Memorial Sağlık Grubu ve ABD Cleveland Klinik, dünyaca ünlü kanser cerrahlarını bir araya getirdi. Cleveland Klinik Endokrin ve Metabolizma Enstitüsü’nden Prof. Dr. Eren Berber, Türkiye’nin sağlık alanında çok ilerlediğini ve yurt dışında yapılan tüm girişimlerin artık Türkiye’de de yapılabildiğini söyledi.Memorial Sağlık Grubu Antalya Onkoloji Merkezi Genel Cerrahi Bölümü, Prof. Dr. Alihan Gürkan başkanlığında genel cerrahide en son bilimsel bilgileri paylaşmak üzere kent merkezinde bir otelde Genel Cerrahi Sempozyumu düzenledi. Dünyanın en önemli kanser merkezlerinden biri olan ABD’deki Cleveland Klinik’te kanser cerrahisine yönelik önemli çalışmalar yapan Dr. Federico Natalio Aucejo, Prof. Dr. Eren Berber, Dr. Bassam Estfan, Dr. R. Matthew Walsh’in katıldığı sempozyumda doktorlar kanser cerrahisindeki gelişmeleri sunumlarla paylaştı. Dr. Federico Natalio Aucejo, tıp doktorları olarak yeni teknolojik gelişmeleri takip edip adapte olarak, bunları ameliyatlarda uygulamak gerektiğini söyledi. Görüntü teknolojisinin çok ilerlediğini belirten Dr. Aucejo, "Son yıllarda görüntü teknolojisi çok ilerledi. Karaciğer volümlerine bakabiliyoruz. Karaciğer cerrahları için bu durum çok önemli. Bunu yaparken farklı yerlerin volümlerini de görebiliyoruz. Bu teknolojiyi özellikle canlı donör transplantında uyguluyoruz" dedi.Dr. Aucejo ayrıca, laparaskopik cerrahinin daha çok sirozlu hastalarda kullanıldığını ve laparaskopik cerrahinin hastaların normal yaşantısına dönmesini hızlandırdığını söyledi.LAPAROSKOPİK KARACİĞER CERRAHİSİCleveland Klinik Endokrin ve Metabolizma Enstitüsü’nden Prof. Dr. Eren Berber ise, laparoskopik karaciğer cerrahisiyle ilgili bir sunum yaptı. Laparaskopik cerrahide laparaskopik ultrasonun olmazsa olmaz önemde olduğunu belirten Prof. Dr. Berber, "Lapraskopide ultrason olmazsa olmaz. Çok komplike bir şey değil aslında. 10-12 milimetrelik yerlerden batın içine sokulabiliyor. Laparaskopik ultrason, laparaskopik cerrahi için çok önemlidir. Kanama çok ciddi bir konu. Bunu azaltmak için rezeksiyon hattını çepeçevre yakıp, daha sonra kesmekle kanama azaltılabilir" dedi.Ameliyatlarda enerji aletlerinin çok önemli olduğunu da belirten Prof. Dr. Berber, ameliyatlarda maliyeti arttırmamak adına genelde tek alet kullandıklarını kaydetti."ULAŞAMAYIP TEDAVİ EDEMEDİĞİMİZ TÜMÖR SAYISI AZALDI"Memorial Sağlık Grubu Antalya Onkoloji Merkezi Genel Cerrahi Bölümü Prof. Dr. Alihan Gürkan, toplantı sonunda yaptığı değerlendirmede yurt dışında yapılan hemen her işlemin Türkiye’de de yapılabildiğini kaydetti. 10 yıl önce hem yurt dışında hem de Türkiye’de tıp alanında çalışmalar yaptığını belirten Prof. Dr. Gürkan, "15 yıl önce yapılamaz denilen birçok hayal vardı. Peritona yayılmış tümör ameliyat edilemez denilirdi. Tiroit kanserlerine kimse dokunmak istemezdi. Teknolojinin yardımıyla bunların hepsi geçti. Hastalarımıza çok bilinçli olmalarını ve çözümünü aramalarını tavsiye ediyorum. Ulaşamayıp tedavi edemediğimiz tümör sayısı çok azaldı" diye konuştu.“YURT DIŞINDA YAPILAN GİRİŞİMLERİN ÇOĞU TÜRKİYE’DE DE YAPILIYOR”Cleveland Klinik Endokrin ve Metabolizma Enstitüsü’nden Prof. Dr. Eren Berber de sempozyumun çok faydalı olduğunu belirterek, "Burada karşılıklı olarak cerrahi onkolojideki tecrübeleri paylaştık. Birbirimizden deneyimlerimizi paylaştık" dedi.Türkiye’de sağlık alanında çok ciddi gelişmelerin olduğunu da ifade eden Prof. Dr. Berber, "Türkiye sağlık alanında çok büyük adımlar attı. Yurt dışında yapılan girişimlerin çoğu Türkiye’de de yapılıyor. Eskiden cerrahi olarak yapabileceğimiz teknolojiler çok azdı. Son 15 yılda çok büyük ilerlemeler oldu. Birçok kanser hastası erkenden doktora başvurduğu halde ölümcül bir hastalıktan kronik bir hastalığa dönüşüyor. Diyabet gibi belirli aralıklarla doktoruna görünüp, belirli tetkiklerin yapılması gereken bir hastalık haline geldi" ifadelerini kullandı.SAĞLIK ALANINDAKİ GELİŞMELERMemorial Sağlık Grubu Antalya Onkoloji Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, sağlık alanındaki gelişmeleri onkoloji alanında değerlendirdi. Gelişen teknolojiyle artık hem hastayı hem de hastanın görüntüsünü bozulmadan kurtarabildiklerini belirten Prof. Dr. Özdoğan, "Meme kanserinde eskiden memeyi tamamen kaybeden tedaviler varken şimdilerde çok minimal cerrahilerle hastayı iyileştiriyoruz. Yaşam fonksiyonlarını koruyarak hastayı birkaç günde taburcu edecek hale geldik. Hasta psikolojisini kaybetmeden sağlığına kavuşuyor" dedi.20 yıl önce 3 kanser hastasından sadece birini yaşatabildiklerini belirten Prof. Dr. Özdoğan, hedeflerinin büyüdüğünü belirterek, "20 yıl öncesine bakıldığında 3 kanser hastasından sadece biri yaşıyordu. Ancak şimdilerde 3 kanser hastasından 2’si yaşıyor. Bu inanılmaz bir rakam. Yüzde 33’lük yaşam artışından bahsediyoruz. Ayrıca fiziksel bütünlüğünü de koruyabiliyoruz. Hedefimiz kalan üçte birini kurtarmaktır" diye konuştu.Sempozyum, hekimlerin hatıra fotoğraf çekimi ile sona erdi.