İzmirli denizci Selim Ekmekçioğlu, teknesiyle geçen Eylül ayında başlayıp 2020’de bitireceği dünya turu yolculuğunun ilk etabında neler yaşadığını anlattı.
Yaşar Üniversitesi Yelken Topluluğu’nun konuğu olan Selim Ekmekçioğlu, Murat Reis ismini verdiği teknesiyle geçen Eylül ayında başlayıp 2020’de tamamlamayı planladığı dünya turu yolculuğunun ilk etabında neler yaşadığını öğrencilerle paylaştı. Yoğun bir tempoda yıllarca çalışıp denize açılma hayalini gerçekleştirmek üzere 2011 yılında emekli olduğunu ve 2014 yılında da Lagoon 400 katamaran teknesini aldığını anlatan Ekmekçioğlu, “İzmir’e atanmam dönüm noktası oldu benim için. Denizcilikle tanıştım. İlk zamanlar Urla’ya gidip tekneleri inceliyordum. Merakla başlayıp gerekli eğitimleri aldım, sonrasında arkadaşlarımla çeşitli seyirler gerçekleştirdik. 2015 yılının Mayıs ayında Göcek’te bu katamaranı aldım ve oğlumun da adından esinlenerek Murat Reis ismini koydum. Aslında teknenin yıllardır hayalini kurduğum dünya turuna uygun olmasını istiyordum ve en önemli ölçütüm de buna uygun olmasıydı. Teknede uydu telefonundan güneş paneline gerekli eklemeleri ve düzenlemeleri yapıp buna hazırlandım. İngiliz duayen bir yelkencinin dediği gibi bu işin en zor kısmı halatları çözüp gitmekti. Teos Marina’dan yola çıktım. Yola çıktığınızda arkası kolayca çorap söküğü gibi kendiliğinden geliyor. Yemek için de zeytin, peynir, zeytinyağı, kuru erzak, salça gibi temel malzemeleri aldım. Bir vakum makinesiyle hepsini öğünlük şekilde böldük” dedi.
Hedefi 120 ülke görebilmek
İlk etapta 5 bin deniz mili süren rotasını da gençlerle paylaşan Ekmekçioğlu, “Ege Denizi geçişimiz sorunsuz oldu, daha sonra Sicilya’ya geçtik. En heyecanlı dakikaları Cebelitarık geçişinde yaşadık. Atlantik, bizi olanca sakinliğiyle karşıladı. Dünya turunda mevsimsel döngüler dikkate alındığında ekseriyetle sorun yaşanmıyor. Sakin bir havada motor seyriyle beş gün sonra Kanarya Adaları’na ulaştık. Ardından Cape Verde’ye ve Karayipler’e devam ettik. Şu an kış nedeniyle Murat Reis, Grenada Adasında bir marinada. İkinci etaba ise eşim Şeyda ile birlikte Kasım ayında başlayacağım. Hedefimde toplamda 120 ülkeyi görebilmek var. İkinci etapta ise Panama Kanalını geçip Pasifik Okyanusuna açılacağız. 2020 yılına doğru da Avusturalya kıyılarında seyahatimizi tamamlayacağız” diye konuştu.
“Deniz kültürüne çok uzağız”
Dünya turuna çıkmadan önce pek çok kişinin kendisini caydırmaya çalıştığını ancak korkusuzca bu işi başardığını belirten Selim Ekmekçioğlu, “Aslında bu iş insanların çekindiği gibi zor bir iş değil. Deniz kültürüne çok uzak insanlar olduğumuz için denize açılma fikri pek çok kişiyi korkutuyor. Emin olun denize saygı duyduğunuz ve kuralları bildiğiniz sürece deniz sizi korur. Yeni Zelanda 4,5 milyon nüfuslu bir ülke olmasına rağmen resmi rakamlara göre her yıl ülkede dünya turuna çıkan tekne sayısı ortalama 15. Türkiye’de ise Sadun Boro’dan başlarsak dünya turu yapan kişi sayısı 18 civarında. Şu anda ise Türkiye’den 6 veya 7 kişi dünya turunu gerçekleştiriyor. Öte yandan ilk rotamda denize kıyısı olmayan İsviçre’nin bayrağını pek çok teknede gördüm. Türk bayrağına ise sadece 2 kez rastladım. Ayrıca Avrupalıların tekne yaşı ortalamasının 15 yaş üstü olduğunu gözlemledim. Hatta 30 yıllık tekneleri bile sıklıkla kullanan var. Türkiye’de ise tekneler çok yeni” dedi.