23. Yaz İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları’nda altın madalya hedefleyen Avrupa ve Dünya Şampiyonu Türkiye Voleybol Erkek Milli Takımı’nda tecrübeli ve genç sporcular bir arada mücadele edecek. 33 yaşındaki Emrullah Palaz takımın en yaşlısı oyuncusu olurken, 16 yaşındaki Furkan Genç de kendisi gibi pasör olan Palaz’ın yolundan ilerliyor.18-30 Temmuz tarihleri arasında Samsun’da düzenlenecek olan 23. Yaz İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları için Türkiye Voleybol Erkek Milli Takımı kamp çalışmaları devam ediyor. 2001 doğumlu Furkan Genç, takımda forma giyecek en genç isim. 33 yaşındaki Emrullah Palaz ise takımın en yaşlı oyuncusu ve aynı mevkide oynayan Furkan olmak üzere tüm takım arkadaşlarına tecrübesiyle yardımcı oluyor.“Yerimi Furkan’a bırakmak istiyorum”1984 yılında Antalya’da doğan ve dört kardeşin en büyüğü olan Emrullah Palaz voleybola 17 yaşında başladı ve 2002 yılında milli takıma girdi. İlk Olimpiyat tecrübesini 2009’da Tayvan’da yaşadığını belirten Palaz, “Başantrenörümüz Osman Çarkçı’nın iyi metotları var ve bizler de onları uygulamaya çalışıyoruz. Voleybol benim için büyük bir aşk demek. Türk Milli takımında da çok iyi smaçörler, defans oyuncuları ve hücumcular var. Hepsi ayrı ayrı yetenekli. Ben başarılı bir takımda yer aldığım için gururluyum. Ben artık yaşlanmaya başladım ve yerimi Furkan gibi başarılı sporculara bırakmak istiyorum. Furkan gerçekten çok azimli ve çalışkan. Çok meraklı ve hevesli. Ona örnek olmaya çalışıyorum. Zaten otelde de aynı odada kalıyoruz. Sadece Furkan’ı değil, takımdaki tüm arkadaşlarımı çok seviyorum ve onlara elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum. Bu olimpiyatlarda inşallah kendi evimizde şampiyon olacağız.” diye konuştu.“Takıma girdiğimde Emrullah Ağabeyi örnek aldım”Voleybolla 2012 yılında tanıştığını söyleyen Furkan Genç ise, “2013 yılında milli takıma alındım. Ekipte pasör olarak görev alıyorum. Burada çok güzel arkadaşlıklar edindim. Antrenörlerimi ve ağabeylerimi çok seviyorum. Bana her konuda yardımcı oluyorlar. Onlarla beraber kendimi çok iyi hissediyorum. Emrullah Ağabey de tecrübeli bir büyüğüm. Takımda ikimiz de pasör olarak görev alıyoruz. Dolayısıyla paylaşacak çok şeyimiz oluyor. Ondan yeni bir şey öğrendiğim zaman kendime katıyor, onu daha da yükseltiyorum. Emrullah Ağabey ile iletişimimiz çok iyi. Onunla aynı takımda oynamak gurur verici. Takıma geldiğim zaman Emrullah Ağabey’i maçlarda sürekli izledim, onu örnek aldım. Ondan öğrendiklerimi uygulamaya çalışıyorum. Onun gibi tecrübeli isimlerle bir arada olmak gurur verici” dedi.