Eskişehir’de, Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 99. yıl dönümü münasebetiyle Şehit Yakınları ve Gazilere Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni yapıldı.Yunus Emre Kültür Merkezi’ndeki törene, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Eskişehir Garnizon Komutanı Hava Korgeneral Abidin Ünal, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, gaziler, şehit yakınları ve diğer ilgililer katıldı.Törenin açılış konuşmasını yapan Vali Tuna, törende 4 şehidin yakınına ve bir gaziye Devlet Övünç Madalyası verileceğini belirterek, bir kez daha böyle bir milletin mensubu olmaktan onur ve gurur duyduklarını kaydetti.Şehit ailelerine seslenen Tuna, “Bizler de şehitlerimizden aldığımız güçle atalarımızın emanet ettiği bu kutsal vatan toprakları için yeri ve zamanı geldiğinde canımızı seve seve vermekten asla çekinmeyeceğiz. Ne mutlu ki size, çocuklarınız, eşleriniz, kardeşleriniz en yüksek makam olan şehitlik mertebesine ulaştılar. Çünkü her Türk evladının gönlünde şehitlik ve gazilik düşüncesi dün olduğu gibi bugün de vardır” dedi.Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Avcı ise konuşmasında, 'Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı/Düşün altında binlerce kefensiz yatanı' diyen İstiklal Şairi merhum Mehmet Akif Ersoy’un hiç görmediği Çanakkale’nin Zafer destanını binlerce kilometre uzakta görevli olarak gönderildiği Arabistan’daki El-Muazzama adlı küçücük bir tren istasyonunda yazdığını söyledi. Milletiyle böylesine hemhal olan şairlerin birer nimet olduğuna dikkat çeken Avcı, “Allah’a şükürler olsun ki bize Mehmet Akif gibi bir nimet bahşetti. Milletçe hissettiğimiz derince bir hüznün ve yeninden yeşeren umudun göstergesi olan 18 Mart tarihi bize neler kaybettiğimizi ve bunun karşılığında nasıl bir vatan kazandığımızı hatırlatmaktadır. Çanakkale Savaşı, Sami Paşazade Sezai’nin deyişiyle üç mucizeler muharebesidir. Hâli kurtarmıştır, yani şimdiyi kurtarmıştır. Maziye azametini yad etmiştir ve üzerinde yaşadığımız toprakları bizim için vatan yapmıştır. Bu destani savaş, necip milletimizin en umutsuz durumda kendini nasıl küllerinden inşa ettiğini bütün dünyaya göstermiştir” diye konuştu.“İHTİLAF DEVLETLERİNİN İSTANBUL’U ALMAK İÇİN ÇANAKKALE’DEN RAHATÇA GEÇECEKLERİNİ DÜŞÜNMELERİNİN SEBEBİ İSLAM’DAKİ ŞAHADET MER5TEBESİNİ ANLAMAMALARIYDI”“İhtilaf devletlerinin İstanbul’u almak için Çanakkale’den rahatça geçeceklerini düşünmelerinin sebebi İslam’daki şahadet mertebesini anlamamalarıydı” diyen Avcı, “Onlar savaşta kaybettiklerine istatistikler olarak bakıyorlardı. Fakat karşılarında şehitliği Allah'a pirüpak kavuşmanın ve ölümsüzlüğün yegane yolu olarak gören bir ordu vardı. Onlar savaşı kazanacak olanın gelişmiş silah gücü olduğunu düşünüyorlardı. Fakat karşılarında gücünü göğsündeki imandan alan askerler vardı. Onlar bir toprak parçasını ele geçirmek istiyorlardı. Fakat karşılarında, bu toprak parçasını vatan olarak savunan bir halk buldular. Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e bütün Osmanlı coğrafyasından gözü dahi kırpmadan şahadet şerbeti içenler, bize nasıl bir medeniyetin varisçileri olduğumuzu ve bugünlere hangi bedelleri ödeyerek geldiğimizi kendi kanlarıyla yazdıkları muhteşem bir destanla öğrettiler. Aslında onlar biz olarak şehitlik mertebesine yükselirken geride kalanlara biz olarak yaşamayı vasiyet ettiler. Bu vasiyeti yerine getirmek için birbirimize et ve tırnak gibi sarılmalıyız. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin inşasında yaşadığımız en büyük kayıp Çanakkale’de, eğitimli münevverlerimizi ve henüz bıyıkları terlememiş gençlerimizi kaybetmek oldu” ifadelerini kullandı.“DEVLETİMİZİN VE NECİP MİLLETİMİZİN ŞEHİTLERİ UNUTMAYACAĞINI VURGULAMAK İSTERİM”Avcı, devletin ve milletin şehitlerini asla unutmayacağını anlatarak konuşmasına şöyle devam etti:“Anadolu’da yakılan “hey 15’li 15’li” ağıtında söz konusu olan durum çok acı bir dille anlatılmıştır. Burada sözü edilen 15’liler Çanakkale Savaşı’nda olan 15-16 yaşında olanlardır. İngiliz generali, “Çekildik, Çanakkale’yi geçemedik, ama Türk milletinin genç neslini, eğitimli neslini, çiçeğini yok ettik, dolayısıyla geleceğini yok ettik. Bellerini zor doğrulturlar.” ifadesini kullanmıştı. Ancak, hamdolsun bugün dünyanın en genç nüfuslarından birine sahibiz ve gelişmiş ilk 10 ekonomi arasına girmek için çaba sarf ediyoruz. Milli Eğitim Bakanı olarak bu gençlerimizi ve savaşta şehit olan öğretmenlerimizi bir kez daha minnet ve şükranla anıyorum. Devletimizin ve necip milletimizin şehitleri unutmayacağını, emanetine hakkıyla sahip çıkacağını bir kere daha vurgulamak isterim. Tıpkı Çanakkale şehitlerimiz gibi bugün üzerinde yaşadığımız vatanı onlara da borçlu olduğumuzun bilincindeyiz. Bu millet, bu topraklar üzerinde yaşadığı sürece yani ebediyete kadar kendilerini minnet ve şükranla anacaktır. Ailelerine sabrı cemil temenni ediyor, ruhlarının şad olması duasıyla sizleri saygıyla selamlıyorum.”Konuşmaların ardından Bakan Avcı ve Vali Tuna, şehit Deniz Topçu Başçavuş Ercan Arıkan, şehit Jandarma Astsubay Çavuş Mutlu Yıldırım, şehit Piyade Uzman Çavuş Enis Yücel ve şehit polis memuru Ramazan Cangür’ün yakınlarına, gazi Jandarma Uzman Çavuş Hakan Çıbık’ın ise kendisine Devlet Övünç Madalyası ve beratını verdi.