CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'a ait olduğu iddia edilen ses kayıdına ilişkin, "Cumhuriyet Halk Partisi, her inanca saygı gösterir. Peki bu başçalan, Kur'an-ı Kerim ile ilgili dalga geçen bu bakan hakkında bir şey söyledi mi, partisinden attı mı? O zaman ayın 30 geliyor, sandığa gideceğiz, o dersini almıyorsa, biz vereceğiz" dedi. Kılıçdaroğlu, partisince Tokat Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde sözlerine, Niğde'de şehit olan güvenlik güçlerine ve Mersin'deki kazada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek başladı. AK Parti'nin reklam filmine değinen Kılıçdaroğlu, "Kırkpınar güreşlerine katıldım. Bayrak önümüzden geçerken ben de dahil herkes ayağa kalktı, 4 AKP'li ayağa kalmadı. Tokat'ın vicdanına sesleniyorum, ayağa kalkmayan 4 bakan için başbakanlık koltuğunda oturan zat bir şey yaptı mı, bir laf söyledi mi? Şimdi reklamlarında Türk bayrağı kullanıyor. O bayrak, 76 milyonun bayrağıdır. Senin babanın bayrağı değildir. İşine gelince kullanacaksın, işine gelmeyince ayağa kalkmayacaksın. Biz, her zaman bayrağımızın önünde ayağa kalkarız" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, eski Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'a ait olduğu iddia edilen ses kaydına ilişkin şunları söyledi: "Allah aşkına, Tokatlıların vicdanına sesleniyorum. Kur'an-ı Kerim, bütün İslam dünyasının ortak kitabıdır. Hepimizin saygı duyduğu bir kitaptır o. Asla ve asla oradaki hiçbir ayetle ilgili bir şey söylemeyiz. O adam, internette bir gazeteciyle konuşuyor, ağza alınmaması gereken lafları söylüyor. Eğer bunu CHP'den bir kişi söylese emin olun kıyamet kopardı. Hükümet, kıyameti koparırdı. Biz ne yapardık, 'kardeşim, inançlarla dalga geçiyorsan bu partide işin yoktur' deriz çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, her inanca saygı gösterir. Peki bu başçalan, Kur'an-ı Kerim ile ilgili dalga geçen bu bakan hakkında bir şey söyledi mi, partisinden attı mı? O zaman ayın 30 geliyor, sandığa gideceğiz, o dersini almıyorsa, biz vereceğiz. İnanca saygı göstermediklerini gösteriyor. Ne diyor cuma günü, 'Kur'an'dan ayet sallarım' diyor. Yolsuzluk bunlarda var, hırsızlık bunlarda var, kul hakkı yemek bunlarda var, tüyü bitmemiş yetim hakkı yemek bunlarda var, bakanların çocuklarının yatak odalarına milyon dolarları sıralamak bunlarda var, o çocukların yatak odalarına boy boy para kasalarını koymak bunlarda var. Yalan da bunlarda var. Sevgili Peygamberimizin söylediği çok önemli, 'Yalanla iman bir arada olmaz'. Bu ülkede tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyacağız." - Dört eski bakan hakkındaki fezlekeler TBMM Genel Kurulu'nun dört eski bakan hakkındaki fezlekelerle ilgili dün olağanüstü toplandığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Dört bakanın fezlekesi geldi ama başçalanın fezlekesi gelmedi. Onun için helal süt emmiş, ülkesini seven, yürekli bir savcı arıyorum. Bir daha söylüyorum; başçalan için, ülkesini seven, kul hakkı yemeyen, dürüst, namuslu savcı arıyorum. Herhalde çıkacaktır, inatla bekliyoruz. Bakınız, 4 bakanın fezlekesi geldi. Soruşturma komisyonu kurulacak. Dedik ki bu fezlekeleri açıklayın arkadaş. Ne var içinde? Çünkü milletvekili el kaldıracak. Neye göre el kaldıracak. Soruşturma açılsın mı, açılmasın mı? Peki olayı bilmeden nasıl 'soruşturma açılsın' diyecek, açıklamadılar" diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kaydına değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Başbakanlık koltuğunda oturan zat, oğlu Bilal'i arıyor. Bazı bakanların çocuklarının evlerinde arama yapılıyor. Bilal, yeni uyanmış, 'babacığım, tekrar eder misin?' diyor, 'eldeki paraları sıfırlayın'. Baba biliyor, Bilal tek başına yapamaz, 'sana Sümeyye'yi gönderiyorum, enişteni çağır, amcanı, teyzeni çağır. Paraları sıfırlayın.' Ertesi gün saat 10.58'de arıyor, 'oğlum paraları sıfırladınız mı?'. 'Babacığım, bir miktar kaldı'. 'Ne kadar kaldı?' diyor, '30 milyon avro kaldı'. Nasıl olur da bir başbakanın oğlunun evinde paralar dağıtıldıktan sonra 30 milyon avro kalır."