Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye konusunda ‘‘Ancak eli kana bulaşmış, kimyasal silah kullanmışlarla yapılacak arabuluculuk girişimi başarılı olabilir.’’ dedi. Davutoğlu, Reyhanlı yakınlarındaki kanlı saldırının da düşürülen Suriye helikopterine bir misilleme olarak algılanmaması gerektiğini kaydetti. Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja ile Türkiye-Finlandiya Diplomat Değişimine İlişkin Mutabakat Zaptının İmzalanması törenin ardından iki ülke dışişleri bakanı ortak basın toplantısı düzenledi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye ile Finlandiya’nın coğrafi olarak birbirine uzak olmasına karşın ikili ülke ilişkilerinden övgü ile bahsetti ve Finlandiya’nın Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecinde gösterdiği açık destekten dolayı teşekkür etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kasım ayında bu ülkeye bir ziyaret gerçekleştireceğini ifade eden Davutoğlu, gelecek yıl Finlandiya-Türkiye münasebetinin 90. yılı olduğunun altını çizerek birlikte çalışmalara ağırlık verileceğini kaydetti. Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja ise ülkesinin Türkiye ile ilişkisini ‘çok mükemmel’ olarak değerlendirirdi. Tuomioja, "Finlandiya, AB’nin genişlemesini destekliyor. Bu bağlamda AB kapısının Türkiye için de açık tutulmasından yana olduk. Türkiye’nin AB üyelik sürecinin canlı tutulmasında katkımız olduysa bundan ancak memnuniyet duyarız.’’ şeklinde konuştu. İkili görüşmede Mısır ve Suriye konularının da gündeme geldiğini aktaran Ahmet Davutoğlu, Suriye konusunda Türkiye'nin barışçıl yöntemleri deneyen yegâne ülke olduğunu belirtti. Türkiye’nin farklı platformlarda değişik arabuluculuk girişimlerde bulunduğuna dikkat çeken Davutoğlu, Suriye konusunda ürettikleri çaba ve formüllere Suriye yönetiminden olumlu bir cevap alamadıklarını kaydetti. Beşşar Esed'in bu zulümlere son vermesi için Rusya ile de çalıştıklarını anlatan Davutoğlu, Esed'in en sonunda kendi başkentinde kendi insanına kimyasal silah kullandığını ifade etti. Arabuluculuk imkânlarının sonuna gelindiğini dile getiren Davutoğlu, arabuluculukta caydırıcılığın önem taşıdığına dikkat çekti. Bakan Davutoğu, kimyasal silah kullanımında caydırıcı girişim olmaması halinde arabuluculuğun da olmayacağını belirtti. ‘SORUMLULAR ADALET ÖNÜNE ÇIKARTILMALI’Davutoğlu, ‘‘Arabuluculuk konusunda bir teşebbüs olacaksa önce insanlık suçu mahiyetindeki bütün eylemlerin alanda durdurulması, füzelerle ve kimyasal silahlarla sivillerin öldürülmesinin engellenmesi ve Suriye halkına insani yardımın ulaştırılması lazım. Sonrasında eli kana bulaşmamış Suriye yönetimi ile muhalefet arasında yeni Suriye’nin inşası için bir arabuluculuk oluşur. Ancak eli kana bulaşmamış, kimyasal silah kullanmamışlarla yapılacak arabuluculuk girişimi başarılı olabilir.’’ dedi. Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja ise kimyasal silah kullanımın kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sorumluların adalet önünde hesap vermesi gerektiğini kaydetti. ‘MİSİLLEME YAPARLARSA SONUÇLARINA KATLANIRLAR’Suriyeli muhaliflerin kontrolündeki Cilvegözü Sınır Kapısı’na 5,5 kilometre uzaklıkta meydana gelen patlamanın, düşürülen Suriye helikopterine karşı bir misilleme olup olmadığının sorulması üzerine Davutoğlu, Suriye içindeki bir olayın Türkiye’ye misilleme olduğu konusunda hemen bir yargıya varmanın doğru olmadığını kaydetti. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ‘‘Suriye yönetiminin herhangi bir şekilde Türkiye’ye karşı bir misillemeyi düşünmesi halinde sonuçlarına katlanacağını bilmesi gerekir. Bu tür patlamalar oluyor. Zamanlama itibari ile ilişkilendirmenin doğru olmadığı kanaatindeyim.’’ şeklinde konuştu.