Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Meclisi bombalayan, vatandaşı öldüren, polisi öldüren, darbe girişiminde bulunanları suretle yargı önüne çıkartılıp hesabı sorulması lazım” dedi.CHP Tokat İl Başkanlığı tarafından düzenlenen ’Şeker Çalıştayı’na katılmak üzere dün Turhal ilçesine gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kaldığı otelden Turhal Şeker Fabrikası’na yürüyerek geçti. Şeker-İş Sendikası Turhal Şube Başkanı Mehmet Elvan Yılmaz’ı makamında ziyaret eden Kılıçdaroğlu, burada fabrikada çalışan geçici işçilerin sorunlarını dinledi. Geçici işçiler, kendilerine kadro verilmesi için yardım istedi.Turhal Şeker Fabrikası’nın Türkiye’nin en köklü fabrikalarından biri olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Şeker Fabrikası’nın hem Turhal hem de Türkiye için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. 1934 yılında üretime başlayan bir fabrika. Dolayısıyla Cumhuriyet’in ilk kurduğu fabrikalardan birisi. Şimdi bu fabrikaları daha da geliştirmek, daha iyi teknolojilerle donatmak yerine fabrikaları biraz teknolojiden uzaklaştırmak, atıl hala getirmek, yeni işçi almamak yoluyla bu fabrikaları elden çıkarma düşüncesi var. Bu düşünce dünün düşüncesi değil. Bu düşünce yaklaşık 20-25 yıldır Türkiye’nin gündeminde. Şimdi siz biraz önce dediniz ki, ’biz partiler üstü bir anlayışla hareket ediyoruz.’ Şimdi partiler üstü düşünceyle hareket ederseniz bu son kaçınılmazdır. Bu fabrikada elinizden gider. Sizden tek isteğim var. Siz işçinin hakkını savunan bir sendikasınız. Bu fabrika burada olmalı mı evet olmalı. ’Bu fabrika burada olmalıdır, bu fabrikaya yeni işçi alınmalıdır, geçici işçilere kadro verilmelidir’ diyen siyaset anlayışına destek vermeniz gerekir" dedi.Bu arada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adil Öksüz ile kendisine yöneltilen soruları cevapsız bıraktı. Şeker Fabrikası’nda işçilerle birlikte öğle yemeği yiyen Kılıçdaroğlu, daha sonra Turhal Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen programa katıldı.Saygı duruşu yapılması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan program sonrasında konuşma yapan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin dünyada şeker üretiminde 5 ülke olduğuna dikkat çekti. Nişasta bazlı şeker kullanımına karşı kampanya başlatılması ve vatandaşlardan nişasta bazlı ürün almaması yönünde uyaran Kılıçdaroğlu, “Anne babalardan ricam dost tavsiyesi çocuklarınıza nişasta bazlı ürünler içeren ürünler yedirmeyin. Bir grup sanayi bana kızacak Kılıçdaroğlu bunu nasıl söyler diye. Fransa kendi çocuklarına nişasta bazlı şeker vermiyor, AB’de yüzde 1,5, bizde yüzde 15. Niye yüzde 15 çünkü bir kanun getirmişler. Nişasta bazlı şekerde kotayı kaldıracaklar dünyada hiçbir ülkede serbest değil” ifadelerini kullandı.“Meclisi bombalayan, vatandaşı öldüren, polisi öldüren, darbe girişiminde bulunanların suretle yargı önüne çıkartılıp hesabı sorulması lazım”15 Temmuz’da darbe girişimi olduğunu ve 4 siyasi partide karşı çıktıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Eyvallah darbe olsun mu hayır? Şimdi 15 Temmuz’dan sonra dediler ki olağanüstü hal ilan edeceğiz. Sayın Başbakan’a söyledim OHAL’e karşıyız diye. 4 parti darbeye karşı mı karşı. Bir şey yapacaksak getir Meclis’e. OHAL’ı çıkardılar. Kanun hükmünde kararname. Bakın arkadaşlar zararı kimler çekti? Önce şunu söyleyeyim, Meclis’i bombalayan, vatandaşı öldüren, polisi öldüren, darbe girişiminde bulunanları suretle yargı önüne çıkartılıp hesabı sorulması lazım. Meclis’i bombalamak kimsenin haddine değildir. Masum insanları öldürmek kimsenin haddi değildir. Demokrasiyi sonuna kadar savunacağız. Ama devleti yönetenler yani hükümet olanlar her şeyi adalet içinde yapmak zorundalar. Adalet bu kadar önemli kavramdır” diye konuştu.“Ne olacak bunlar, yani eline silah alıp dağa mı çıkacak?”Bugün 1 milyona yaklaşan OHAL mağduru olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, “Öğretmen sendikalı diye öğretmenlikten atıyorlar. Sendikalı olmak ne zamandan belli suç. Anayasa haktır sendikalı olmak. Atamazsınız varsa bir kabahati verirsiniz mahkemeye, hakim atarsa eyvallah. Ama yargısız sorgusuz sualsiz ben seni görevinden atıyorum olmaz. Üniversite hocaları bildiri yayınladı, vay sen misin bildiri yayınlayan onları da üniversiteden atıyorlar. Olmaz arkadaşlar olmaz. Niye atıyorsun, üniversite hocası görüşünü beğenmiyor olabilirsin. Ama üniversiteler her türlü düşüncenin özgürce dile getirildiği yerler. Öyle kabul edeceksin. Devlet memuriyetinden, lojmandan atıyorsun. Adamı hapse atıyorsun, eşi çıkıyor ev kiralayacak kimse ev vermiyor. Bankada 3-5 kuruş parası var çekmek istiyor, bankadaki hesabına tedbir koyuyorsun. Darbeyi kim yaptı? Talimat veren, uçağı kullanan yaptı. Sen öğretmen, işçiden memurdan ne istiyorsun. Bir de diyorlar ki ’bunları memuriyetten attık, sigortalı işte de çalışmayacak.’ Ne olacak bunlar. Yani eline silah alıp dağa mı çıkacak? Er, erbaşlar. Hepimiz üç aşağı beş yukarı askerlik yaptınız. Komutan kalk dedi mi kalkardık, esas duruş diyence esas duruşta bulunurduk. Er erbaşlara komutan emir vermiş ’dışarı çık’ diye. Bunları hapse atmışlar darbeci diye. Ya bunlar emir kulu. Bunların aileleri perişan vaziyette. Daha düne kadar FETÖ ile siz kol kola gezmiyor muydunuz. Birlikte değil miydiniz? ’Ne istediniz de vermedik’ dediniz. Ben de sordum, ’onlar ne istedi siz ne verdiniz’ arkadaş. Bu sorunun cevabını almış değilim. Soracağım, siz de sorun. Neleri verdiniz arkadaş neleri” şeklinde konuştu.Darbeciler ile teşebbüs edenlerin belli olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bir an önce yaparsınız, çıkartıp yargı önünde hesabını sorarsınız. Ayrıca bu davaları gizli kapaklı da yapmasınlar. Medyaya açık, televizyonlardan canlı verilsin. Hepimiz görelim. İl başkanları toplantısında il başkanlarıma talimat verdim. Nerede bir mağdur varsa sahip çıkacaksınız. Kılıçdaroğlu mağdurlara sahip çıkıyor diye karşı çıkıyorlar. Evet, sonuna kadar sahip çıkacağım. Bütün mazlumlara sahip çıkacağım. Çünkü zalimlerin karşısında susan dilsiz şeytandır" açıklamasını yaptı.Kılıçdaroğlu, Tokat programının ardından karayolu ile Ankara’ya hareket etti.