13 Şubat Erzincan’ın Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 101’inci yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Erzincan Belediye Sarayı önündeki Atatürk Anıtına çelenk sunumu yapıldı.
Gerçekleştirilen törene Erzincan Valisi Ali Arslantaş, 3. Ordu Komutanlığı Denetleme ve Değerlendirme Başkanı Tuğgeneral Mustafa Barut, Erzincan Milletvekili Burhan Çakır, Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, askeri, sivil erkan ve vatandaşlar katıldı.
Düzenlenen tören, Erzincan Valisi Ali Arslantaş, 3. Ordu Komutanlığı Denetleme ve Değerlendirme Başkanı Tuğgeneral Mustafa Barut, Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu ile başladı. Ardından saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşı okundu.
Daha sonra bir konuşma yapan Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy; “Biz tarihimizle iftihar ediyoruz ve onu gelecek kuşaklara aktarmanın da en önemli vazifemiz olduğunun bilincindeyiz. Tarih sadece acıların ve düşmanlıkların hatırlandığı bir hesaplaşma alanı değildir. Aksine, bu gün bize emanet edilen bu kadim coğrafyada, birbirimizi hazmedebilme kültürünün geliştiği, eşitlik ve sosyal adaletin hız kazandığı bir Erzincan bizim hedefimizdir.
Hangi etnik kökenden, hangi siyasi anlayıştan olursa olsun, geçmişte olduğu gibi, bu gün de acılarını birlikte paylaşarak azaltacak, mutluluklarını ve sevinçlerini de paylaşarak çoğaltacak, mutlu, aydınlık ve büyük Türkiye paydasında birleşerek büyümeye, güçlenmeye devam edeceğiz.
Yine biliyoruz ki, tarih sadece geçmişe bağlanıp kalmayı değil, geçmişi yorumlayıp onu en iyi şekilde değerlendirerek, geleceğe sağlam adımlarla yürümeyi de bize öğretir. Geçmişimizle iftihar eder onu gelecek kuşaklara taşırken aynı zamanda geleceğimizi de inşa etmeliyiz.
Gelişen ve çağ atlayan dünyada yerimizi en ön sıralarda almak için var gücümüzle çalışmalıyız.
Hazreti Mevlana, “Geçmiş geçmişte kaldı cancağızım. Artık yeni şeyler söylemek zamanı.” diyor. Yeni şeyler söyleyebilenler önce hayal ederler. Söğüt kasabasında bir avuç inanmış insanın kurduğu hayal, gün geldi cihana kök salmış koca bir imparatorluğa dönüştü. Bizim de hayallerimiz var. Ülkemiz için şehrimiz için; 2023 yılına daha güzel, modern bir Erzincan’ın inşası için üzerimize düşen görevle 5 yıldır bu gayret ve düşünce içerisinde çalıştık ve çalışmaya devam edeceğiz.
İnanıyorum ki Erzincan alt yapısıyla, fiziki ve coğrafi yapısıyla 2023 yılına girdiğinde Türkiye genelinde adından söz ettiren güzide bir şehir olacaktır Altyapısı bitmiş, sokak ve caddeleri tamamlanmış, kişi başına düşen yeşil alan oranıyla dünyanın ilk sıralarına yükselmiş, gece aydınlatmalarıyla ışıl ışıl olmuş, dikey değil yatay büyümesini tamamlamış, ulaşımda bisiklet kullanımını yaygınlaştırmış, Otogar’dan Üniversite’ye tramvay ile gidilebilen, Aksu Deresi’nden getirilen içme suyu ile şehrin yüz yıllık su problemini çözümlemiş, asayiş meselelerini halletmiş ve gurbetteki Erzincanlıların dönmek için gün saydıkları bir Erzincan hayal ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün muasır medeniyetler dediği seviyeye ulaşabilmek ve geleceğin marka şehri Erzincan’ı oluşturmak için arkadaşlarımızla birlikte gece gündüz çalışıyoruz. Tüm bu çalışmalardaki amacımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde yürüdüğümüz 2023 hedefinde cennet ülkemizin dünyanın en gelişmiş ilk on ve 2071 hedefinde de en gelişmiş ilk beş ülkesi içerisine girmesi ve Erzincan’ın bu anlamda hak ettiği yeri almasıdır.
Bu çalışmalarımızdaki en büyük destekçimiz hiç şüphesiz Erzincan’ın medarı iftiharı olan hemşerimiz abimiz Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım Beyefendi’dir.
Bazı ülkelerin sınırları sadece bulunduğu bölge ile sınırlıdır. Türkiye gibi ülkelerin sınırlarını ise sadece coğrafya belirlemez. O ülkelerin bir de gönül sınırları vardır ve bu gönül sınırları coğrafi sınırlardan çok daha geniştir.
Onun içindir ki Suriyeli kardeşlerimiz ülkelerinde karşılaştıkları katliamlar karşısında gönül sınırları içindeki Türkiyeli kardeşlerinin şefkatine sığındılar. Onun içindir ki Irak’ta zulüm gören kardeşlerimiz yüzlerini önce Türkiye’ye çevirdiler. Bölgesinde güçlü bir Türkiye’nin sadece Anadolu coğrafyası için değil gönül sınırları içerisindeki her yer için bir güvence olduğunu iyi bilenler Türkiye’nin yükselişini engellemek için sınırlarımız içinde ve dışında her türlü melaneti sergiliyorlar. İçeride ihanetin adı olarak tarihe yazılan 15 Temmuz kalkışmasına yeltendiler ancak bu ülkenin yiğit insanları liderlerinin önderliğinde “önce vatan” diyerek ve bedel ödeyerek bu alçaklara bu hainlere geçit vermediler.
Bu defa dışarıda satın aldıkları terör odaklarıyla, ekonomik ve siyasi baskılarla üzerimize geliyorlar. Oysa bu ülkenin inanmış ve birlik içerisindeki insanları kendilerine çizilen bu sınırların dar geldiğinin ve bir gönül sınırları olduğunun bilincindeler. Onun içindir ki Afrin’deki, Münbiç’teki şer odakların üzerine giden kahraman Mehmetçik, nereye gittiğini soranlara “Kızılelma”, ailene söyleyeceğin var mı sorusuna “beni beklemesinler” diye cevap veriyor. Çünkü onlar: “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.” Düşüncesine iman edenlerin neslinden geliyorlar. Bir toprak parçasını vatan yapan inançta tam olarak budur. Bu Vatan uğrunda dünden bugüne canlarını feda eden tüm şehitlerimize rahmet gazilerimize sağlık ve esenlikler diliyorum.
Son olarak, bu kadim topraklarda ezelden ebede yürürken bize bu cennet vatanı bırakan atalarımıza söz veriyoruz ki daha çok çalışacağız, ülkenin her karış toprağını alın terimizle sulayacağız, kınayanların kınamasından korkmadan inanacağız ve inandığımız yolda tereddütsüz yürüyeceğiz.
Bir kutsal emanet olarak aldığımız bu vatanı en ileri seviyeye taşımanın görevimiz olduğunun bilincindeyiz. Ayrıca “Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu” ilahi hikmet gereği ilimde, kültürde ve sanatta ileri medeniyetler seviyesini aşacağız. Tüm bu çalışmalarımızda gayret bizden yardım Allah’tandır.”diye konuştu.