Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal ile geçmiş dönemde yaşanan polemiklerin bir seviyesinin olduğuna işaret ederek, “Bugün, ortada seviye falan kalmadı. Yok sayıp cevap vermesek terbiyesizliklerini siyaset yapmak sanıyorlar, muhatap alıp ağızlarının payını versek bu defa biz kendimizi onların seviyesine düşürüyor oluyoruz. Açıkçası ne yapacağımızı biz de şaşırdık, her sıkıntımız gibi bu konuda da milletimizi hakem tayin ediyoruz” dedi.Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Bölgede yaşanan gelişmelere işaret eden Erdoğan, “Coğrafyamızda 2 bin yıllık varlığımızı, Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve Cumhuriyet’e kadar her dönem işte bu niteliklerimizi yaşatmaya çalışıyoruz. Bizim her fırsatta dile getirdiğimiz tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkeleri. Milletimizi ister köken, ister farklılıklarını bahane ederek bölmeye çalışan kim olursa olsun o bu ülkenin düşmanıdır. Bizim PKK, PYD, YPG gibi terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadeleyi Kürt kardeşlerimize karşı mücadele gibi takdim eden kişi olsa olsa bu ülkenin Lawrence’si olur. PKK’nın YPG’nin PYD’nin bugüne kadar Kürt kardeşlerimize zerre kadar faydası dokunmuş mu? Tam tersine bu örgütlerin en çok saldırdığı, en çok kan döktüğü kişiler yine Kürt kardeşlerimizdir. Son günlerde yeniden gündeme getirilmeye çalışılan Alevi kardeşlerimize yönelik provokasyonları yapanlar da olsa olsa Lawrence misyonlu kişiler olur. Herkes gibi Alevi kardeşlerimiz de bu ülkenin asli sahipleridir. Birinci sınıf vatandaşlarımız her türlü hakka ve imkana sahip bireylerdir. Asıl tehlike nedir biliyor musunuz? Ali’siz Alevilik gibi sapkınlıklarla Alevi kardeşlerimizi özlerinden, köklerinden kopararak adeta dinsizleştirmeye ve bir adım sonrasında da bir başka dine yöneltmeye çalışan akıllardır. Dünyada İslam karşıtı rüzgarlar estirmek için kullanılan örgütlerin hepsinin de Müslüman kisvesi altında piyasaya sürülüyor olması kimseyi aldatmamalıdır. FETÖ’nün, DEAŞ’ın, El Kaide’nin, Boko Haram’ın İslam’la ilişiğini kurmak aziz dinimize yapılacak en büyük küfrandır” ifadelerini kullandı.“Mısır’da Cuma namazını kılan yüzlerce, binlerce Müslümanı hedef alan hain saldırı bunun en çarpıcı örneğidir” diyen Erdoğan, “Cuma namazı kılan Müslümanları katleden şehit eden bir örgütün ismi nasıl İslam’la yan yana olur? Mümkün mü? Suriye’de DEAŞ’ın ve rejimin yol açtığı felaket bir milyona yakın Müslümanın canına mal oldu. Irak da aynı şekilde. Çok büyük can kayıpları yaşandı. Irak’ta ve Suriye’de misyonu biten DEAŞ katillerinin yeni cinayetler için bölgeye ve dünyaya yayılmaya çalışıldığını da çok iyi biliyoruz. Buradan tüm İslam alemine, tüm dünyaya sesleniyorum, DEAŞ saflarında savaşan zihinlerini kiraya vermiş bu katil güruhuna karşı dikkatli olmalı, hep birlikte mücadele etmeliyiz. Aynı şekilde PKK’lı YPG’li katil sürülerine karşı bölgede ortak bir mücadele yürütmeliyiz. Cerahati patlatarak yayma yerine kurutarak yok etme yolunu izlemeliyiz. Terör örgütlerinin beslenme kaynaklarını çok iyi tespit etmeliyiz, titiz bir çalışmayla önce oralardaki sıkıntıları oradan kaldırmalıyız. Ülkemizde ve bölgemizde hesabı olan güçler elbette ellerine geçen her fırsatı kullanmaya çalışacaklardır. Önemli olan bizim kendi içimizde temin edeceğimiz güçlü dayanışmayla kimseye böyle bir fırsat vermememizdir. Bunun için evvela coğrafyamızda kol gezen köken ve mezhep kaynaklı bölücük faaliyetlerinin önüne geçmek zorundayız” şeklinde konuştu.Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:“Türkiye olarak işte bu hassas dönemde, biz ne kadar kucaklayıcı olmaya, ne kadar olumlu bir siyaset izlemeye çalışıyorsak anamuhalefet partisinin başındaki zat da o derece işi müptezelliğe vuruyor. Çünkü, genel başkanlık görevine geldiğinden bu yana yaptığı iş hep çamur at tutmasa da iz bırakır, hep iftira, iftira, iftira. Hadi şahsımla, ailemle ilgili meseleleri bir kenara bıraktım bu partinin ve başındaki zatın ülkemize saldıran herkesle aynı safta yer alması düşündürücüdür, üzüntü vericidir. Biz, PKK’nın üzerine gideriz o ise ‘iyi çocuklar’, ‘arkadaşlar’ diyerek teröristlere sahip çıkar, onlarla beraber yola devam eder. Biz, FETÖ’nün üzerine gideriz işi Ankara’dan İstanbul’a yürümeye vardıracak derecede başımıza FETÖperest kesilir. Rabia işaretini terör örgütü simgesi sanacak kadar beyni sulanmış bir zat var. Nitekim Türkiye olarak AB ile anlaşmazlık yaşarız bu zatı karşı tarafın ağzıyla konuşuyor görürüz. Dünyadaki 196 ülkenin herhangi birisiyle sorun yaşarız, bu zatı yine karşı tarafın borazanlığını yaparken görürüz.”“Son günlerde Cumhuriyetin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sıkça andığımız için CHP’den her an Cumhuriyet ve Atatürk karşıtı açıklamaların yapılmasını bekler hale geldik” diyen Erdoğan, “Çünkü bunların kendilerine has bir duruşu yok. CHP bu zat eliyle hızla anamuhalefet partisi olmaktan çıkıp anahıyanet partisi olma konumuna doğru sürüklenmektedir. Halbuki tüm hayatı siyaset içinde geçmiş insanlar olarak meseleyi siyasetin dili ve sınırları içinde konuşmayı seven insanlarız. Kaliteli siyaset sadece ülkenin gelişmesine, büyümesine katkı sağlamakla kalmaz aynı zamanda bununla düşman olan insanların yaptıkları işten tat almalarını sağlar. CHP’nin eski genel başkanıyla tartışırdık, Allah’tan kendilerine şifalar diliyorum, kendisine kızardık o bize kızardık, karşılıklı atışırdık ama polemiklerimizin bir seviyesi vardı. Bugün, ortada seviye falan kalmadı. Yok sayıp cevap vermesek terbiyesizliklerini siyaset yapmak sanıyorlar, muhatap alıp ağızlarının payını versek bu defa biz kendimizi onların seviyesine düşürüyor oluyoruz. Açıkçası ne yapacağımızı biz de şaşırdık, her sıkıntımız gibi bu konuda da milletimizi hakem tayin ediyoruz” açıklamasında bulundu.“Cibilliyetinin gereğini yapıyor”Erdoğan, 2019 seçimlerinin yaklaştığını belirterek, “Milletimizin önüne çıkacağız. Biz yaptıklarımızı, geleceğimiz için kurduğumuz hayalleri, geliştirdiğimiz projeleri anlatacak, sandıkta destek isteyeceğiz. Anamuhalefet de çıkacak, herhalde kendisine ne kadar yalan dolan, ne kadar zehir varsa, ne kadar hakaret olsa onları ortaya dökecek. Hz. Mevlana’nın dediği gibi tül içindekini sızdırır. İçinde bal varsa bal, balçık varsa balçık sızdırır. Milletimiz kimin gönlünde ve zihninde neler olduğunu görüyor ve biliyor. İnşallah 2019 yılı bir imtihan yılı olacak. Sizlerden bugüne kadar kapı kapı dolaşarak milletimizin her bir ferdine ulaşarak hem kendi yaptıklarımızı hem de karşı tarafın yüzünü anlatmanızı istiyorum. Tabii bu son saldırılarıyla alakalı olarak ailece biz bu zat hakkında manevi tazminat davamızı 1,5 milyon olarak avukatlarım müracaatlarını yaptı. Ve sonuna kadar bu işin takipçisiyiz. İftira at, yok artık geçti o iş. Biz, buna yönelik çizgi çekmiştik ama anlamadı. Çünkü cibilliyet meselesi. Cibilliyetinin gereğini yapıyor. Biz ise insanlığımızın gereğini yaptık, bundan sonra da hukukumuzu hukuk içerisinde aramaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.