GİRESUN (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Öyle iddialı geliyoruz ki öyle kararlı geliyoruz ki var olan sorunların tamamına talibiz ve var olan sorunların tamamını azim ve kararlılıkla çözmeye de kararlıyız." dedi.
Kılıçdaroğlu, şehir merkezindeki bir restoranda düzenlenen partisinin grup toplantısında, üniversite kazanan öğrencilerin anne ve babalarının en büyük kaygısının çocuklarının nerede kalacağı olduğunu söyledi.
Yeteri kadar yurt olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, hiç bir annenin, babanın gözünün arkada kalmaması için CHP'li belediye başkanlarından mümkün olduğu kadar binaları kiralayıp yurt yapmalarını istediğini anlattı.
Kılıçdaroğlu, 20 yıldır yurt sorununun çözülemediğini vurgulayarak, herkese Türkiye'nin yurt sorununu 1 yıl içinde çözme sözü verdi.
Geçimini zor yapan aileler olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "Bu çocuklara burs verilmesi lazım. Aile destekleri sigortası ile bu ülkede yoksulluğu tarihe gömeceğiz. Bu topraklarda hiç bir çocuk yatağa aç girmeyecek. Öyle iddialı geliyoruz ki öyle kararlı geliyoruz ki var olan sorunların tamamına talibiz ve var olan sorunların tamamını azim ve kararlılıkla çözmeye de kararlıyız." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de halen taşeron işçiler olduğunun altını çizerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Onlara da sözüm söz, taşeron belasını da kaldıracağım, kamuda çalışırsan kadrolu çalışacaksın. Öğretmenlerimiz, öğretmenleri dövüp yerde sürüklediler. Ben de itiraz ettim, öğretmeni dövemezsin, eğer bir şey yapacaksan öğretmenin eline öpeceksin kardeşim. Öğretmen dövülür mü ya? Evlatlarımızı, çocuklarımızı yetiştiren öğretmen değil mi? Öğretmeni baş tacı yapmazsanız ne yapacaksınız bu ülkede?"
Öğretmenler arasındaki ücret farklılığını da gidereceklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Öğretmen dediğiniz kadrolu olacak, hakkını teslim edeceğiz. Öğretmen gelecek endişesi taşımayacak, bütün emeğini bizim evlatlarımızın daha iyi okumasını ve daha iyi yaşaması için çaba harcayacak." dedi.
- Çiftçilere yönelik düzenlemeler
Kılıçdaroğlu, fındıkta tekelleşmeye son vereceklerini de savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yabancı tekellerin Türkiye'de at koşturmasına asla ve asla izin vermeyeceğiz. İster Papua Yeni Gine'deki, ister İtalya'daki kim olursa olsun. Kendi ülkemde, bu ülkenin çiftçisinin alın terinin sömürülmesine asla izin vermeyeceğiz. Bu birinci kuralım. İkinci kuralım da fındık üretimiyle ilgili. Her yıl bekliyorsunuz taban fiyat. Buna da son vereceğiz. Dönümü bellidir, maliyeti bellidir, çağırırsınız bir uzman dersiniz ki 'Şu fındık maliyeti bu sene nedir?' Attığınız gübre belli, kullandığınız ilaç belli, işçiliği belli. Maliyet üstene makul bir kar verirsiniz, eşittir taban fiyat olur. Maliyet artı kar eşittir taban fiyat yani hiçbir çiftçinin zarar etmeyeceği bir modeli getireceksiniz."
Mazot fiyatının pahalılığına işaret eden Kılıçdaroğlu, "Çiftçi kullanamıyor. Balıkçı kullanamıyor teknesini, yata veriyorsun mazotu ÖTV'siz, KDV'siz. Niye vermiyorsun çiftçiye kardeşim? Niye balıkçıya vermiyorsun günahı ne? Çiftçi ürettiği için mi, balıkçı balık avladığı için mi? Kardeşim vereceksen üretene vereceksin. İster traktör kullansın, ister tekne kullansın, ister başka tarımla ilgili neyi kullanıyorsa, eğer mazota ihtiyacı varsa ÖTV'siz ve KDV'siz mazot vereceksin ona, indirimli vereceksin. Yani yata hangi fiyattan veriyorsan, eğlenceye ve eğlenmek için gezilen yatlara hangi fiyatı veriyorsan, çiftçiye de aynı fiyatı vereceksin." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Tarım Kanunu'nun 21. maddesinde "Çiftçiye her yıl milli gelirin en az yüzde 1'i oranında destek verilir" ifadesinin yer aldığını, bugüne kadar bu desteğin hiç verilmediğini, en son verilen rakamın binde 28 olduğunu ileri sürdü.
Kanuna göre, bu güne kadar çiftçiye ödenmesi gereken paranın 326 milyar 799 milyon lira olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Verilmedi size ama beşli çete olsa koşa koşa gidiyorlar ceplerini doldurmak için çünkü onlar başka ama siz başka. Ben sizden yanayım, onlardan yana değilim. Ben alın terinden yanayım, avantadan değil. Ben haktan hukuktan yanayım, birilerine haksızlık usulsüzlük yapmaktan yana değil. Çiftçilerin ve esnafın ister bankalardan, ister esnaf kefalet kooperatifinden, ister tarım kredi kooperatifinden aldıklarını kredilerin faizlerini Allah nasip eder oy verir iktidar olursak, bir hafta içinde tamamını sileceğiz."
Kılıçdaroğlu, çiftçinin borcunu ödeyemediğini dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Gidiyor icra memuru traktörü haczediyor. Hayvanını haczediyor. Ya bu adamın traktörü haczedilir mi? Kesinlikle değiştireceğiz, çiftçinin hiçbir üretim aracı, hiçbir hayvanı haczedilemez. Bırak üretsin ya bu insanlar. Kırsalda kimse kalmadı. Gençler kalmıyor kırsalda çünkü çiftçi zarar edince kırsalda kalmanın mantığı yok, geçinemiyorlar. Şöyle bir düşüncemiz var. Onun da sözünü veriyoruz. Kırsalda çalışan kadınlar ve gençlerin sosyal güvenlik primlerini emekli oluncaya kadar devlet ödeyecek. Yani biz ödeyeceğiz, emekli oluncaya kadar. Çiftçiye, kırsalda çalışan kadın ve gencin sosyal güvenlik primini öderseniz ne olur? Ya bu insanların emeklilik hakkı olur. Bu insanlar kırsalda kalır."
Kılıçdaroğlu, tarımın bütün bileşenleri ile bir araya gelerek tarım sigortasına ilişkin kanunu yeniden düzenleyeceklerini, tarım arazilerinin veraset yoluyla bölünmesi nedeniyle ortaya çıkan soruna çözüm getireceklerini, havza bazlı planlamalar yapacaklarını, ihtiyaç durumuna göre köylere ziraat mühendisi, ziraat teknisyeni, veteriner tayin edeceklerini söyledi.
Özellikle Karadeniz'de boydan boya 2B sorunu olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Yayla evleriniz var. 30, 40, 50 yıllık dedelerinizden kaldı. Onları da yıkmaya çalışıyorlar. Yıkmaya çalışanın başına yıkacağım. Kimse endişe etmesin." dedi.
- "Ben parayı bu ülkenin çıkarı için bu ülkenin menfaati için bu ülkenin insanlarının çıkarı için harcayacağım"
Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Gelelim en önemli soruya, diyeceksiniz ki 'Yahu Kılıçdaroğlu, gayet güzel söylüyorsun da bunları nasıl yapacaksın? Para var mı, para?' Bu soru bana sorulur. Onlar da soruyorlar. Para var kardeşim, para var. Bütün mesele parayı nereye harcayacağımız bir siyasi tercihtir. Ben parayı alın terinden yana harcıyorum. Onlar parayı beşli çeteden yana harcıyorlar. Ben parayı üreticiden yana harcıyorum, onlar parayı köprü, yol işi yapan, işi kapan, avanta götüren, onlar için harcıyorlar. Aramızda siyahla beyaz kadar fark var. Ben parayı bu ülkenin çıkarı için bu ülkenin menfaati için bu ülkenin insanlarının çıkarı için harcayacağım."
Yap-işlet-devret, kur korumalı mevduat ve kamu özel işbirliğine ilişkin de görüşlerini paylaşan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"20 liralık işi 500 liraya veriyorsun, bir de gelir garantisi veriyorsun, Hazine garantisi veriyorsun. Ben bunu seyredecek miyim? Yemezler. Bu vatandaşın her birisinin hakkının ve hukukunun korunacağı ne gerekiyorsa yapacağım. Hepsini koruyacağım. Hiçbir endişeniz olmasın. 'Efendim gelip bizim mallara el mi koyacaksın?' Hayır efendim, adaletle yapacağım. Dünyanın adalet dağıtan hiçbir mahkemesi bir toplumun, bir milletin soyulmasına 'Evet' demez. Şu anda Türkiye'de açıkça soyuluyor. Kur korumalı mevduat. 6 ayda ödediğimiz faiz 60 milyar 600 milyon lira. Diyorlar ya 'Biz faize karşıyız.' 6 ayda 60 milyar 600 milyon lira faiz ödüyorsan Allah aşkına kimin sırtından gidiyor? Sizin sırtınızdan. Fakirin fukaranın, garibin gurebanın sırtından. Esnafın, çiftçinin, emeklinin sırtından gidiyor. Çünkü bunlara ödemiyor, oraya ödüyor paraları."
Kılıçdaroğlu, Giresun Çevre Yolu için her seferinde gelip, "Bunu yapacağız" diye söz verildiğine dikkati çekerek, "2022 yatırım programında Giresun Çevre Yolu ile ilgili ayrılan 1 kuruş bile yok. Sevgili Giresunlular, ne dedim sözlerimin başında? 'Nasıl olsa Giresunluların oyu çantada keklik, ben gider palavrayı atarım, onlar da gelir bana oy verir. Her seferinde gelirim aynı nakaratı tekrarlarım.' Sizden istirhamım, evlatlarınızı seviyorsanız, ülkenizi seviyorsanız, vatanınızı seviyorsanız, bayrağınızı seviyorsanız artık yalan diyene 'dur' deme zamanı."ifadelerini kullandı.
Enflasyonla ilgili söylenen sözleri de hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Yıllar yılı, aydan aya her seferinde yeni bir şey söylediğini sanıyor. 6 Eylül 2022 yani bugün. 'Yılbaşından sonra enflasyon hızla düşecek' diyor. Müjdemi isterim sevgili Giresunlular. Demek erken seçim yapacak herhalde. O da biliyor ki herhalde nasıl olsa erken seçim yapacağız, bu Bay Kemal gelecek kesinlikle enflasyonu düşürecek. Bunu düşünüyorsa yüzde 100 doğru düşünüyor. Geleceğiz ve enflasyonu düşüreceğiz." dedi.
CHP'li belediyelerle ilgili söylenenlerin tamamının hikaye olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Başkan arkadaşlarımıza şunu söyledim, hiç şikayet etmeyeceksiniz, bütün şikayetleri aşacaksınız ve çalışacaksınız. Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin halka nasıl hizmet ettiğini bütün engellemelere rağmen tarihe geçireceksiniz." diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"İşin özeti, sizleri seviyorum. İşin özeti, size hizmet etmek istiyorum. İşin özeti, beraber çalışacağız. İşin özeti, akıl akıldan üstündür. İşin özeti, özgürce düşüneceksiniz. İşin özeti, bütün gençler geleceğe umutla bakacaklar. İşin özeti, bir Twett attı diye hiçbir genç gözaltına alınmayacak. İşin özeti, sabah erken saatte kapınız çalıyorsa bilin ki çalan bir polis değil, mutlaka size süt getiren bir kişidir. Dolayısıyla bu ülkeye huzuru, refahı, bereketi beraber getireceğiz. En büyük güvencem sizlersiniz. Size inanıyorum ve size güveniyorum."
(Bitti)