Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Turizm ve Otelcilik Meslek Yüksekokulu, Gaziantep Ticaret Odası ile MASAT DER Aşçılar Derneği işbirliğinde Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 97. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında hazırlanan ’’Ustalardan Çıraklara Nasihatler’’ paneli GAÜN Mavera Kongre ve Sanat Merkezinde gerçekleşti.
Gaziantep mutfağı, dünyanın en iyi mutfaklarından birisi
Panelin açılış konuşmasını yapan Gaziantep Valisi Davut Gül, usta çırak ilişkisinin önemine değinerek, ustaların tecrübelerini öğrencilere aktarmasının ahilik geleneğimizde olduğunu söyledi. Vali Gül, “Hiç şüphesiz bilgi elimizin altında, birçok bilgiye internetten ulaşabiliyorsunuz ama aşçılık öyle bir şey değil. Elin ayarı denilen, sevgi denilen şey, malzemeyi tanıma denenen şey ancak ustada görülebiliyor. Dünyanın en eski şehirlerinden birisi olan Gaziantep, yıllardır medeniyetlere ve kültürlere ev sahipliği yapmıştır. Bunun da bir birikimi var. Gaziantep mutfağı dünyanın en iyi mutfaklarından birisi. En iyi mutfaklarından birisi olmasının sebebi, mutfağı, ustaları ve bugüne kadar getiren Gazianteplilerdir. Bunu muhafaza etmek lazım, muhafaza ederken de insanlar artık herhangi bir şehre gittiklerinde kendi şehirlerinde oldukları yemekleri tatmak istemiyor. Ankara’da döner yiyen birisi Gaziantep’e gelip döner yemesinin bir anlamı yok, Gaziantep’te Ankara’da olmayan bir tadı tatması lazım. Bu etkinlikte emeği geçenlere teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.Vali Gül, öğrencilere de tavsiyelerde bulunduğu konuşmasında “Malzemeyi seçerken, helal-haram kavramı ve şükür kavramından kopmamak gerekiyor. Gerisi ustaların elinde hepsini öğrenirsiniz”dedi.
GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür ise Gaziantep Üniversitesi’nin 45 yıllık birikimiyle sürekli şehrine katkı sağladığını, ortak projeler ürettiğini ve birikimini şehriyle paylaşmaktan hiç tereddüt etmeyen kurumsal bir yapıya sahip olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Gür, “Biz öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki, bu coğrafyayı ne kadar anlatsak azdır. Kaderimizi yaşıyoruz ancak kaderin bize sunduğu harika nimetlerde var. Mezopotamya dediğimiz Fırat ve Nil nehirleri arasında insanlığın tarihinin doğduğu yerde yaşıyoruz. Asurlardan, Roma medeniyetinden, Persler ve arkasından Eyyubileri, Memlukleri, Selçukileri, Osmanlı derken harika bir medeniyet mozaiği oluşmuş ve bunların içerisinde yaşayan farklı kültür, dil medeniyet ve milletlerin tarihte bıraktıkları harika bir mozaik oluştururken de, bunların tarihlerden bıraktıkları izlerden büyük bir yarar sağlıyoruz. Savaşların olmadığı yerlerde insanlar, sanata, medeniyete ve kültüre yatırım yaparlar. Bu yapılan yatırımlar tarihte iz bırakırsa önemlidir” dedi.
Gastronominin baş şehriyiz
Gaziantep’in var olan değerleri çok güzel markalaştırabildiğini önemine değinen Prof. Dr. Ali Gür konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şuan Gaziantep’in 300’e yakın tescilli yemekleri var. Eğer tatlılarını ve kebabın diğer çeşitlerini de sayarsanız 500 civarında yemeğimiz var. Yanı başımızda diğer şehirlerde aslında bu kültüre yakınlar ama onlar bunun kıymetine varamadıkları için markalaştıramamışlardır. Gaziantep’in hem ustalarına olan saygısı hem de marka değeri oluşturmak adına çok güzel bir çalışması var. Bu marka değerini oluşturan ve tescillemeler yapan Tüm Gaziantepli hemşerilerimize teşekkür ediyorum. Tarihe büyük bir iz ve miras bırakmış oldular.”
Prof. Dr. Ali Gür, “Gaziantep, kurtuluş savaşında devletten ve hükümetten herhangi bir yardım almadan kendi savunmasını yaparak direnen ve açlıkla sınanan o günden bugüne 500 yemeğini dünya tarihine sunan bir millet. Dünya’da şehriyle müsemma olan bir gastronomi kültürü gerçekleştirecekler. Gastronominin baş şehriyiz Gaziantep olarak, eğer elimizdeki bu fırsatı turizm adına doğru kullanmazsak, fiyatları normaliz edemezsek ve kaliteyi artırmadan fiyatları artırırsak bir süre sonra elimizde gelip yiyecek turistleri bulamayabiliriz. O yüzden kaliteyi de artıracağız, hijyen anlamında denetimlerimizi yapacağız ve gastronomi kültürünü dünyaya tanıtırken hem onlar mutlu olacak hem de biz gelecek nesillerimize yeni yemek yenilecek temiz mekanlar bırakacağız. Ustasından yeterince saygı çerçevesinde bilgi alamayan çırak hiçbir zaman gelişmeye müsait değildir” ifadelerini kullandı.
Turizm Ve Otelcilik Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Atınç Olcay ve Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Uğur Acıoğlu’nun konuşmalarından sonra, GAÜN Öğretim görevlisi Ali Nadir Zeyrek’in moderatörlüğünde İsmail Babacan, Mehmet Ali Özyurt, Mehmet Gültekin, Mehmet Ali Şenkaya, Mustafa Hasırcı ve Çoşkun Koçak’ın konuşmacı olarak katıldığı panele geçildi.
Panelden sonra Gaziantep Valisi Davut Gül ve Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür tarafından günün anısına şef ve ustalara plaket verildi.