Gümüşhane merkeze bağlı Dörtkonak köyü yaylasında bulunan ve adını efsaneden alan ‘Dipsiz Göl’, eşsiz gün batımı manzaraları ortaya çıkarıyor.Şehir merkezine 18 kilometre uzaklıkta ve 2 bin 200 metre rakımda bulunan göle 3 ayrı yoldan ulaşılabiliyor. Bahar mevsiminde özellikle vatandaşların mantar toplamak için akın ettiği bölgede Aygır Göl adında başka bir krater gölü daha bulunuyor.Araçla 25 dakikada ulaşılabilen ve yaz ortalarına kadar çevresinde irili ufaklı 6 gölün daha bulunduğu Dipsiz Göl, Süleymaniye Kayak Merkezi’ne de çok yakın mesafede yer alıyor.Uzun yıllar önce su içmek için göle yaklaşan sığırların gölün ortasına geldiğinde batarak kaybolmasının ardından adına ‘Dipsiz Göl’ denilen göl; kar, yağmur ve kaynak suları ile besleniyor.Etrafını kelepçe gibi saran çok sayıda çiçeğin yanı sıra, sonbahar aylarında da gölün içerisindeki sarmaşıkların açtığı beyaz çiçeklerle bezenen göl ayrıca farklı açılardan kalp şekline de benziyor.Akademisyenler Bizans İmparatorluğunun Karadeniz eyaleti olan Haldiya Temasının yöneticisi olan Teodor Gabras’ın köyü “Atra” olan, Gümüşhane’nin antik çağdan günümüze ender yerleşim yerlerinden birisi olan Dörtkonak köyüne ait olan tarihi linyit kömürü madeni ve yaşı 190 milyon yılı bulan kayalaşmış ağaç fosillerinin de bulunduğu bölgenin tarihi geçmişi, gölleri, fosil yatakları, kar kuyuları ve bilinmeyen diğer değerleri ile önemli bir turizm ve kültür alanı olarak nitelendirdiği Dipsiz Göl ve bölgesinin doğa yürüyüşü, kampçılık, kuş gözlemi, jeoturizm, bitki inceleme ve doğa fotoğrafçılığı için doğal kaynak değerlerine sahip olduğunu ve bir an önce turizme kazandırılması gerektiğini bildirdi.