Mikail PELİT/MALATYA, Doç. Dr. Abuzer Gündüz, "Çocukluk yaş grubu değişime açıktır. Erken teşhis koyarsak tedavi edebiliriz. Teşhis koyamazsak o çocukta görme kaybı yani göz tembelliği meydana gelir ve bu ömür boyu devam eder. Dolayısıyla ilkokul öncesi çocuklarda mutlaka buna dikkat edilmesi gerekir" dedi. Doç. Dr. Gündüz, şöyle devam etti:
"Aileler hangi durumlarda şüphelenmelidir, diye düşündüğümüzde karşımıza şu çıkıyor. Yeni doğmuş bebeğin davranışları önemli. Yeni doğmuş bebek 3 ya da 5 aylıkken anne ile göz temasına girip girmediği, etrafındaki cisimleri dikkatlice inceleyip incelemediğine dikkat edilmeli. Eğer çocuk boş boş bakıyorsa görmesinde bir problem olabilir. Çocuklar yürümeye başladığında etrafını çok dikkatli inceler. Çocuk etrafına ilgi göstermiyorsa görme problemi olabilir. Görme eksikliği olan çocuklarda dikkat eksikliği vardır. Özellikle televizyonu çok yakında seyrederler. Görme problemi varsa uyarmamıza rağmen bir çocuk televizyonu yakından izliyorsa muhtemelen bu çocukta iki problem vardır. Ya işitme problemi ya da görme problemi vardır. Çocuk daha iyi görebilmek için yaklaşıp televizyon izliyorsa bu davranış bizi şüphelendirmeli. Ayrıca çocuk yürümeye başladıktan sonra, düzgün yürüyen bir çocuk birden dengesiz yürümeye başlıyorsa, sağa sola çarpıyorsa bu çocukta görme problemi olabilir."
Çoğunlukla problemin yakalanamadığını dile getiren Doç. Dr. Abuzer Gündüz, "Çocuğun bir gözü sağlam oluyor, diğer gözünde problem oluyor, bir göz sağlam olduğu için o çocuk normal insanlar gibi görüyor ve hareket ediyor, davranış özelliklerini gösteriyor. Ondan dolayı herhangi bir şey fark etmiyorsunuz. Burada ailelere büyük görevler düşüyor, Doğumlar genelde hastanelerde oluyor, hastanede çocuk taburcu edilmeden mutlaka bir çocuk hekimi tarafından basit bir göz muayenesinden geçmesi lazım. Bu doğuştan katarak için önemli. Doğuştan olan göz tansiyonları vs. gibi problemler rahatlıkla yakalayabiliriz. Onun dışında üç ver dört yaşında mutlaka göz hekimine muayene ettirmesi gerekir. Aile herhangi bir şeyden şüphelenmiyorsa bile çocuğu kontrol amaçlı doktora götürmelidirler" diye uyarıda bulundu.
Öncelikle gözdeki görme yetisini azaltan problem neyse onu teşhis edilmeli, o teşhise göre bir tedavi yöntemi izlenmesi gerektiğine değindi. Tedavi şeklini açıklayan Doç. Dr. Gündüz, şunları söyledi:
"Daha çok çocukluk yaş grubunda mesela doğuştan kataraksa ameliyat edilir. En çok göz tembelliğine neden olan göz kaymaları şaşılıktır. Buda bazen ameliyatla, bazen gözlükle, bazen de göz kapamasıyla tedavi edilir. Göz kapama tedavisi şöyle yapılır. Genelde iyi gören göz kapatılır. Çalışan kapatılır ki tembel göz çalışsın, çalışkan göz haline gelsin. Bu durumda çocuk iyi gören gözü devre dışı bıraktığımızda kötü gözle etrafa eskisi gibi göremediği için çocuk aşırı tepki verir. Bu durumda aile motivasyonu önemlidir. Bu tedavi üç, beş veya yedi yıl sürebilir. Uzun süreli bir tedavi olduğu için ailenin rolü önemlidir. Aileler çocuğun huyuna giderek sevecen bir yaklaşımla çocuğu motive ederek bunun zamanla geçeceğini ikna etmesi gerekir. Aile çocuğu periyodik takiplerle hastaneye getirmelidir."
Son olarak ailelerin yapılan çalışmalarla git gide motive olduğunu söyleyen Doç. Dr. Abuzer Gündüz, "Turgut Özal Tıp Merkezinin Şaşılık Polikliniğimizde rutin olarak haftada birkaç günü hastalara ayrılmaktadır. Uygun teşhis ve tedavi protokolleriyle bunları takibe almaktayız. Çoğunlukla yedi sekiz yaşına kadar takipte tutuyoruz. Malatya dışında ki bölgenin tamamından da hasta alıyoruz. Sonuçlarımız yüz güldürücü ve başarı oranımız yüksektir" diyerek sözlerini noktaladı.