Bu sene ’yok yılı’ yaşanan zeytin, üreticisini hem maddi hem de manevi olarak memnun etmedi. Ağaçlardaki zeytin doluluğunda düşüş yaşanırken, fiyatlarının da aynı kalması çiftçileri zora soktu. Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, "2020 hem zeytinin hem de üreticisinin ’yok yılı’ oldu" dedi.
Sofraların en önemli lezzetlerinden biri olan ve 1’er yıl arayla rekoltede artış yada azalış yaşanan zeytinde bu sene üreticilerin deyimi ile ’yok yılı’ yaşanıyor. Buna bir de Mayıs ayında mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıklar eklenince verimde düşüş yaşandı. Çevresel faktörlerden dolayı artık zeytinde var ve yok yıllarının birbirine karıştığını ifade eden Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, "Bu durumun sebeplerinin başında iklim şartları geliyor. Dünyada küresel iklimin ülkemizi etkilemesi, aşırı sıcaklar, ani sel felaketleri, ani yağmurlar ve görülmemiş iklim şartları tüm tarım ürünleri gibi zeytini de etkiledi. Özellikle Mayıs ayının ortalarına doğru, ülkemizde ve Aydın genelinde görülen 41-42 derecelik sıcaklık tam zeytinin çiçeklenme dönemine rast geldi. Dolayısıyla dane tutumu da bu şekilde en aza inerek, gerek Aydın’da gerekse Ege bölgesi ve zeytin üreten illerimizde maalesef zeytinin tutumu en az seviyeye kadar düştü. Şu anda Aydın ilini ele alacak olursak, ilçelerimizden aldığımız bilgiler doluluk oranının yüzde 10-15 civarında olduğu yönünde. Efeler Ziraat Odası olarak aynı zamanda Aydın Ziraat Odaları Koordinasyon Başkanlığı görevini yürütüyoruz. Bu tür bilgiler bize geliyor. Bizler de bu bilgileri birliğimize ve bakanlığımıza iletiyoruz. Tarım il ve ilçe müdürlüklerimizden gelen bilgiler de bu verileri doğruluyor. Bu sene zeytinde yok yılı durumu söz konusu" dedi.
"Zeytin üreticisi zor durumda"
Zeytinin yok yılında fiyatların artış göstermesi gerektiğini ancak bu yıl fiyatların umdukları gibi olmadığını kaydeden Kendirlioğlu, "Arz ve talebin dengesizlendiğinde, ürünün olmadığı yok yıllarında fiyatların yukarılarda olması gerekirken maalesef fiyat politikası da umduğumuz şekilde gelişmiyor. Şu anda fiyatlar geçen seneki seviyeler civarında. Girdi maliyetleri de artmış durumda. Özellikle akaryakıt, gübre ve zirai ilaç gibi ana girdi kalemlerinin artması ile artık zeytin üreticisi zor durumda. Hem ürün yok, hem de fiyat yok. Desteklemelerin ne kadar önemli olduğunu bizler sürekli dile getiriyoruz. Bizler ne kadar çok destek alırsak, üretici de ürünü bir o kadar ucuz yer. Bu bir kısır döngü şeklinde de değerlendirilebilir. Geçen sene 15 kuruş olan tane zeytin yine bu sene 15 kuruş, geçen sene 80 kuruş olan yağ desteği bu sene de aynı. Herhangi bir değişiklik maalesef olmadı. Biz tane zeytinde 25-30 kuruş, yağlıkta ise 1,25 ile 1,50 kuruş arasında destek talep etmiştik. Yine zeytinde gübre ve akaryakıt destekleri de geçen senedeki gibi devam ediyor. Girdi maliyetlerinin yukarıda olması hasebiyle bu miktarların bizim talep ettiğimiz şeklinde gelişmesi gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
"Aydın’da tarımın 4 efesinden biri zeytin"
Başkan Kendirlioğlu, zeytinin Aydın çiftçisi için çok önemli bir gelir kaynağı olduğunu ifade ederek şunları söyledi; "Tarımın Aydın’da 4 efesi var. Bunlar zeytin, incir, pamuk ve kestane. Zeytinin ürün bazında yüzde 15’lere 10’lara düştüğünü de göz önüne alırsak bu sene pamuk, incir ve kestanede de herhangi bir sıkıntımız yok. İncirin sezonu hem ürün hem de fiyat anlamında gayet güzel geçti. Pamukda da buna benzer bir tablo ortaya çıktı. Kestane artık kuyulardan çıkmak üzere. Fiyatlarda herhangi bir sıkıntı görülmüyor. Ama bu 4 efeden 4’üncüsü olan zeytinde maalesef sıkıntılar fazla. Bu sıkıntıların bir an önce çözülmesi gerekiyor. Sıkıntıların çözülmesi için de devletin devreye girerek destekleme miktarlarını açıklanandan biraz daha yukarıya çekerek revize etmesi gerektiğini düşünüyorum."