Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi Başkanı Dr. Michael Frenzel, dünyada turizmin hafif bir endüstri olarak düşünüldüğünü, ancak rakamların bunun tam tersini gösterdiğini belirterek, “Turizm, dünya çapında ulusal gayri safi hasılaya 7,5 trilyonluk bir katkı sağlıyor ve aynı zamanda yüzde 8 ile yüzde 10 arası bir büyüme kaydediyor. Turizm, 277 milyondan fazla kişiye istihdam sağlıyor” dedi.Dünya turizminin önde gelen isimlerinden, 140’tan fazla küresel şirket, havayolu şirketleri, seyahat birliği ve seyahat endüstrisini temsil eden Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi Başkanı Dr. Michael Frenzel, ilki Mersin’de Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen 1. Uluslararası Kardeş Şehirler Turizm Zirvesi’ne katıldı. Wonasis Aqua Resort Otel’de gerçekleştirilen zirvede, bir konferas veren Frezel, dünya turizminin gelişimini, kentlerin cazibe merkezi haline gelebilmesi için yapılması gerekenleri ve kardeş şehirlerin bu noktadaki paylaşım ve desteklerinin neler olması gerektiğini anlattı.“TURİZM 277 MİLYONDAN FAZLA KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLIYOR”Temel amacın, turizmin nasıl geliştirilebileceği ve daha iyi noktaya getirilebileceği olduğunu belirten Frenzel, turizmin değerinin her zaman olduğundan az gözüken bir endüstri olduğunu söyledi. Turizmin, hafif bir endüstri olarak düşünüldüğünü dile getiren Frenzel, oysa rakamların tam tersini gösterdiğine işaret etti. Turizmin son yıllardaki büyümesine, kaydettiği ilerleme ve gelişimine bakılması gerektiğini vurgulayan Frenzel, dünyada turizmin en büyük sektörlerden biri olduğunu dile getirerek, “Turizm, dünya çapında ulusal gayri safi hasılaya 7,5 trilyonluk bir katkı sağlıyor ve aynı zamanda yüzde 8 ile yüzde 10 arası bir büyüme kaydediyor. Daha da önemlisi, diğer endüstrilerden daha hızlı gelişiyor. Yılda yüzde 4 civarı bir büyüme söz konusu. Aynı zamanda iş imkanı açısından 277 milyondan fazla kişiye istihdam sağlıyoruz. 10 kişiden en az birinin turizmle bağlantısı var. Ekonomik yönden güçlü bir endüstri. Gelişmekte olan devletlerde turizm hem istihdam hem zenginlik hem altyapı oluşturma açısından itici güç” diye konuştu.“TURİZMİN, TÜRKİYE’NİN GAYRİ SAFİ HASILASINA KATKISI YÜZDE 12”Dünyada 1950’li yıllarda 25 milyon insan uluslararası seyahat ederken, bu sayının 2014’te 1,3 milyar kişiye ulaştığına dikkat çeken Frenzel, bunun çok önemli olduğunu, ancak vize sıkıntılarının 100 yıl öncesi gibi aynen devam ettiğini ifade ederek, artık sınır ötesi seyahatin farklı şekilde ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Madalyonun diğer yüzünün de giderek kalabalıklaşan destinasyonlar olduğuna işaret eden Frenzel, Venedik, Roma, İtalya’yı örnek vererek, yaz aylarında artık insanların buralarda adım atamadığını belirterek, destinasyonların aşırı kalabalıklaşmasından kaçınması gerektiğini kaydetti.Turizmin, ulusal pazar ve Türkiye’nin gayri safi hasılasına katkısının yüzde 12 olduğunu aktaran Frenzel, “Türkiye’de 2 milyondan fazla kişi turizm endüstrisinde çalışıyor. Bu da toplam iş imkanının yüzde 8-9’una denk geliyor. Turizm odaklı bölgelerde bu oranlar daha da yüksek. Bu da bizim sektörümüzün Türkiye açısından önemini gösteriyor” ifadelerini kullandı.Dünyada, küresel değişim, dijital değişim ve tecrübeye dayalı ekonomi olmak üzere üç mega trend olduğuna değinen Frenzel, artık insanların Amerika kıtası ve Avrupa dışında Çin ve Rusya gibi yeni pazarlara yöneldiğini, akıllı telefonların ise insanların hayatını yönettiğini ve müşterilerin de seyahat edenlerin de turistlerin de davranışını değiştirdiğini vurguladı. Öte yandan, insanların artık bireysel deneyimlere daha fazla odaklanarak seyahat ettiklerini dile getiren Frenzel, turizmin de tüm bu değişim ve gelişmelere ayak uydurması gerektiğinin altını çizdi.Turizmde insanların ve ürünlerin artık daha çeşitli hale geldiğini söyleyen Frenzel, ülkelerin ve şehirlerin de ürünlerini ve hedef kitlelerini bilerek, buna uygun çeşitlilik ortaya koymaları gerektiğini belirtti. Şehirlerin profillerini korumaları ve diğer destinasyonlarla aynı hale gelmemeleri gerektiğini ifade eden Frenzel, “Otantik bir deneyim istiyor turistler. İnsanlar farklı deneyim arıyor, yeni şeyleri görmek, tatmak istiyorlar. O ülkenin ne olduğunu anlamak istiyorlar” şeklinde konuştu.“TURİZMİN GELİŞMESİ İÇİN KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ARASINDA GÜÇLÜ İŞBİRLİĞİ YAPILMASI GEREKİYOR”Turizmin geliştirilebilmesi için büyük fırsatlardan birinin, kamu ve özel sektör arasında bölgesel ve küresel düzeyde güçlü işbirliği yapılması gerektiğine vurgu yapan Frenzel, turizmi teşvik için vizelerin kolaylaştırılmasının en kilit noktalardan biri olduğunu söyledi.Turizm endüstrisiyle güvenlik arasında yakın bağlantı olduğunu da belirten Frenzel, şunları söyledi: “Tunus’ta sahilde terör saldırısı oldu. Kimse bunu kontrol edemezdi. Etkisi kesinlikle silinemez, hemen reaksiyonlara sebep oldu. Gelecekte kumsallarımız aynen böyle korunacak. Turistler açısından kabul edilebilir değil. Güvenlikle bizim endüstrimizin yakın bağlantısı var. Bu konuda devlet kurumlarıyla, hükümet yetkilileriyle işbirliği elzem. Müşterilere belli teminatların sağlanması için turizm temsilcileriyle birlikte çalışılması gerekiyor. Ayrıca, güvenlik ve korumayı seyahat özgürlüğü ile dengelemek lazım. Bir taraf çok kuvvetli olamaz. Bunu da ancak devletle endüstri ve destinasyonlar arasında, insanların geldiği yerler arasında net diyalogla aşabiliriz. Doğru denge işbirliğiyle sağlanabilir. Turizm, barış ve diyalog açısından önemli bir araçtır.”Dünyada binden fazla kardeş şehir bulunduğunu ve önemli bir potansiyele sahip olduğunu da kaydeden Frenzel, “Araştırmalar gösteriyor ki, kardeş şehirler birçok sektörde işbirliği yapıyor. Turizme bakınca çok yeterli işbirliği gerçekleşmiyor. Bunun değişmesi gerekiyor. Daha fazla işbirliği temel amacımız” dedi.BAŞKAN KOCAMAZ, DÜNYA KARDEŞ ŞEHİRLER BİRLİĞİ’NİN DÖNEM BAŞKANLIĞI’NA SEÇİLDİZirvede, Frenzel’in konferansının ardından, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, iki yıllığına Dünya Kardeş Şehirler Birliği’nin Dönem Başkanlığı’na seçildi.Kocamaz, başkan seçilmesinin ardından yaptığı konuşmada, “Hepimiz bu dünyada hapis durumdayız. Dünyayı, birbirimizin eksiğini tamamlayarak, her zamankinden fazla birbirimizle yakınlaşıp, dertlerimizi dinleyip, ortak çözümler üretme konusunda kendimizi geliştirip daha huzurlu hale getirebiliriz. İnsanların en kolay yoldan birbiriyle iletişim kurması turizmle gerçekleşebilir. Bunu bir fırsat olarak görmeliyiz. Bugün burada oluşan halkayı genişletip büyütmemiz gerekir. Bu konuda herkesi göreve çağırıyorum” ifadelerini kullandı.