Bu yılki teması “Su ve İklim Değişikliği” olarak belirlenen Dünya Su Günü nedeniyle bir açıklama yapan Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) bir açıklama yayınlayarak su konusunda halkı uyardı.
EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü tarafından yayınlanan açıklamada; her geçen yıl hoyratça kullanılan su kaynakları nedeniyle hızla su fakiri olma yolunda ilerlediğimize dikkat çekildi. Tüm canlıların yaşam kaynağı olan suyun bilinçsizce kullanıldığının anlatıldığı açıklamada, aynı zamanda su kaynaklarının kirleterek kullanılamaz hale getirildiği ve binlerce canlının ölmesine yol açıldığının altı çizildi.
Suyun sanki hiç bitmeyecek bir kaynakmış gibi düşünülmesinin büyük bir hata olduğuna işaret eden EKOSOD Başkanı Bahattin Sürücü “İklim değişikliği nedeniyle meydana gelen kuraklıklar sonucu su kaynaklarımızın ne halde olduğunu net bir şekilde görebiliyoruz. Bunun sıkıntılarını şimdiden görmeye başladık bile. Geçtiğimiz günlerde, Ege Bölgesinin en önemli tarımsal alanlarına sahip Aydın’da, 2021 yılı tarım arazilerinde kısıtlı sulama programına geçileceği açıklandı. Aslında bu durumun çok önemli bir sinyal olduğunu mutlaka görmemiz gerekiyor. Her geçen yıl tarımsal arazileri küçülen, hem nüfusu hem yapılaşmaları artarak devam eden, şehirleşme yoluyla oldukça geniş bir şekilde büyüyen Kuşadası’nın gelecekte en önemli sorunu ‘su’ olacaktır. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, su hoyratça kullanılmaya devam edilirse ‘Susuz Yaz’larla karşı karşıya kalabiliriz. Yaşamını bu kentte sürdürenler, ekonomisi büyük ölçüde turizme bağlı sektörler, tarımla geçinenler ve bölgedeki doğal hayat bundan olumsuz olarak etkilenecektir” dedi.
Kuşadası’nın kırsal bölgesinde yer alan makiliklerin, kentin su ihtiyacını karşılayan yeraltındaki rezervlere yağmur sularını taşıyan çok önemli doğal bitki toplulukları olduğunun anlatıldığı açıklamada ayrıca, “Ne yazık ki her geçen yıl giderek artan yapılaşmalar nedeniyle açılan makilikler de yok olmaktadır. Eski yıllarda yaşlılar yağmur yağdığı günlerde, evlerinin çatısından akan suları bidonlara doldurup biriktirirdi. Daha sonra biriken suları, bahçelerinde sebzeleri sular, çamaşırlarını yıkar, hayvanlarını sulama da kullanılırlardı. Şimdi teknolojinin gelişimiyle birlikte artık Yağmur Suyu Hasadı projeleri hayata geçmeye başladı. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) bunun öncülüğünü yaparak, Büyük Menderes Havzası’nda suyun verimli kullanımı için sürdürülebilir bir model oluşturmak amacıyla, pilot bölge seçtiği Koçarlı’nın Haydarlı köyünde Yağmur Suyu Hasadı projesini hayata geçirdi. Bu tür projeleri, yeşil alanlarını, çiçeklerini sulama da kullanmak için yerel yönetimler de mutlaka uygulamalıdır. Suyun ne kadar önemli olduğunu pandemi döneminde yaşayarak görüyoruz. Toplum olarak suyun sınırsız tükenmez bir kaynak olmadığını bilerek, hoyratça kullanmadan, suyu kirletmeden, sulak alanlarımızı kurutmadan gelecek nesilleri de düşünerek tasarruflu bir şekilde kullanmayı başarmalıyız. Su yoksa hayat da yok” ifadelerine yer verdi.