İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya ve Ukrayna arasındaki esir takasında 200 isim üzerinde durduklarını belirterek, "Bu 200 ismin hepsi de bizde mevcut ve bunlar tamamıyla bizim misafirimiz, bizim kontrolümüzde. Bunların içerisinde bir tanesi Sayın Putin'in ısrarla üzerinde durduğu bir isimdi. Bu ismi de biz Rusya'ya gönderdik." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazını kıldığı Üsküdar'daki Hz. Ali Camisi'nin çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Rusya-Ukrayna savaşında tek taraflı referandum ve Rusya'nın kısmi seferberlik kararı gerilimi tırmandırırken bir taraftan sizin aracılığınızla gerçekleşen esir takası bir umut yarattı. Siz 'ABD dönüşü liderlerle görüşmeye devam edeceğim' demiştiniz. Bu konuda bir takvim var mı? Bu umut ışığında İstanbul süreci tekrar canlanır mı?" sorusunu Erdoğan, şöyle cevapladı:
"Rusya-Ukrayna Savaşı'yla ilgili olarak attığımız bu adımda, öncelikli tahıl koridoru meselesi, ardından girişimleri başlattığımız esir takasıyla ilgili süreçte hamdolsun 4 milyon tonu aşan bir tahıl koridorundan gidişler oldu. Hala devam ediyor. Burada bizim tabii şu andaki önemli adımlarımızdan bir tanesi Rusya tarafından gelecek olan tahıl. Şu ana kadar gelenler daha çok Ukrayna. Şimdi Rusya'yı da başlattığımız andaki en önemlisi gübre nakli meselesi. Bunu da başlattığımız anda özellikle fakir ülkelere, az gelişmiş ülkelere bu gübre naklini yapmamız onları da ciddi manada hareketlendirecektir."
Erdoğan, esir takası konusunun da üzerinde ısrarla durduklarını vurgulayarak, "Esir takasında da 200 ismin üzerinde durmuştuk. Bu 200 ismin hepsi de bizde mevcut ve bunlar tamamıyla bizim misafirimiz, bizim kontrolümüzde. Bunların içerisinde bir tanesi Sayın Putin'in ısrarla üzerinde durduğu bir isimdi. Bu ismi de biz Rusya'ya gönderdik. Şu an itibarıyla da bu süreci kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Bizdeki misafirlere de sahip çıkıyoruz." diye konuştu.
- "Onlar bizi geriden takip ediyor"
Yunanistan'ın İletişim Başkanlığı kurulacağını duyurmasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Erdoğan, "Kursun. Onun İletişim Başkanlığı var da bizim İletişim Başkanlığımız yok mu? Bizim İletişim Başkanlığımız çok daha güçlü, çok daha bu noktada dünya ile bir iletişim ağını kurdu, yürütüyor. Onlar bizi geriden, vagon onlar, takip ediyorlar." karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün ekonomiye ilişkin bir toplantı yapılacağını açıklamıştınız ve özellikle Rusya'nın kullandığı Mir ödeme sistemine ilişkin değerlendirmeler olacak, 'Alternatifleri var.' demiştiniz? Neler ele alınacak?" sorusu üzerine, toplantıda nelerin ele alınacağını burada açıklamasının doğru olmayacağını söyledi.
Bunların hepsini yapılacak toplantıda ele alacaklarını kaydeden Erdoğan, "Bu sadece bir Mir kart olayı değil. Bunun alternatifi olarak elimizde neler var bunların üzerinde duracağız. Neler yapabiliriz? Ne gibi adımlar atabiliriz? Bunların üzerinde durmak suretiyle bu çalışmamızı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
- "Bu bizim derdimiz değil, onların derdi"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 siyasi partinin ortak cumhurbaşkanı adayının belirsizliğini koruduğunu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partililerine "Benimle misiniz?" sorusunu yöneltmesi üzerine kendisine destekler geldiğinin belirtilmesi, bu gelişmeye ilişkin değerlendirmesi ve "Ortak aday Kemal Kılıçdaroğlu olabilir mi?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"O bizim derdimiz değil, onların derdi. Onun derdi niye bizi gersin ki? Biz işimize bakıyoruz. Şu an itibarıyla Cumhur İttifakı bu konuda kararlı bir şekilde yoluna devam ediyor. Onlar da kararsız bir şekilde yola devam ediyor. Aramızdaki fark bu."
- "Demek ki dünyada ciddi manada sevenlerimiz var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, ABD ziyaretinde New York'ta Central Park'taki yürüyüşünde insanların yoğun ilgisiyle karşılaştığını dile getirerek, yanına gelen kişilerin, dünyanın kaotik durumunda kendisinden beklentileri olduğunu hissedip hissetmediğine yönelik sorusu üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Central Park'ta yanımıza gelen dünyanın değişik ülkelerinden, değişik yerlerden, dostlar diyeceğim, hepsi de hakikaten ummadığım, beklemediğim bir şekilde farklı yaklaşımlarla, farklı sorularla bize karşı olan teveccühlerini gösterdiler. Bu da bizi tabii gerçekten mutlu etti. Demek ki dünyada ciddi manada sevenlerimiz var. Bize olumlu şekilde bakanlarımız var. Bu da Türkiye'nin nerelere geldiğini, ne gibi bir konuma yerleştiğini göstermesi bakımından çok çok önemli."