Ortaca İlçesi’nde 18 yaşındaki Cansu Kaya’nın ölümüyle haklarında dava açılan ve adli kontrol şartıyla tahliyelerine karar verilen 25 yaşındaki N.D. ve 18 yaşındaki M.P.Ç.’nin yargılanmasına Fethiye Cumhuriyet Savcısı Gökhan Büyükşimşek’in hazırladı mütalaanın okunmasıyla devam edildi.Fethiye Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, "kasten öldürme", "cinsel istismar" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından tutuksuz yargılanan sanıklar M.P.Ç. (17) ve Necati Demir (25), Cansu Kaya’nın babası Osman Kaya ile sanık ve müşteki avukatları katıldı. Duruşma öncesi adliye önünde polis tarafından kontrol noktaları kurularak, güvenlik önlemi alındı.Duruşma, Cumhuriyet Savcısı Gökhan Büyükşimşek’in hazırladığı 2 sayfalık mütalaanın okunmasıyla başladı. Mütalaada sanıklar N.D. ve M.P.Ç.’nin olay tarihinden itibaren verdiği ifadelerin sürekli birbiriyle çeliştiği vurgulandı. Cansu Kaya’nın anal bölgesindeki kızarıkla, genital bölgesindeki yırtıklı kanamaya sanıkların bir açıklama getiremediği belirtilen mütalaada Kaya’nın cesedinin bulunmasının ardından başında darp, boynunda ise yara izleri tespit edildiği aktarıldı.Savcı Büyükşimşek, sanıkların ifadesine göre suya düştüğü yerin 5 metre derinliğinde olduğunu ancak yapılan keşifte bölgede Kaya’nın başını çarpabileceği herhangi bir cisme rastlanmadığını belirtti. Olay sonrası sanıkların kimseden yardım talebinde bulunmadığına dikkati çeken savcı Büyükşimşek, Kaya’nın eşyalarının saklanması ve sanıkların arama çalışmalarına katılmasının hayatın normal akışına uymadığını ifade etti. Büyükşimşek, sanıkların Kaya ile aralarında fiziksel temas olmadığını iddia etmelerine karşın doktor raporlarında N.D.’nin karın bölgesinde tırnak izi, M.P.Ç.’nin ise sol kolunda sıyrık ve çatlak izi tespit edildiğini belirtti.Savcı Büyükşimşek sanık N.D ve M.P.Ç’nin ‘Beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak durumdaki kişiyi, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme suçundan’ ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Savcı ayrıca sanıklara, vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle işlenen cinsel istismar suçundan 8 yıldan 15 yıla kadar, kişiyi fiili işlemek veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanmaktan 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezalarıyla cezalandırılmasını talep etti.Mütalaanın okunmasının ardından Cansu Kaya’nın avukatları mahkemeden süre istediklerini belirterek sanıkların tutuklanmasını talep ettiler.Sanık N.D ve M.P.Ç’nin avukatları ise müvekkillerinin tutuksuz yargılanmasını talep ederek: “Deliller arasında bir değişiklik yoktur. Mütalaa bu konuda bir değişiklik yaratmamıştır” dediler.Avukat ve sanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme başkanı sanıkların tutuklanma isteğini reddederek, avukatların savunmasına süre verilmesi için davayı 4 Kasım Cuma gününe erteledi.Duruşma sonrası gazetecilere açıklama yapan müşteki avukatlarından İsmail Can Varol, Savcının mütalaasının kendi ifadeleriyle örtüştüğünü belirterek: “Bizler bir süredir hukuki zeminde Cansu için adalet arıyoruz. Bu gün adaletin gerçekleşeceği yönünde biraz daha umutluyuz. Dosyanın geldiği aşama itibariyle biraz daha umutluyuz. Cumhuriyet Savcısının bugünkü esas hakkındaki görüşü, mütalaası teknik anlamda bizim baştan beri öne sürdüğümüz iddiaları tamamen kabul etmiş görünüyor. Savcımız bizim beklediğimiz ve umduğumuz bir mütala verdi. 82’nci maddenin nitelikli hallerinden yani çocuğa karşı işlenmiş olması ve cinsel saldırı suçunu gizlemek amacıyla öldürmek. Onun yanında cinsel saldırıdan cezalandırmayı istedi. Ve 18 yaşından küçük bir çocuğu hürriyetinden yoksun bırakma suçundan mütala verildi. Umuyoruz ki sayın mahkeme de aynı hükmünü verecek ve Cansu için adalet gerçekleşmiş olacak” dedi.Mahkemede sanıkların tutuklanma talebinin reddedilmesine şaşırmadıklarını belirten Varol: “Biz kendi aramızdaki değerlendirmelerimizde sanıkların kaçma ihtimallerini ön görmüştük. Bu olabilir. Tutuksuz yargılanması sanıkların beraat edeceği anlamına gelmiyor. Tutuklanmamalarını çokta abes karşılamadık” dedi.Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri, duruşmanın ardından adliye girişinde kadın cinayetlerini protesto etti. Platform üyeleri: “Bizler biliyoruz ki Cansu ne kaza ne de bir ihmal sonucu hayatını kaybetmiştir. Kaza değil cinayet! Tespit edilen bulgular sonucunda sanıkların yargılanmasını bekliyoruz” dediler.