Yılmaz, depremzedelerin bu acı gerçekle yüzleşip devam etmek durumunda olduklarını ifade ederek, “Depremin boyutu tahmin ettiğimizden daha fazla. Deprem felaketinin yaşandığı 6 Şubat tarihinde Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunuyordum. Yaşanan felaketi birincil olarak yaşayanlardan birisiyim. Bunu yaşamak bana kitap bilgisinin hayat bilgisiyle paralel ilerlemediğini gösterdi. Felaketin boyutu hiçbir literatür taramasında göremeyeceğimiz bir boyuttaydı. Depremin izleri hala devam ediyor ama kişiden kişiye farklı izler görüyoruz. Bazı insanlar deprem olmamış gibi yaşıyor, biz buna dissosiyatif bozukluk diyoruz. Bazı insanlarda o deprem anını her gün yaşıyor ve o andan kopup gidemiyor, bizde bunu travma sonrası stres bozukluğu başlığında inceliyoruz. Bu noktada kişilik devreye giriyor, geçmiş hayatı devreye giriyor. Depresyona, aksiyeteye eğilimler devreye giriyor. Bu yüzden de bizlerin aklına normale nasıl döneriz sorusu geliyor. Söylemek isterim ki normale dönmek diye bir şey yok, çünkü bu acıyı yaşadık. Bu acı gerçekle yüzleşip devam etmek durumundayız. Normale dönmek mutlu olmak bu süreçte gerçek dışı kalabiliyor” diye konuştu.
6 Şubat 2023 yılında yaşanan ve 11 ilde yıkıma neden olan Kahramanmaraş merkezli depremler, depremzede birçok vatandaşı psikolojik olarak da derinden etkiledi. Asrın felaketine Hatay’ın Antakya ilçesindeki evinde yakalanan Uzman Psikolog Gizem Yılmaz, depremi yaşayan bazı insanların deprem olmamış gibi yaşadığını ve durumun dissosiyatif belirtiler olduğunu ifade etti.
Yılmaz, depremi yaşayan insanların yanında olmanın ve güvenlik ihtiyacının yanı sıra temel ihtiyaçlarının karşılanmasının birincil görev olduğunu söyleyerek, depremzede kişilerde suçluluk hissi, öfke ve donma gibi problemlerin olması durumunda profesyonel olarak destek alınması gerektiğini belirtti.