CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "(6'lı masa) Amaç Türkiye'yi büyütmek, bu ülkeye huzuru getirmek. O yüzden zaman zaman sorarlar, 'Efendim ne oluyor, altında başka parti var mı, üstünde başka parti var mı, yok gizli parti var mı?' Bunların tamamı açık ve net söylüyorum, safsatadan ibarettir, tamamı safsata." dedi.
Adapazarı ilçesindeki Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, bu ülkenin kaderini gençlerin değiştireceğini belirterek 7,5 milyon gencin ilk kez sandığa gideceğini, bu gençlerin ülkeye demokrasiyi mutlaka getireceğini ifade etti.
Gençlerin tüm hayallerinin kendisinin hedefi olacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Hep beraber motorları maviliklere süreceğiz. Bu ülkeye barışı huzuru kardeşliği getireceğiz. Kimse kimsenin inancıyla kimliğiyle yaşam tarzıyla kavga etmeyecek. İnsanı insan olarak göreceğiz ve başımızın tacı yapacağız. O nedenle gençler, ülkenin kaderini, geleceğini sizler belirleyeceksiniz. Sandığa gidin, tek isteğim sakın ola umutsuzluğa kapılmayın." şeklinde konuştu.
Haksızlığa uğrayanların yanında olmak zorunda olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, EYT konusunu yıllardır ısrarla dile getirdiğini, hükümetin çözümünü beklediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, EYT'nin çözülememesi halinde kendilerinin çözeceğini aktararak üniversite yurtlarına ilişkin sorunların olduğunu, iktidar olduklarında yurt sorununu bir yılda halledeceğini anlattı.
Salondaki Tank Paleti Fabrikası'na ilişkin afişi gören Kılıçdaroğlu, fabrikanın büyük bir üretim üssü olduğunu söyledi. Geçmişte 5 model tankın üretildiğini ve fabrikanın devredildiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Buradan açık ve net söylüyorum, Allah nasip eder iktidar olduğumuzda, bir hafta içinde o Tank Palet Fabrikası'nı alacağım şanlı ordumuza aynen iade edeceğim." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, iktidar olduklarında bir hafta içerisinde askeri hastaneleri de geri alarak Türk ordusuna iade edeceklerini belirtti.
- "Herkesin huzur içerisinde yaşadığı bir Türkiye inşa edeceğiz"
Milliyetçiliklerinin sorgulanamayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, Akdeniz'in sularına, Kıbrıs Beşparmak Dağları'na CHP'nin milliyetçiliğini yazdıklarını ifade etti.
Kılıçdaroğlu, "Biz bunlar gibi değiliz. Yok efendim, 'Ben geliyorum, yok hemen geleceğim, yok bir sabah gelirim...' Rahmetli Ecevit ne dedi? Asker gitti, çıkarmayı yaptı Başbakanlığın kapısına geldi 'Ordumuz şu anda Kıbrıs'tadır.' dedi. Bitti. O adalar işgal edildiğinde 50 sefer söyledim, işgal ediliyor, Lozan Antlaşması'na aykırı yapılıyor bütün bunların tamamı. Tık çıkmadı. Şimdi gündem ekonomi, millet perişan vaziyette ya. Oturuyor, 'Vay ben gelirim, bak bir gece gelirim, yok yarın sabah gelirim.' Sana davetiye mi göndersinler, 'Beyefendi buyur gel.' diye? Yüreğin yetiyorsa cesaretin varsa gidersin. Bizim palavrayla işimiz yok. Devlet böyle yönetilmez, akılla bilgiyle birikimle ferasetle yönetilir. Devlet liyakatle adaletle yönetilir." şeklinde konuştu.
Devletin aynı zaman ülkenin sorunlarına sahip çıkmak manasına geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Doğu Akdeniz'de gaz forumu kuruldu. Yunanistan var, Kıbrıs Rum kesimi var, İsrail, Filistin var, herkes var. Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yok, niye yok? Doğu Akdeniz'in bir tarafında Mısır var, diğer tarafında biz varız, iki büyük devlet. Niye kavga ettik biz Mısır'la? Hangi gerekçeyle kavga ettik. Bana bir Allah'ın kulu çıkıp mantıklı bir cevap verebilir mi? Devleti yönetemiyorlar, Devlet yönetemedikleri için memleket bu hale geldi ama Allah nasip ederse devleti yeniden inşa edeceğiz. Adalet, dostluk, kardeşlik üzerine inşa edeceğiz. Herkesin huzur içerisinde yaşadığı Türkiye'yi inşa edeceğiz.
Bunlar diyor ya 'Biz milliyetçiyiz. Cumhuriyet tarihinde ilk kez, bir hükümet kendi toprağından kaçtı, kendi bayrağını indirdi ve Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırdı. Şimdi bana dönüp diyorlar ki, 'Biz milliyetçiyiz, siz değilsiniz.' Biz olsak ne olurdu onu da söyleyeyim. Süleyman Şah Türbesi orada kalırdı, bayrağımız orada dalgalanırdı, gerekirse hepimiz canımızı verirdik. Bu millete sözümdür, Allah nasip ederse iktidar olduğumuzda ilk bir hafta içinde ne pahasına olursa olsun Süleyman Şah Türbesi toprağımıza gidecek, bayrağımız orada yeniden dalgalanacak."
Kılıçdaroğlu, Süleyman Şah Türbesi'nin yerinin değiştirildiğini anımsatarak iktidara geldiklerinde Türk bayrağının o türbenin eski yerinde yeniden dalgalanacağını kaydetti.
- "Bunların tamamı açık ve net söylüyorum, safsatadan ibarettir"
Sakarya'nın stratejik konumda bulunduğunu ve lojistik üssüne dönüştürülebileceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Büyük sanayi kuruluşları, denizle bağlantısı var, kara yolu çok güçlü, demir yolu ağı daha da güçlü hale getirilebilir. Burası üretim üssü haline dönüştürülebilir. Bunları yıllar yılı yapamadılar, var olan fabrikaları sattılar, bazılarını kapattılar ama biz Türkiye aşığıyız. Biz hiçbir ayrım yapmayız. İster Hakkari'de ister Diyarbakır, ister Bingöl, ister Edirne'de, Kırşehir, Çankırı, Çorum, İzmir, Manisa'da nerede olursa olsun bayrağı ve vatanıyla sorunu olmayan herkesin başımızın üstünde yeri var." dedi.
Kılıçdaroğlu, 6 ayrı partinin, demokrasi, ülkenin huzuru, Türkiye'nin üretmesi, ülkede yönetimde liyakatin ve adaletin olması konusunda anlaştığını vurgulayarak şunları kaydetti:
"Her birimiz tek tek Türkiye Cumhuriyet Devleti'nin bozulan çarklarını yeniden onaracağız ve o çarklar saat gibi çalışacak ama zamanı doğru gösteren bir saat gibi. Bundan emin olmanızı isterim. Hiçbirimizin özel bir beklentisi, amacı yok. Amaç Türkiye'yi büyütmek, bu ülkeye huzuru getirmek. O yüzden zaman zaman sorarlar, 'Efendim ne oluyor, altında başka parti var mı, üstünde başka parti var mı, yok gizli parti var mı?' Bunların tamamı açık ve net söylüyorum, safsatadan ibarettir, tamamı safsata. Her birimiz oradayız, beraber birlikteyiz. Mücadeleyse mücadeleyi veriyoruz. Oturuyoruz konuşuyoruz, neyi nasıl yapacağımızı yazıyoruz çiziyoruz. 6 lider altına imzamızı basıyoruz ve bunu kamuoyuyla paylaşıyoruz. Biz memleketimizi seviyoruz ve memleketimizde huzurun olmasını istiyoruz."
Sakarya'yı sanayi üssü haline getireceklerine işaret eden Kılıçdaroğlu, vatandaşlardan kendilerine katılmalarını ve oy vermelerini istedi.
(Bitti)