Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Asım’ın neslini ayağa kaldırmanın mücadelesini verdiklerini söyledi."Asım’ın Neslinden Bir Usta Recep Tayyip Erdoğan" programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz son 13 yıldır bu ülkeye faydalı bir nesil yetiştirmenin Asım’ın neslini ayağa kaldırmanın mücadelesini veriyoruz. Bu mücadelemizi de 78 milyonun tamamı için yapıyoruz” dedi.Programa, Emine Erdoğan’ın yanısıra AK Parti MKYK üyesi, İstanbul Milletvekili ve ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Burhan Kuzu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, İçişleri Bakanı Efkan Ala, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti Milletvekili Aziz Babuşçu ile çok sayıda davetli katıldı.Program, Sanat Düşünce Eğitim Derneği(SADED) Başkanı Tahir Fatih Andı’nın açılış konuşmasıyla başladı. Fatih Andı, konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan için dua okudu ve salondaki misafirler de yapılan duaya hep birlikte ’amin’ dedi. Duanın ardından günün anlam ve önemine binaen hazırlanan ve Erdoğan’ın siyaset hayatından kesitlerin sunulduğu sinevizyon gösterimi yapıldı. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 61’inci yaşına ithafen, Tenzile Erdoğan İmam Hatip Lisesi’nden 31 kız öğrenci ile Üsküdar İmam Hatip Lisesi’nden 30 erkek öğrenci olmak üzere toplam 61 öğrenci sahneye davet edildi. Sahnede davet edilen öğrenciler hep bir ağızdan Asım’ın Nesline Bağlılık Yemini etti.Daha sonra kürsüye davet edilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstiklal Marşımızın şairi merhum Mehmet Akif Ersoy’u anarak sözlerine başladı. Erdoğan, “Yarın vefatının 79’uncu yıldönümünü idrak edeceğimiz vatan şairimiz, İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u bir kez daha rahmetle, hürmetle minnetle yadediyorum. 27 Aralık 1936 tarihinde soğuk bir kış akşamında İstiklal Caddesindeki Mısır Apartmanında yorgun bir beden son nefesini verdi. Mehmet Akif; ‘Ya Rabbi bu millete bir daha istiklal Marşı yazdırtma’ niyazını bizlere vasiyet bırakarak hayata gözlerini yumdu. O istiklal Marşı’nı bu millete özellikle de gençlere emanet bıraktı. Allah ondan razı olsun” diye konuştu.Programı hazırlayanları da tebrik eden Erdoğan, “Bu akşam bizleri bir araya getiren, böylesi bir atmosferi yaşamamıza vesile olan Sanat Düşünce Eğitim Derneği’nin (SADED) yöneticilerine, geceye katılan öğrencilerimize teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum” dedi.Mehmet Akif Ersoy’un hayatından kesitler anlatarak sözlerini sürdüren Erdoğan, Ersoy’un zorlu yaşamından ve tüm olumsuzluklara rağmen verdiği kutlu mücadelesinden uzun uzun söz etti. Erdoğan salondaki gençlere bakarak; “Edirnekapı Şehitliğini ihmal etmeyin, uğrayın. Mehmet Akif’i orada hayırla, bir de kabri başında yadedin. Burada özellikle tarihine, medeniyetine, kültürüne sahip çıkan bu birikimi batının fenni ile bilgisi ile tekniği ile teşhis eden, tahkim eden bir gençlik peşindeydi Akif. Bu gençlik; ‘zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem, gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem’ diyen cesaret abidesi bir gençliktir” diye konuştu.Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir tarafta yerli ve milli olan vardır, diğer tarafta belli mahfillerin taklitçiliğini aydınlık sananlar vardır, geziciler vardır. Bir tarafta bu milleti tahkir edenler aşağılayanlar vardır, bir tarafta hakimiyet milletindir diyenler, diğer tarafta milleti mümeyiz görmeyen vesayetçiler vardır. Bir tarafta bu milletin gençliği için canını siper diğer tarafta gençliği kör ideolojilerini kurban edenler vardır. İşte şuanda Doğu’da, Güneydoğu’da yaşananlar… Orada gençlerimiz için örülen ağlar. Bir tarafta ihya ve imar edenler vardır, diğer tarafta yakıp yıkanlar vardır. Bir tarafta her kez için hak, adalet ve özgürlük mücadelesi verenler, diğer tarafta sadece kendi grupları, çıkarları için çalışanlar vardır. Tüm bunlar gençler size ne kadar tanıdık geliyor di mi.. Bugünün Türkiye’sinde de aynı saflarda aynı mücadele devam etmektedir. İşte biz son 13 yıldır bu ülkeye faydalı bir nesil yetiştirmenin Asım’ın neslini ayağa kaldırmanın mücadelesini veriyoruz. Bu mücadelemizi de 78 milyonun tamamı için yapıyoruz. Bu ülkenin hiçbir gencinin heba olmasını gönlümüz razı değil” dedi.Güneydoğu’da yaşanan ve basına yansıyan olaylara dikkat çeken Erdoğan, “Dün TV ekranlarından izlemişsinizdir. Güneydoğu’da bir kültür merkezini ateşe veriyorlar. İçinde genç yavrularımız var. Bunlar yanarak şehit olabilirlerdi. Okulları yaktılar. Bu okullarda da yavrularımız gidebilirdi. Camilerimizi yakıyorlar ve lafa gelince de utanmadan, sıkılmadan barış kelimesini hiçte yakışmıyor ya ağızlarına alıyorlar. Ve şimdi bir de bu ülkede topraklarımızı böleceklerinden bahsediyorlar. Allah’ın izniyle bu ülkede herhangi bir operasyona herhangi bir ameliyata kesinlikle izin vermeyeceğiz” diye konuştu."BU ÜLKENİN GENÇLERİ OLAYLARDA PİYON OLARAK KULLANILDI"Erdoğan, “Hiç endişeniz olmasın, zira biz sadece Rabbimizin huzurunda eğiliriz başka eğilmek yok bize. Gençler bu millet geçmişte çok acı yaşadı. Bu ülke en değerli sermayesi olan gençlerini kışkırtmalara, provokasyonlara kurban verdi. Bir dönem bu ülkenin gençlerini sağ sol diye bir birine kurşun sıktı. Maalesef bu ülkenin kimi kandırılmış gençleri gezi olaylarında olduğu gibi sokaklarda ve meydanlarda bir piyon gibi kullanıldı. Bu ülkenin Doğu ve Güneydoğu Anadolu’sundan binlerce genç, kandilde kurulan insan pazarında bozuk para niyetine harcandı. Aynı şekilde ekmeğinin peşinde yurtdışına giden vatandaşlarımızın evlatlarından en alt kısımdaki benliğinden kopan ve yitip gidenler oldu. İşte bu günde üniversitelerimizde ODTÜ’de namaz kılan gençlerin üzerine saldırıyorlar. Ve ben buradan sesleniyorum. Yönetici kadrolar bunlar lafa geldiği zaman özgürlükçüyüz diyorlar sizin neyiniz özgürlükçü yav. Ellerine geçirdikleri bir dokunulmazlık zırhını bunlar maalesef bu tür aleyhte kullanma gayreti içerisine giriyorlar. Böyle bir şey olamaz. Gereği neyse bununda YÖK tarafından yapılması gerekiyor” dedi."ÜNİVERSİTELERDE VE SOKAKLARDA ŞİDDET UYGULAYANLAR FİKİRLERİ OLMAYAN ZAVALLILARDIR"Erdoğan, “Bizler Cumhurbaşkanlığı makamı olarak bununda takipçisi olacağız. Ama bunlar yönetim olarak hiçbir zaman özgürlükçüyüz diyemezler. Aynı şekilde doğu ve Güneydoğu Anadolu’muzda pek çok çocuğumuz, gencimiz evladımız asla kendilerinin olmayan bir kavganın içerisinde birer ikişer kaybolup gidiyorlar. Halbuki biz Mehmet Akif gibi elindeki çivili sopalarla eğitim görenlere, namaz kılanlara değil, elindeki molotofla, kaleşnikoflar, roketatarlar devletine kendi halkına saldıran değil, Asım’ın gençliği bir nesli görmek istiyoruz. Ben şunu her fırsatta ifade ediyorum. Gençlerimizin farklı olması, farklı fikirlerden, farklı düşüncelerden dünya görüşünün olması bizim için daima bir zenginliktir. Bu ülkenin en büyük hazinesi, üniversite kürsülerinde, amfilerinde, sınıflarında gençlerimizin görüşlerinin özgürce ifade edebilmesi, tartışabilmesidir. Fikri olmayan insan sadece şiddete sığınabilir. Üniversitelerde ve sokaklarda şiddet uygulayanları, fikirleri olmadığı için bu yola başvuran zavallılar olarak görüyorum” diye konuştu."KÜRT KARDEŞLERİME ASIL ZULMÜ KENDİLERİNİ TEMSİL ETTİKLERİNİ SÖYLEYEN BU TAKIMLAR YAPIYOR"Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu durumda karşımızdakiler birer genç olmaktan, üniversite öğrencisi olmaktan, mazlum olmaktan çıkar sadece birer adli suçlu haline gelir. Benim gönlüm böyle bir manzaraya asla razı değil. Gerek üniversitelerde, gerekse hendeklerin gerisindeki gençlerin en kısa zamanda, kendilerine, ailelerine ve milletimize insanlığa faydalı bireyler haline dönüşmesini temenni ediyorum. Tabi bu arada bölgenin belediyelerine de tekrar hatırlatıyorum. Bu tür hendekler kazmayı bırakın da temsilcisi olduğunu iddia ettiğiniz benim Kürt kardeşlerime o belediyenin iş makineleriyle lütfen hizmet veriniz. Onların çöplerini toplayınız, suyu olmayan o Kürt kardeşlerimin evlerine lütfen suyunu götürünüz, atık sularını taşıyacak kanalizasyonunu yapınız. Bunlar var mı yok. O sayılan ilçelerde bugün kanalizasyonlar maalesef açıktan akıyor. Kürt kardeşlerime asıl zulmü kendilerini temsil ettiklerini söyleyen bu takım yapıyor” şeklinde konuştu."ÖĞRENCİLER BANA ’ASIMIN NESLİNİN’ HAYAL DEĞİL HAKİKAT OLDUĞUNU GÖSTERİYORSUNUZ"Erdoğan, “Uzun bir dönem medeniyetin merkezinde yer almış ülkenin aydını, yazarı, sanatçısı olmak elbette zordur. Bu bilhassa Türkiye gibi eskiye dair ne değer varsa ötelendiği, tahkir edildiği bir dönemde ona sahip çıkmak için hareket eden bir mütefekkir için çok daha zordur. Mehmet Akif hayatı boyunca bu ağır yüke talip olmuştur. "Hayır hayal ile yoktur benim alışverişim, inan ki her ne demişsem görüp de söylemişim" onun çileyle, mücadeleyle kimi zaman sürgünlerle yoğrulmuş hayatı nasıl bizden önceki nesillere ve bize örnek olmuşsa inşallah gelecek nesillere rehberlik edecektir. Biz tıpkı Mehmet Akif’in özlemini çektiği gibi geçmişimizden aldığımız dersle, ilhamla, aşkla geleceğe yürüyen bir milletiz. İşte şu karşımda gördüğüm manzara, Çanakkale’de, Anadolu’da akan kanların suladığı fidanların bugün meyveye durduğunu işaret ediyor. Şu karşımdaki coşku, Asımın neslinin bir hayal değil, bir hakikat olduğunu gösteriyor. 28 Şubat oldu, bu günde İmam Hatip Liselerinde 600 bin öğrenci vardı. İktidara geldik bu öğrenci sayısı 60 bine düşmüştü. Şimdi hamdolsun bir milyon 200 bin öğrenci var. O güzeller güzeli ifadede, ’sabreden kişi, kimse zafere ulaşır’ diyor. Sabrettik ama sonunda zafer mukadder oldu. İnşallah istikbali 2053 Türkiye’sini bunu biz göremeyeceğiz, ama temenni ve dua ediyorum ki bu nesil görecek.2071 Türkiye’sini inşallah evlatlarınız ve torunlarınız olarak beraber sizler inşa edeceksiniz. Bu düşüncelerle sözlerimize son verirken, bu istiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle ve minnetle yad ediyorum. Yedi güzel adamdan ebediyete intikal etmiş kişileri rahmetle yadediyorum" diyerek sözlerini sonlandırdı.