Bursa’nın Büyükorhan ilçesinde daha önce keşfedilmemiş 300 metre uzunluğunda mağara bulundu. İlk kez girilen mağarada definecilerin yaptığı kazı çalışmaları dikkat çekti.Mağara Araştırma Derneği (MAD) Bursa Şubesi, geçtiğimiz günlerde Büyükorhan’da yeni bir mağaranın keşfini yaparak ilk girişlerini yaptı. Karalar Köyü yakınında bulunan ve ilk keşif girişinde 300 metre uzunluğa sahip mağaranın yağışların azalması ile birlikte haritalandırma çalışması yapılacak. Sarkıt ve sütün bakımından oldukça zengin olan ve labirente benzer yapısıyla ilgi çekici olan mağarada herhangi bir arkeolojik iz bulunmazken definecilerin kazı yaptığı gözlendi.Mağarayı daha çok vahşi hayvanların in olarak kullandığını belirten MAD Bursa Şube Başkanı Attila Ülgen, tilki, sansar, kaplumbağa ve keçi izlerine rastladıklarını belirtti. Mağaraların define alanı olmadığını belirten Ülgen, giriş kısmında kaçak kazı yapıldığına dikkat çekerken, köy sakinlerinin bu tür kişilere karşı daha dikkatli olmasını söyledi. Mağaraların kendilerinin çok önemli bilgiler taşıdığını ve bu nedenle hem bilimsel hem de görsel anlamda hazine olduklarını dile getiren Ülgen, girişini yaptıkları mağaranın ilk önce küçük bir in görünümü verdiğini ancak dar oyuklardan ilerlediklerinde mağaranın 2-3 galeriye ayrılarak devam ettiğini tespit ettiklerini kaydetti.Mağara içerisinde yeni dikitlerin oluşumunun sürdüğünü ve mağaranın tamamının fosil mağara olduğunu söyleyen Ülgen, buldukları mağaranın çok büyük olmamasına rağmen oldukça karışık bir sisteme sahip olduğunu bu nedenle amatörlerin istenmeyen bir durum yaşamaması için bu tür mağaralara girmemelerini önerdiklerini dile getirdi.Bursa’da bir çok farklı mağara oluşumlarına rastladıklarına değinen Ülgen, MAD Bursa ekibi olarak imkanları ölçüsünde bu mağaraların keşfini yapıp haritalarını çıkardıklarını anlattı. Uludağ Üniversitesi Mağaracılık Kolu’nun kurulumu için de destek verdiklerini belirten Ülgen, son yıllarda Bursa’da bu alanda faaliyet yapmak isteyen sporculara eğitim verdiklerini vurguladı. Bursa’da bir çok sporcu yetiştirdiklerini ve ulusal faaliyetlere ev sahibi yaptıklarını anlatan Ülgen, mağara araştırmalarında öncelikle mağaranın yeri, lojistik bilgileri, fiziki özellikleri, kaya yapısı, hidrojeojik ve hidrokimyasal, jeomorfolojik, klimatolojik, biyolojik, arkeolojik bulgular ile ilgili bilgiler topladıklarını kaydetti.