İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Yılanlı Mahallesi’nde defineciler tarafından tahrip edilen tarihi kale ilgi bekliyor. Mahalle Muhtarı Sami Girgin, kalenin koruma altına alınmasını istedi.
Ödemiş ilçesine bağlı Yılanlı Mahallesi’ndeki tarihi kalenin 2003 yılında tescillenerek koruma altına alındığını belirten Yılanlı Mahallesi Muhtarı Sami Girgin, “Kalemiz, definecilerin yuvası haline dönüşmeden restore edilerek yerli ve yabancı turistler için bir uğrak noktası haline dönüştürülmelidir. Ayrıca kaleye çıkan yolun bir bölümü çok kötü. Burada da bir çalışma yapılmasını bekliyoruz. Yol bir noktaya kadar düzgün ancak kaleye çıkılan bölüm bozuk” diye konuştu.
Kalenin korumasız olduğunu belirten Girgin, “Çevremiz tarihi eserlerle dolu. Neredeyse adım başı onlardan izler kalmış günümüze ama çoğumuz onların farkında bile değil ne yazık ki. Define hırsızlarının bölgeye geldiğini duyuyoruz. Zaman zaman da bunların verdikleri tahribatları yerinde gözlemliyoruz“ dedi.
Kale ilgili bilgiler veren Ödemişli emekli arkeolog Prof. Dr. Veli Sevin, “Ödemiş çevresi Romalılar’dan kalma Hypaipa (Günlüce), Neikaia (Türkönü), Koloe (Kiraz) ve Palaiapolis (Beydağ) gibi kentleri ile bilinir. Yılanlı Kale de Bozdağ’ın yüksek yamaçlarında, gözlerden ırak, adeta bir kartal yuvasını andıran bir tarihi yapıdır. Yılanlı adını taşıyan bu hisar Ödemiş’in kuş uçumu 14 kilometre kuzeydoğusunda, denizden 1200 metre yüksekte, Kiraz Ovası’na bakan kayalıklar üzerine kurulmuştur. Kale, Yılanlı Mahallesi’nin 100 metre yukarısındaki bir kayalıkta hala tüm heybetiyle ayakta. Kaleyle ilgili yerli ve yabancı bilim adamlarının çalışmaları mevcuttur. Yerel tarihçi Behiç Galip Yavuz, Amerikalı profesör Clive Foss, Ankara’daki İngiliz Arkeoloji Enstitüsü adına Dr. Mark Whittow başkanlığındaki bir bilim kurulu bölgede çalışmalar yürütmüşler. Kale define avcılarının açtığı çukurlarla dolu. Ben de son 10 yıl içinde kaleye birkaç kez inip çıkanlar arasındayım. Hayvancılıkla geçinen bir kısım Bizanslının ya da bir Bizans aşiretinin yarı göçebe bir yaşam tarzı benimsemiş olabileceği düşüncesindeyim. Antik dönemlerde otu bol yüksek yaylalar yaz aylarında bugünkü gibi yoğun olarak kullanılıyor, özellikle geçimini hayvancılıktan sağlayan aşiretler tarafından tercih ediliyordu. Kanımca Yılanlı, yaz aylarında sürüleriyle dağlara çıkan bu aşiretlerin güvenliğini sağlamak amacıyla yerel imkanlarla yapılmış bir tesis olabilir. Burası tarih ve turizme kazandırılmalı" dedi.