Şırnak’ın Cizre ilçesinde Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Cudi Dağı Ceylan Yerleştirme Projesi bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
Hükümet Konağı konferans salonunda düzenlenen toplantıya Şırnak Valisi Ali Hamza Pehlivan, Cizre Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Davut Sinanoğlu, Silopi Kaymakamı Sezer Işıktaş, Doğa Koruma ve Milli Parklar 3. Bölge Müdürü İsrafil Erdoğan, İl Emniyet Müdürü Mustafa Emre Başbu, İl Jandarma Komutan Yardımcısı Mustafa Çetin, Cizre İlçe Emniyet Müdür Vekili İbrahim Karagöz, Cizre İlçe Jandarma Komutanı Okan Talay, Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Müdürü Orhan Kalay, muhtarlar ve kurum personelleri katıldı.
Programda konuşan Vali Pehlivan, Şırnak’ın ilinin Nuh’un gemisi ile özdeşleştiğini söyledi. Vali Pehlivan, “Nuh’un gemisinin elbette ki birçok anlamı, mesajı var. İnsanın, İnsanlığın, İnsanoğlunun adeta yeniden doğuşunu simgeliyor. Bununla birlikte bütün canlı türlerinin, biyolojik çeşitliliğinde bir numunesini teşkil ediyor. Nuh’un gemisi Cudi’de karaya oturduktan sonra bütün canlı türleri çifter çifter doğa salınmak sureti ile hayatı yeniden yeşertiyorlar. Bu güzelim hayvanlar doğanın süsü ve hepsinin muhakkak ki bir işleri var. Çünkü yüce Allah bütün canlı türlerini oluştururken muhakkak ki onlara doğada biz vazife, bir sorumluluk, bir işlev vermiştir ve doğa seleksiyonu dediğimiz süreç içerisinde zaten canlılar arasında bu denge kendiliğinden sağlanıyor. İnsanoğluna da avlanma ve benzeri şeylerde kanunlar çerçevesinde bazı haklar da verilmiş. Ama avlanmak ayrı bir şey katliam apayrı bir şey. Eğer katliam ve yok etme mantığı ile yaklaşılırsa bir gün gelir artık doğada bu hayvanları göremeyiz ve avlanma gibi bir olguda hayatımızdan çıkmış olur” dedi.
“Doğadaki canlılara saygı kendimize olan saygının göstergesi”
Kelaynak kuşlarının doğada özgürce uçması gerektiğini kaydeden Vali Pehlivan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ceylanlarımızda özgürce ve rahatlıkla doğada çoğalsınlar. Çünkü stresten, korkudan çoğalma konusunda itina ediyorlar bu hayvanlarımız. Dolayısı ile hayat bir bütün, bu bütünlüğü bu canlı türlerini korumak sureti ile pekiştirmemiz icap ediyor. Aslında doğadaki canlılara saygı kendimize olan saygının göstergesi. Onları korumak kendi yaşamımızı korumak anlamına geliyor. İnşallah kısa ve orta vadede bu canlı türlerini Şırnak’ta dağlarında, ovalarında gezdiğini görelim, ateş etmeyelim fotoğrafını çekelim. Görüntü avcılığı yapalım. Çünkü bu güzelim hayvanlarımız doğada olmasaydı bu güzelim fotoğraflar çekilemeyecekti. Dolayısı ile işe ekonomik boyutu ile baktığınızda sadece onlara ateş etmek sureti ile avlanmak değil foto safari denen faaliyetler var. Doğada bu canlılar olsun ki foto safari yapan gurupları biz davet edelim ve doğada gezsinler. Fotoğrafla birlikte işin sanatsal boyutu da var tabiî ki.Bu tür faaliyet ve etkinliklerle ilimiz inşallah ön plana çıksın. Kelaynaklar için Şırnak’ta yaşam alanı oluşturmaya yönelik Kasrik Boğazı veya Cehennem Deresi’nin uygun yerler olabilir. Adı Cehennem Deresi ancak bu tür canlı türlerini orada yetiştirirsek orasını Cennet Deresi’ne de dönüştürmüş oluruz. Buraya ileriye dönük tabiat parkı, milli park gibi çalışmalar olabilir mi diye bazı tespitlerde yapılıyor. Oraya bir ulaşım yolu sağlayıp inşallah eskiden vatandaşlarımızın gittiği gibi yeni vatandaşlarımız Sefine bölgesine gitsin istiyoruz. Çünkü maalesef birçok alanda tahribat yapmış olan bölücü terör örgütü insanlarımızın oraya gitmesine mani olmuş. Ama hikayelerden dinliyoruz.30-40 yıl öncesine kadar oraya gidip hatta birkaç hafta kalan vatandaşlarımızın olduğunu inşallah o bölgeyi de yakın gelecekte hep birlikte ihya etme planımız ve arzumuz var. Cudi hem Nuh’un gemisi, hem biyolojik çeşitliliği, doğası, meraları, ve canlı türleri ile orada farklı etkinlikler gerçekleştirmek nasip olur.”