Mersin’de yaşayan ve doğuştan engelli olan fenç kızın azmi görenlerin takdirini topluyor. 13 yaşında ameliyat olduktan sonra gösterdiği özveri ve fizik tedavilerle yaklaşık bir yıl önce yürümeyi başarabilen genç kız, şimdi memur olmak istiyor. Memurluk için başvuru yapan Sıdıka Ceren Özdemir, 2 ay sonra çekilecek kuradan adının çıkmasını bekliyor.Mersin’de annesiyle birlikte kalan 23 yaşındaki Sıdıka Ceren Özdemir, gören herkesin takdirini topluyor. Doğuştan yüzde 94 engeli bulunan Özdemir, 13 yaşında önce ayaklarından ameliyat oldu. Başarılı bir ameliyatın ardından özveriyle çalışan ve gördüğü fizik tedavilerle yaklaşık 1 sene önce adım atmaya başlayan Özdemir, şimdi hiç kimseden yardım almadan ayağa kalkıp, yürüyebiliyor. Bir yandan okula giden, diğer yandan da memur olmak için KPSS başvurusu yapan Özdemir, 2 ay sonra çekilecek kuradan adının çıkmasını bekliyor. Durumuyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Özdemir, daha önce hiç yerinden kalkamadığını ve yürüyemediğini söyledi. O dönem kendi içine çok kapandığını kaydeden Özdemir, "Hayata küsmüştüm. Kendi şu halimi kabul edemiyordum. Hatta anneme hep ‘sen yaptın beni engelli’ diyordum. Hep onu suçluyordum. Ben böyle olmak istemiyordum. Herkes dışarıda gezip, tozarken ben evde olduğum için ilk başlarda psikolojim çok bozulmuştu. Ancak sonradan baktım ve düşündüm ki yanlış yapıyorum. Böyle olmanın da avantajları var. İlla engellisin diye hayata bakış açını değiştirmen gerekmiyor" dedi."Yürümek çok güzel bir duygu"13 yaşında ayağından ameliyat olduğunu dile getiren Özdemir, "Ameliyattan sonra fizik tedaviye gittim ve ondan sonra bu hale geldim. Yaklaşık 1 sene önce yavaş yavaş destek alarak kalkmaya başladım. Ondan sonra da yavaş yavaş adım atmaya başladım. Yürümek çok güzel bir duygu. En azından evin içerisindeki ihtiyaçlarını tek başına karşılayabiliyorsun. Tek başına diğer ihtiyaçlarını yapabiliyorsun. İnsanlardan yardım almadan ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum. Bu benim için çok güzel bir duygu. Sahile filan gittiğimiz zaman kısa süreli de olsa rahat rahat tek başıma yürüyebiliyorum. İlk başlarda psikolog olmak istiyordum. Psikolog olup benden daha kötü durumda olan insanlar var, onlara yardımcı olmak istiyordum. Sonradan memurluk aklıma geldi. Memur olduktan sonra psikoloji okuyup, yine o işi de yapabilirim diye düşündüm. Bununla ilgili başvurumu yaptım. 2 ay sonra kura çekimi var. Onu bekliyoruz" diye konuştu."Engelli insanlara sesleniyorum, kesinlikle hayata küsmesinler"Engelli vatandaşlara tavsiyelerde de bulunan Özdemir, "Ben hayata kendim düşünerek bağlandım. Kafamda hayata bağlanmak diye bir şey yoktu. Ne olursa olsun, zaten böyleyim diye düşünüyordum. Ben sonradan böyle böyle nereye kadar gider dedim. Senin gibi birçok insan var dedim. Kabullenmekten başka çarem de yoktu. Mecbur kabullendim. Engelli olmanın da avantajları var. Diğer insanların yaptığı kötülükleri sen yapmıyorsun. Engelli olmasaydım ben de gidip kötü bir şey yapabilirdim. Ben engelli insanlara sesleniyorum. Kesinlikle hayata küsmesinler. Engelli olmanın da avantajları var ama farkında değiller. Bunun farkında olsunlar ve kendilerine güvensinler. Ben yaparım, ederim diye düşünsünler ve zaten ister istemez onlar bunları yaparlar" şeklinde konuştu."Kızım yürüyünce biz koşuyor zannediyoruz"Anne Hatun Yılmaz ise kızının doğuştan engelli olduğunu vurguladı. 13 yaşına kadar fizik tedaviye gittiklerini ancak bir sonuç çıkmayınca kızını ayaklarından ameliyat yaptırdıklarının altını çizen Yılmaz, "Ameliyat başarılı geçti ve o zamandan sonra yine fizik tedaviye devam ettik. Yaklaşık bir yıl öncede ilk adımını atmaya başladı. Yine kollarıyla, elleri birbirine dolalıydı ve kesinlikle kendi yatakta dönemiyordu. Ellerinden de sonra ameliyat ettirdik. Burada gerçekten bize tek desteği veren Cumhurbaşkanımız. Hastanelere onun sayesinde gidiyoruz. Cumhurbaşkanımız engellilerin tamamen umudu haline geldi. Yoksa o ameliyatları biz yaptıramazdık. Bizi hayata bağlayan, evimize öğretmen gönderen Cumhurbaşkanımızdır. Biz onun sayesinde engelliliğin de avantajları varmış, engelliler de dışarı çıkarmış, gezermiş düşüncesi bizde doğdu. Şu anda kızım 23 yaşında daha yeni yeni adım atıyor, daha yeni yeni yürümeye başladı. Kızım şimdi yavaş yavaş yürüyünce koşuyor zannediyoruz, bize öyle geliyor. Biz çok sıkıntılar çektik. Engelli annelerine buradan sesleniyorum, hiçbir zaman engelliye verilen emek boş değildir. Ben 23 senedir kızım için ne gerekiyorsa yapıyorum, yapmakta zorundayım. En azından ben ölürsem kendini idare edebilecek pozisyona gelmesi lazım. Şu anda memurluk için kuradayız. İnşallah kuradan Ceren memur olur çıkarsa, kredi çekip ona bir müstakil ev alacağız. Akülü arabamızı daha önce vermişlerdi. Ceren artık arabasıyla işine gidecek gelecek, kimseye muhtaç olmayacak" dedi.