşı kim düşünür, ahlaklı, temiz bir siyasette bu işi kim halleder, kararı siz vereceksiniz, ben değil. Diyorsanız ki 'Siyasetçi oturdu Hazinenin başına, önce o karnını doyursun, akrabaları doysun sonra sıra bize gelir', o zaman sıra size hiç gelmiyor. Siyaset zenginleşme aracı değildir. Millete halka hizmet etme aracıdır. Bundan daha değerli ne olabilir. 80 milyona hizmet ediyorsunuz."
Kılıçdaroğlu, siyasetin asla bir zenginlik aracı olarak görülmemesi gerektiğine dikkati çekerek, "Siyasete atıldığım gün kendi mal varlığımı internet sitesine koydum. 27,5 yıl kamuda çalıştım. Benim mal varlığım budur. Karımın yüzüğüne kadar. Verilmeyecek hesabım yok. Benim bütün bürokratik hayatımı incelediler, 'Acaba bir şey bulabilir miyiz?' diye. Bulamazsın arkadaş ya. Bulamadılar da zaten. Neden? Boğazımızdan aşağı haram lokma inmedi, verilmeyecek hesabımız yoktur." diye konuştu.
Millet için doğruları söylemeye devam edeceğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, "Millete hizmet etmek kadar değerli bir şey yoktur. Türkiye'nin sorunları çözülür. Herkes huzur içinde yaşayabilir. Geçmişte kavgalarımız olabilir. Herkesin geçmişinde olabilir. Benim öğrencilik yıllarım da dahil olmak üzere. Hatalarımız da olabilir, hepimiz insanız. Kusurumuz da olabilir. Ama geri dönüp bir helalleşmemiz lazım. Önümüze, geleceğe, ufka bakmamız lazım. Dünya nereye gidiyor, biz nereye gidiyoruz, buna bakmamız lazım. Buna baktığımız andan itibaren o zaman Türkiye çok hızlı büyür. Müthiş bir potansiyel var." değerlendirmesinde bulundu.
Toplantı Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından soru cevap şeklinde, basına kapalı devam etti.
(Bitti)