Doğu Anadolu Bölgesi’nde kış mevsiminin çetin ve ağır geçtiği Bitlis’in köylerindeki besiciler, kızaklarıyla hayvanlarına meşe yaprağı taşıyor.
Bitlis merkeze bağlı Değirmenaltı köyünde hayvancılıkla uğraşan köylüler, yazın yüksek kesimlere topladıkları meşe ağacı yapraklarını hayvanlarına vermek için kızaklarıyla taşıyorlar. Köylüler, yüksek tepelere istifledikleri meşe ağacı yapraklarını belirli noktaya kadar sırtlarında taşıyor. Köylüler, daha sonra kar çokluğu nedeniyle herhangi bir aracın girmediği alandan kızaklarla taşımak zorunda kalıyor.
Kar kalınlığının 2 metreye ulaştığı bazı yerlerde kızaklarla ilerlemekte zorlanan köylüler, bazen de derelerden geçmek zorunda kalıyor. Kara bata çıka otları biriktirdikleri yere ulaşan besiciler, burada istifledikleri otları kızağa yükleyerek yola çıkıyor. Halatlarla kızağı sürükleyen vatandaşlar, tehlikeli yolculuğun ardından köye ulaşıyor.
Besici Rüstem Bozkurt, sabah erkenden hayvanları beslemek için çalışmaya başladıklarını söyledi. Bozkurt, “Kış aylarında birkaç gün arayla kızaklarımızla gelip hayvanlarımıza yazın toplayıp istiflediğimiz bu ağaçları taşıyoruz. Yaz aylarında yolun olmamasından dolayı mecburen kışı ve kar yağmasını bekliyoruz ki kızakla daha rahat taşıyalım diye. Yazın buralarda yürümek hem zordur hem de ormanlık alan olduğu için bütün köylüler karın yağmasını bekler. Yerde 2 metreye yakın kar var şu anda. Yaklaşık 3 kilometre kızağımızla beraber yol kat ediyoruz. Bazen 6-7 kişi bazen de 10-15 kişi ile birlikte geliyoruz. Dağa çıkacağımız zaman herkes birbirini telefonlar arar ve buluşup hep beraber ağaç taşımaya gideriz. Bazı günler günde üç defa gelip ağaç taşıdığımız zamanlar oluyor” dedi.
Ersin Mert adlı besici ise dağdan meşe ağacı taşımanın hem zorlu hem de zevkli olduğunu söyledi. Günün yorgunluğunu bazen kızakla kayarak bazen de türküler söyleyerek atan Ersin Mert, “Meşe ağaçlarını yaz aylarında biçiyoruz. Kışında hayvanlarımıza vermek için getiriyoruz. Getirdiğimiz meşe ağaçlarının yapraklarını hayvanlarımıza veriyoruz geri kalan ağaç kısmını da ya tandırda ya da evimizde sobalarımızda yakıyoruz. Oldukça zor olan bu yolculuğun maceralı kısmı da var, o da ayrı bir zevktir bizim için. Önce yol yapıyoruz sonra kızaklarımızla gelip ağaçları taşıyoruz. Bugün 15 kişi dağa geldik. Herkes kendi için ağaç taşır ama bazen de herkes birbirine yardımcı olur” diye konuştu.