Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Türkiye'nin komşu, dost ve kardeş ülkelerinde, İslamiyetin asla kabul etmediği çok büyük acılar yaşandığını belirterek, "Yaşananların hiçbiri doğrudan dinden ve mezhepten kaynaklanmamaktadır. Yaşananlar daha çok işgal, sömürge ve istibdatlardan sonra yaralı bilinçlerin ve ölümcül kimliklerin meydana getirdiği yanlış din anlayışlarından kaynaklanmaktadır" dedi. Görmez, Bursa Valisi Vali Münir Karaloğlu'nu, Atatürk Caddesi'ndeki tarihi valilik binasında ziyaretinde yaptığı konuşmada, ramazan ayının Bursa'ya, Türkiye'ye, İslam alemine ve insanlığa huzur, barış, adalet, kalpler arasına merhamet getirmesini diledi. Diyanet İşleri Başkanlığının bu seneki ramazan temasını hatırlatan Görmez, şöyle devam etti: "İstiyoruz ki kalabalıklar içinde yalnız hiçbir insan kalmasın. Ramazanın o manevi ikliminde yalnızlığını ortadan kaldırsın. Herkesin yalnızlığına çare olalım. Ayrıca ülkemize sığınan mülteciler, sokak çocukları, yetimler, kimsesizler var. Elbette bu, sadece ramazana özgü değil. Bütün zamanlarda bu erdemler, bu faziletler üzerinde durmamız lazım. Çünkü ramazan sadece oruç ayı değil. Ramazan sadece bize orucu getirmiyor, sadece Kur'anımızı getirmiyor. Bize aynı zamanda kaybettiğimiz büyük değerlerimizi getiriyor, bize kendimizi yeniden hatırlatıyor, unuttuğumuz şeyleri hatırlatıyor, kaybettiğimiz şeyleri bize yineden bulduruyor." - "Yürekler arasında şefkat ve merhamet şebekeleri kurmak" Görmez daha sonra aynı caddede yer alan Bursa Büyükşehir Belediyesinin tarihi binasına geçti. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'ye, Diyanet İşleri Başkanlığının hizmetlerine katkılarından dolayı teşekkür eden Görmez, kurumunda daha önce uzun yıllar dış ilişkilerden sorumlu başkan yardımcılığı görevinde bulunduğu anımsattı. Görmez, o senelerde Balkanlar'daki cami ve din eğitimi tesislerinin yapımlarında hem Büyükşehir Belediyesinden hem de Bursa halkından büyük destek gördüklerini dile getirdi. İslam coğrafyasının, tarihinin en zor süreçlerinden geçtiğini anlatan Görmez, şunları kaydetti: "Maalesef komşu ülkelerde, dost ve kardeş ülkelerde, İslamiyetin asla kabul etmediği çok büyük acılar yaşanmaktadır. Yaşananların hiçbiri doğrudan dinden ve mezhepten kaynaklanmamaktadır. Yaşananlar daha çok işgal, sömürge ve istibdatlardan sonra yaralı bilinçlerin ve ölümcül kimliklerin meydana getirdiği yanlış din anlayışlarından kaynaklanmaktadır. İnşallah ramazan, yeniden Müslümanlara kardeş olduklarını hatırlatır ve İslam dünyasının, acılar içinde kıvranan İslam dünyasının içine girdiği bu zor durumları arkada bırakmasına vesile olur diye umut ediyorum." Görmez, dünyada bazı şehirlerin ruhu olduğunu ve o ruhun, kentin her karış toprağına sindiğini vurguladı. Bursa'nın da böyle ruha sahip bir şehir olduğunu ifade eden Görmez, "Bursa sadece ruhu olan bir şehir değil, ruh veren bir şehir aynı zamanda. Tabii bunun için de bir taraftan belediye her türlü hizmeti yürütürken bir taraftan da Müftülüğümüzün, şehrin dini, manevi hayatını beslemesi gerekiyor. Necip Fazıl'ın ifadesiyle 'Yapılabilecek en güzel hizmetlerden bir tanesi; yürekler arasında şefkat ve merhamet şebekeleri kurmaktır.' İnşallah birlikte çalışmalarla bu birlik, bu ahenk meydana gelir" ifadesini kullandı. Daha sonra Altepe, Görmez'e Bursa işi kılıç, Görmez ise Altepe'ye "Hadislerle İslam" adlı kitabı hediye etti.