CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ben bu milletin, bu fakir milletin, vatandaşın hakkını ve hukukunu savunacağım. Bunu herkesin bilmesini isterim." dedi.
Kılıçdaroğlu, Raif Dinçkök Kültür Merkezi'ndeki partisinin grup toplantısında, Yalova'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Herkesin derdini bildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Hiç kimse umutsuz olmasın. Hiç kimse en ufak bir endişeye kapılmasın. Türkiye büyük bir ülkedir. Türkiye güzel bir ülkedir. Türkiye'de hepimiz huzur içinde yaşayabiliriz. Bir ahdim var; bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmesin. Hiç kimse inancı dolayısıyla ötekileştirilmesin. Hiç kimse kimliği dolayısıyla ötekileştirilmesin. Hiç kimse yaşam tarzı itibarıyla ötekileştirilmesin. Bir hedefim var; herkesin işi, herkesin aşı olsun. Bir amacım var; kadın erkek eşitliği olsun. Bir hedefim, bir amacım, bir ahdim var; bu ülkede, hepimiz bu cennet gibi vatanda hepimiz huzur içinde yaşayalım. Bir arzum, bir hedefim, bir ahdim var, her evde huzur, her evde bereket olsun. Bunları istiyorum."
Kılıçdaroğlu, şehir hastanelerinin yapıldığını hatırlatarak, buna karşı çıkmadıklarını söyledi. Bu hastanelerin inşası için gerçekleştirilen ihalelerine değinen Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kaça yaparsan yap. Çıkarsın ihaleye birisi çıkar yapar. Ama diyor ki 'Sen yap. Sana ayrıca gelir garantisi vereceğim. Sen hiç zarar etmeyeceksin.' diyor. Şehir hastanelerinin maliyeti 12 milyar dolar. 25 yıllık garanti vermişler. 25 milyar dolar. 12 milyar dolara yapıyorsun, 25 milyar dolar para kazanıyorsun. Ya böyle bir pazarlık olur mu? Böyle bir şey olur mu? 25 milyar doları kim ödeyecek? 85 milyon ödeyecek. Hepimiz ödeyeceğiz."
Kılıçdaroğlu, diğer kamu müteahhitlerinin hepsinin perişan halde olduğunu ileri sürerek, "Demir fiyatı, çimento fiyatı, mazot fiyatı, işçilik arttı. Dolayısıyla onların hepsi perişan vaziyette. 'İflasla karşı karşıyayım. Bize de bir şey yapın.' diyorlar. 5'li çetenin altında olursan sana da bir şeyler yapılır. Benimle temasa geçmek istediler. Ama bu kardeşiniz hak, hukuk, adaletten yanadır. Gelecekte oturacağız masada konuşacağız. Onların hakkını hukukunu teslim edeceğim. Yok öyle bir şey. Ben bu milletin bu fakir milletin vatandaşın hakkını ve hukukunu savunacağım. Bunu herkesin bilmesini isterim." ifadelerini kullandı.
- "Bay Kemal alın teri dökenden, helalinden kazanandan yana"
İktidarın faizle ilgili politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "(Faize karşıyız, faizi yükseltmeyeceğiz) diyorlardı. Bir adam durup dururken niye 'Ben faize karşıyım' der? Çünkü çok faiz ödüyordur. Onun gizlenmesini ister." dedi.
Kılıçdaroğlu, 2003-2022 yıllarında devlet bütçesinden 523 milyar 441 milyon dolar ödendiğini belirterek, "523 milyar 441 milyon dolar devlet bir avuç kişiye faiz ödemiş. Her ay ödediğimiz faiz 2 milyar 227 milyon 407 bin dolar. Her gün ödediğimiz faiz 73 milyon 239 bin dolar. Her saat ödediğimiz faiz 3 milyon 51 bin dolar. 'Faize karşıyız.' diyorlar değil mi? Bu faizi kim ödüyor? Sizler ödüyorsunuz." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Ne demek kur korumalı mevduat? Yeni bir soygun şekli. Diyor ki 'Getir. Paranı bankaya yatır. Sana faiz vereceğim. Dolar artarsa onun farkını da vereceğim. Gelir elde ediyorsun, vergiden muaf tutacağım.' Üç ayağı var. Vergi vermeyeceksin. 6 ayda ödenen para ne kadar; 60 milyar lira, 6 ayda. 6 ayda kur korumalı mevduat sahiplerine ödenen para 60 milyar 600 milyon Türk lirası. Sen faize karşıydın. Daha Merkez Bankasının garantisini bilmiyoruz. O daha gizli. Onu açıklamıyorlar. Ama bu para bütçeden gittiği için biz bunu biliyoruz. Bu kur korumalı mevduat ekonominin kalbine konulmuş atom bombasıdır. Bir avuç kişi orada dünyanın parasını kazanıyor. Keyfi yerinde. Devlete 5 kuruş vergi vermeyecek. 60 milyar lira para veriyorsun, 6 ayda. Kim ödüyor? Sizler ödüyorsunuz. Kızıyor ya bana 'Bay Kemal' diyor. Bay Kemal'e güveneceksiniz, bir. Bay Kemal kul hakkı yemez, iki. Bay Kemal devleti soyanların karşısındadır ve o paraların tamamını alıp bu millete verecektir. Bay Kemal alın teri dökenden, helalinden kazanandan, çalışandan, üretenden, apartman görevlisinden, taksi şoföründen, ev kadınından yana."
(Sürecek)