Muğla’nın Seydikemer İlçesinde Doğal su değirmencisi 83 yaşındaki değirmenci nine teknolojiye meydan okuyor. Atadan kalma yaklaşık 150-200 yıllık doğal su değirmenini hala çalıştırarak teknolojiye adeta meydan okuyan 83 yaşındaki Fatma nine ekmeğini taştan çıkarırken eşi ile birlikte Ege ve Akdeniz’in dört bir yanından gelen vatandaşlara su ile çalışan tarihi değirmeninde Buğday ve Mısırını öğütüyor. Özellikle yörede yaşayan yabancı uyruklu turistlerinde buğday öğüterek doğal ve sağlıklı yaşamak istiyorlar.Eşi Mehmet Ali Yalçın ile birlikte Eşinin dedesinden kalma 150-200 yıllık tarihi değirmende vatandaşların getirdiği buğday ve mısırları öğüten 7 çocuk Annesi 17 torun ninesi Fatma Yalçın ailedeki gençlerin şehre gitmesi nedeniyle değirmenciliği kendisinin yapmak zorunda kaldığını söylüyor.VATANDAŞLAR DOĞAL DEĞİRMENE DÖNÜYORSeydikemer ilçesi Bağlıağaç Mahallesi Kabacabağ Mevkiindeki doğal su değirmeni 150- 200 yıldan bu yana aralıksız vatandaşlara hizmet veriyor. 83 yaşındaki Değirmenci Fatma Nine Benim çocukluğumdan buyana bu değirmen çalışıyor. Daha önce biraz aşağıdaydı sonra buraya taşıdık”diyerek Ben 83 yaşındayım ve bu değirmen benim çocukluğumdan buyana çalışıyor. Burada değirmende çalışmanın zor yeri de var, kolay yeri de var. Eşim ile birlikte uzun yıllardan buyana bu değirmende çalışıyoruz. Bu değirmen daha önce buradan biraz aşağıdaydı. Ondan sonra buraya taşındı. Bu değirmeni eşim ile birlikte işletiyoruz. Değirmen tamamen su gücü ile çalışıyor. Su dışarıdan geliyor. Değirmenin içindeki çarka giriyor. Çarkın dönmesi ile biz buradan tahılı atıyoruz ve un elde ediyoruz. Değirmende tahıl öğütmekden ücret almıyoruz. Kaşığımız var kaşık ile hak alıyoruz. Değirmende bir mut tahıl için bir kaşık hak alıyoruz. Aldığımız un hakkını vatandaşlara satıyoruz. Vatandaş elektrikli değirmen de öğütülen unu değil, doğal olarak öğütülen unu tercih ediyor”dedi. Fatma Nine “Son yıllarda vatandaşın doğal değirmene ilgisi oldukça daha çok arttı. Bu değirmene İzmir, Antalya’dan un öğütmek için gelenler var. Bunun yanında çok sayıda yabancı vatandaşlar un öğütmek için geliyor. Çocuklarım ve torunlarım Fethiye’de yaşıyor. Bu değirmende çalışmazlar bilmezler. Buraya değirmene gelen vatandaşlar zaman zaman uzun kuyruklar oluşturur. Değirmen 150-200 yıllık var mı bilmiyorum. Ama çocukluğumdan bu yana vardır. Tabiî ki öncesi de çok fazladır. Mahallede başka değirmenlerde vardı. Hepsi kapanıp gitti. Biz doğal su değirmenini yaşatıyoruz. Kendimiz unumuzu ekmeğimizi buradan sağlıyoruz. Her şey doğal oluyor. Son zamanlarda fabrika unların şeker hastası yaptığı iddiasıyla yabancı uyruklu vatandaşlar ve ekmeklerini evlerinde yapanlar buğdayını mısırını getirip burada öğüttürüyorlar” ölene kadar biz bu doğal değirmeni çalıştırıp yaşatacağız” dedi.BU DEĞİRMENLER TURİZME KAZANDIRILMALIDIRSeydikemer Esnaf Odası Başkanı Harun Sağır İlçe’de su ile çalışan doğal un imalatı yapan bu değerlerin restore edilip turizme kazandırılabileceğini söyledi. Harun Sağır; “su değirmenlerinden çıkan unun lezzetinin fabrikasyonlarda bulunmadığını belirterek arz talep dengesinden dolayı sigorta ve bağkur ücretlerinden zorlanan vatandaşlar bu değirmenleri birer birer kapattı. Bu değirmenler düz ova yerine yüksekte olduğu için müşteri ulaşımı da zor olduğundan kapanıyorlar. Aslında bu esnaflara destek olunmalıdır. Babadan oğula hatta toruna kadar bu mesleği yapanlara destek verilse hatta bu değirmenler turizme kazandırılsa ilgi çekecektir. Bir iki yüzyıl önceden bu yana duran değirmenlerle kültür varlıkları mı yada başka kurumlar mı ilgilenecek bilmiyoruz ama tarihi miras olarak restore ettirilip turizme kazandırılabilir” dedi.