Gaziantep-Kilis Tabip Odası (GKTO) ile Gaziantep Fotoğraf Sanatı Derneği tarafından, 17 Nisan 2012 tarihinde görevi başında öldürülen Dr. Ersin Arslan’ın anısına düzenlenen ulusal fotoğraf yarışması sonuçlandı.
Sadece Sağlık çalışanları ile öğrenci ve öğretmenlerinin katılabildiği yarışma büyük ilgi gördü. 32 farklı ilden 144 kişinin 689 fotoğrafla katıldığı yarışmanın seçici kurulu şu isimlerden oluştu: Prof. Dr. Adnan Ataç, Yrd. Doç. Dr. Beyhan Özdemir, Hasan Yelken, Şaban Alagöz ve Yakup Yener.
Jüri üyelerinin seçimi sonucunda ödül ve mansiyon alan fotoğraflar şu şekilde belirlendi: Birinci: Fahri Yılmaz (Kocaeli), ikinci: Abdulkadir Aygün(İstanbul), üçüncü: Gökalp Bilici (Konya), Mansiyonlar: Selim Tümir (İstanbul), Selnur Okudan (İstanbul), Mahmut Karaca (K.Maraş). Ayrıca 35 fotoğrafta sergilemeye değer bulundu. Yarışmanın ödül töreni ve sergisi, 14 Mart Tıp Bayramında yapılacaktır.
KARDEŞİ ERKAN ARSLAN'IN KALEMİNDEN DR. ERSİN ARSLAN
“Hastaneye adını veren Op.Dr.Ersin Arslan, 14 Mart 1982'de Gaziantep ‘te doğdu. Babası marangozdu. Altı çocuklu mütevazı bir ailenin 5. çocuğuydu. İlköğrenimini Şehit Nafi Kıvanç İlkokulu'nda tamamladı. Ortaokulu Yavuzeli Yatılı Bölge Okulu'nda, liseyi ise 19 Mayıs Lisesi'nde okudu. 2000 yılında kazandığı Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 2006 yılında tıp doktoru olarak mezun oldu. Aynı yıl kazandığı Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim dalında, uzmanlık eğitimini Ekim 2011'de tamamladı. 6 Kasım 2009 tarihinde kendisi gibi tıp doktoru olan Dr. Sibel Arslan ile hayatını birleştirdi. Aralık 2011'de Gaziantep Av. Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nde ( şimdiki adıyla Dr.Ersin Arslan Devlet Hastanesi) devlet mecburi hizmetine başladı.
Op. Dr. Ersin Arslan hekimliğe başladığı ilk günden itibaren tıp bilimi ve mesleğinin gerektirdiği şekilde onurlu ve bilimsel duruşu, çalışkan, dikkatli, düzenli kişiliği ile çağdaş ve nitelikli bir Türk hekimi olmanın örneğini verdi. Zor ve çileli asistanlık döneminde bile sürekli güler yüzlüydü. Her şeyden öte hastalarına nazik, sevecen ve insancıl kişiliği ile yaklaşırdı. Mesleği konusunda idealist bir insandı. Hastalarını kendinden önce düşünürdü. Dürüstlüğü, çalışkanlığı ve potansiyeliyle akademisyen olması gerektiği konusunda Anabilim dalındaki öğretim üyeleri ve meslektaşları arasında fikir birliği oluşmuştu.
Mecburi hizmeti bittiğinde Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesinde akademisyen olma ülkü ve azmi olan Dr. Ersin Arslan, mecburi hizmetinin 4. ayında, 17 Nisan 2012 günü, görevi başındayken, sabahtan-öğleye kadarki süreye 4 cerrahi operasyonu sığdırdıktan sonra, kendi kliniğinde, güpegündüz, insanlık dışı bir şekilde yapılan bıçaklı saldırı sonucunda yaşamını kaybetti.
Dr. Ersin Arslan'ın katledilmesiyle, sağlık sistemi ve Gaziantep halkı yetenekli ve bilgili bir uzman doktorunu kaybetmekle kalmadı, ülkemiz ve bizler de geleceğimizin bir parçasını kaybettik. Ersine saplanan hançer aslında sadece onun naçiz vücuduna değil, sağlık çalışanlarının ve hatta tüm milletimizin bağrına, umutlarımıza, geleceğimize, hayata bakışımıza saplanmıştı. Ölen Ersin değildi aslında... ölen hepimizdik. Onun açtığı yol bizlere ebediyen ışık tutacak, canı ile verdiği mücadele bizlere örnek olmaya devam edecektir.”