Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Kapadokya’da turizmciler, Türkiye genelindeki Çin protestolarının ve Çinli turistlere karşı yapılan olumsuz hareketlerin, turizme büyük darbe vurduğunu belirtti. Bu yıl rekor sayıda Çinli turist ağırladıklarını ifade eden turizmciler, Uzakdoğu medyasında da geniş yer bulan protesto gösterilerinin sürmesi halinde ciddi rezervasyon iptalleri ile karşılaşabileceklerini vurguladı.Göreme Turizm Geliştirme Kooperatifi Başkanı Mustafa Durmaz yaptığı açıklamada, peribacaları ile ünlü Kapadokya bölgesinde bir yandan bu güne kadar hiç olmadığı kadar yoğun Çinli turist ilgisi ile karşı karşıya kalmanın sevincini yaşarken bir yandan da Çin’in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde Müslümanlara yönelik saldırı ve uygulama iddiaları ile ilgili yapılan protestoların tedirginliğini yaşadıklarını söyledi. Geçtiğimiz günlerde protestocuların İstanbul’da Çinli zannettikleri Koreli turist grubuna saldırması gibi olayların Uzakdoğu ülkelerinden rezervasyon iptallerine sebep olduğunu ifade eden Durmaz, bu durumun ülke ekonomisine büyük zarar vereceğini ifade etti."ÇİNLİ TURİSTLER ÜLKEMİZİN MİSAFİRİ"Durmaz, “2015 yılında bölgeye gelen yabancı turistlerin önemli bir bölümünü Çinli ve Koreli turistler oluşturuyor. Özellikle Çinli turist grupları yoğun olarak bölgeye gelmekte. Bölgedeki konaklama tesislerindeki yoğunluğu Çinli turistler oluşturuyor. Geçtiğimiz aylarda katıldığımız Çin Turizm Fuarı meyvelerini vermeye başladı ve bu güne kadar hiç olmayan bir yoğunlukta Çinli turist bölgemize geldi. Buna karşın turizmciler olarak son dönemdeki protesto gösterilerinden rahatsızız. Doğu Türkistan’da Müslüman Türk halkına yapılan zulümleri elbette bir Müslüman Türk vatandaşı olarak kabullenmiyoruz ve protesto ediyoruz. Fakat tepkimizi gösterirken yanlış yollara da başvurmamalıyız. Özellikle bunu turizm kanalıyla yapmak son derece yanlış. Turizm çok farklı bir şey. Çin’den ülkemize ve bölgemize gelen turistler bizim misafirimizdir. Bizim geleneklerimizde misafirlerimize kötü davranmak yoktur. Umarım bu sorun kısa sürede çözülür ve Çinli turistler de tıpkı Japon turistler olduğu gibi sıkıntıya uğramayız. Bu yaşanan protestolar devam ederse bu durum turizme ciddi zarar verir. Son günlerde iptaller olduğu duyumlarını alıyoruz ve bu da bizleri üzüyor” dedi."PROTESTOLAR TURİZMİ BALTALIYOR"Kapadokya’da Butik Otel işletmeciliği yapan Ümit Eren ise şu anda bölge turizmini Çinli turistlerin ayakta tuttuğunu belirterek Çinli turist sayısının her geçen gün arttığını kaydetti. Türkiye’ye 2016 yılında 2 milyonu aşkın Çinli turist gelmesinin beklendiğini ancak yaşanan gelişmelerin turizmcilerin bu beklentilerine sekte vurabileceğinden endişe ettiklerini ifade eden Eren, “Çinli turist sayısı bu yıl oldukça fazla arttı. Şu anda ülkemizdeki Avrupalı ve Latin turistlerden daha fazla Çinli turist var. Kapadokya bölgesindeki turizmcileri de ayakta tutan Çinli müşterilerimiz. Bu duruma sevinirken Çin ile ilgili yapılan protestoları çok yanlış buluyorum. Çok doğru davranışlar olmuyor burada. Bu şekilde tamamen turizmi baltaladıklarını düşünüyorum. Çin’de yaşananlar ile ilgili okuduğumuz bir çok haberin gerçeklik payı olup olmadığını tam olarak bilemiyoruz. Çin’de haberlerde gösterildiği gibi bir soykırım olduğunu düşünmüyorum. Yaşananlar tabi ki Çinli turistleri tedirgin ediyor. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da Çinli sanılarak bir Koreli turistin linç edilmek istenmesi hem Çin hem de Kore’deki televizyonlarda da geniş yer buldu. Bizler önümüzdeki yıllarda 2 milyon Çinli turisti ülkemizde ağırlamayı beklerken bu yaşananlar ülke ekonomisine ciddi bir zarar verdi” şeklinde konuştu."YILLARIN BİRİKİMİ TÜKENİYOR"Türkiye’ye 20 yıldan fazla bir süredir Uzakdoğu’dan turist getiren bir acentenin ve bölgenin en büyük balon şirketlerinden birinin sahibi olan Halil Uluer ise Uzakdoğu’dan ve özellikle Çin’den Türkiye’ye turist getirebilmek için yıllardır turizmcilerin büyük çaba gösterdiklerini ancak son dönemdeki gelişmelerin tüm bu kazanımlara darbe vurduğunu söyledi. “Hiçbir şey, Çinli turistik bıraktığı döviz, ülke ekonomisinin kazancı bir Müslüman’ın kanının akmasından asla önemli değil lakin olayların bazı çevrelerin talimatlarıyla farklı yorumlanıyor” diyen Uluer, “Dünyada zulme uğrayan Müslüman toplumlardan sadece Uygur Türkleri yok. Suriye, Irak, Afrika gibi dünyanın bir çok yerinde Müslümanlar zulme uğruyor. Bu tepki gösteren arkadaşlar neden buralarda sessiz kaldılar? Hani şu 1,5 milyar Çinliyi tutturamayıp da Koreli turisti döven arkadaşlarımız neden Filistin’e, Suriye’ye sessiz kaldı. Niye Filistin’de Müslümanlar ölüyor diye İsrailliyi dövmeye kalkmadılar?” şeklinde konuştu.Uygur Türkleri ile ilgili haberlerde büyük bir oyun olduğunu ve buradaki Müslüman Türkler üzerinden Çin ile Türkiye arasında gerilim tırmandırılmaya çalışıldığını ifade eden Uluer, bu durumdan da en büyük azarı turizm sektörünün gördüğünü vurguladı. Türkiye’nin son dönemde Çin ile olan yakınlaşmasının turizm sektörüne de yansıdığını ve ciddi bir Çinli turist sayısı ile karşıya kaldıklarını söyleyen Uluer, bu durumun batı ülkelerini rahatsız ettiğini anlattı. Uluer, “Ne demek turiste saldırmak? Bir ülkeye gelen turist o ülkenin namusudur. O turist bizlere emanettir. Canını, malını, namusunu bize emanet ederek geliyor. Burada huzur olduğunu düşünerek ülkemize geliyorlar. Ama gelen turisti dövmek ne demek? Yaşananlar karşısında elbette Çin’e tepki gösterilebilir ama bunun insani yolları vardır” dedi."ÇİNLİ TURİSTLERDEN DOSTLUK MESAJI"Yaşanan gelişmelere karşın bölgede tatillerini sürdüren Çinli turist grupları ise, müze ve ören yerleri girişlerinde uzun kuyruklar oluşturuyor. Rehberler eşliğinde bölgenin önemli turizm merkezlerini ziyaret eden Çinli turistler, her fırsatta Türkiye’ye ve Türk insanlarına karşı hayranlarını dile getiriyor. Bölgeyi dünyanın en güzel turizm merkezlerinden biri olarak gösteren Çinli turistler, “Türkiye’de şu ana kadar gittiğimiz her yerde büyük bir misafirperverlikle karşılaştık. Konakladığımız ve gezdiğimiz yerlerde karşılaştığımız Türkler sürekli olarak bizlere güler yüzlü davranıyor. Gördüğümüz yerler gerçekten çok güzeldi. Kapadokya ise bunların arasında bambaşka. Sanki başka bir dünya” diye konuştular.