Genelkurmay Başkanlığı tarafından 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 99. yılı nedeniyle şehitleri anma etkinliği düzenlendi.Programa Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, komutanlar ve çeşitli meslek guruplarından şehit aileleri katıldı. Şehit ailelerini karşılayan Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Güler, erlerle öğle yemeğini yedi. Yemek sırasında erler ile şehit aileleri sohbet imkanı buldu. Daha sonra programın bulunduğu salona geçildi. Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı, “Mehmetçik Altı Kıtada Türk Şehitleri” adlı belgesel gösterimiyle devam etti.Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Güler, yaptığı konuşmada, “Onlar öğretmendi, polis memuruydu, Dışişleri mensubuydu, geçici köy koruyucuydu, erbaştı, erdi, uzman çavuştu, astsubaydı, subaydı, generaldiler. Onlar Türklüğün üstün haysiyet ve itibarını şeref ile temsil ederken destanlaştılar ve anıtlaştılar. Onlar yakılan türkülerimiz ile bestelenen şarkılarımız da yankılanan ezgi, ozanlarımızın dilinde ağıt oldular. Onlar birlik ve bütünlüğümüzü yurt sevgimizi bağımsızlık ve özgürlüğümüzün ölümsüzleşen abideleri oldular. Her zaman vefa dolu gönlümüzde yaşayacaklardır. Şanlı bir tarihi mirasa sahip olan yüce Türk milleti tarih boyunca zaferden zafere koşan kurduğu 16 büyük devlet ile her yere uygarlık izleri bırakan, bağımsızlığı, özgürlüğü ve şerefi için tüm varlığını ortaya koymaktan çekinmeyen büyük bir millettir. Bu büyük millet tarih boyunca özgürlük ve bağımsızlık, vatanın birliği ve bütünlüğü uğruna canlarını hiçe sayarak ölüme koşan, Çanakkale’de, İstiklal Harbinde, Kore’de, Kıbrıs’ta ülkemizin çeşitli yerlerinde iç güvenlik harekâtında yurdumuzun ve dünyanın dört bir yanında yüz binlerce vatan evladını şehit vermiştir” dedi.Doç. Dr. Hasan Uzun ise, “Çanakkale Zaferi ve Zaferin Türk Tarihindeki Yeri ve Önemi” konulu konferans gerçekleştirdi. Uzun, “Çanakkale Zaferi bir şehirle bir bölgeyle sınırlandırılamayacak kadar büyüktür. Evrensel düzeyde etkileri olan ulusal bir zaferdir. Çanakkale de tüm Türkiye’den her kesiminden insan savaşmış ve büyük bir dayanışma örneği sergilenmiştir. Çanakkale Zaferi, Türk ulusunun oluşumunda, önderinin belirlenmesinde, ulus devletin kuruluşunda ve bu ulus devletin bağımsızlığının korumasında temel harç olmuştur. Bu savaş Türk insanın da vatan, tam bağımsızlık, şehitlik, onurlu bir direniş gibi kavramları çağrıştıran bir sembol haline gelmiştir” şeklinde konuştu.Şehit aileleri adına şehit babası Ömer Önder şehit ailelerin duygularını aktardı. Önder, şehitlerin vuruldukları zaman değil unutuldukları zaman acı duyacaklarını belirterek şunları aktardı:“Bugün burada cennet mekan şehitlerimizi anmak ve onların manevi huzurunda saygı minnet ve şükranlarımızı dile getirmek için toplanmış bulunuyoruz. Hz. Mevlana’nın Şebi Aruz’u gibi yavrularımızın sevgililer sevgilisi yüce Allah’a kavuştukları gecelerin adeta bir bileşkesi olan Şebi Aruz’dayız. Elbette ki vatan için gerektiğinde canını fedadan bir an bile tereddüt göstermeyen şehitlerimiz bir günde alınan fakat sonradan unutulan insanlar değillerdir. Çünkü şehitler vuruldukları zaman değil unutuldukları zaman acı duyarlar.”Şehit Üsteğmen Gökhan Yavuz babası Hikmet Yavuz, organizasyonu yapan komutanlara teşekkür ederek, “Ben bir şehit babası olarak bu organizasyondan çok mutluluk duydum. Bizi buralara kadar davet ettiler. Ben istiyorum ki oğlumun kanı yerde kalmasın ve kesinlikle bu memleketi böldürmeyelim. Memleketimize, vatanımıza, milletimize, bayrağımıza sahip çıkalım” diye konuştu.Şehit olan Geçici Köy Koruyucusu Nizamettin Adıyaman kızı Elmas Adıyaman silah seslerinin en yoğun duyulduğu Hakkari’den geldiğini belirterek şunları söyledi:“Şehit çocuğuyum. Gazi kardeşiyim. Böyle bir günde burada bulunmaktan büyük mutluluk ve gurur duyuyorum. Genel Kurmay Başkanımızın bize yapmış olduğu davetten dolayı mutluluklarımız ve teşekkürlerimizi dile getirmek istiyorum. Burada sadece bir şehidi değil bütün şehitlerimizin adına burada bulunuyoruz. Onların duygularını, düşüncelerini dile getiriyoruz. Hakkari’de binlerce şehit var, binlerce korucu çocuğu var. Bur da sadece askeri şehit ya da koruyucu şehidinin ayrımının lütfen yapmayalım. Koruyucu da canını bu vatan için verdi. Polis de, askeri de. Bu vatan uğruna canını veren her er, polis, koruyucu birer şehittir, birer vatan evladıdır. Ben bir şehit çocuğu bir koruyucu çocuğu olduğum için gurur duyuyorum.”Şehit olan Geçici Köy Koruyucusu Hasan Caner eşi Zeynep Caner, koruyucuları hala tehdit altında olduğunu söyleyerek, “Benim ve kızımın önünde eşim 2 ay önce kapının önünde öldürüldü. Bu işe dur diyen birileri çıkmalı diyorum. Koruyucularında artık var olduğunu herkes görmeli diyorum. Binlerce koruyucu hala tehdit altında. Öldürülmeyi bekleyen insanlar var. Burada bulunmaktan dolayı gurur duyuyorum. 2 yıl şehit olmuşlar hala tazminatları olsun, maaş olsun hiçbiri bağlanmamış. Bunların dile getirilmesini yetkililerin bir şey yapmasını artık istiyoruz. Siz koruyucusunuz, hainsiniz gibisinden biz artık korkuyoruz. Koruyuculara hiçbir rahatlık yok” ifadesini kullandı.Program Türk Silahlı Kuvvetleri Armoni Mızıkası ve Hacettepe Üniversitesi Ankara Konservatuarı Lisans Korusu, sinevizyon gösterisi eşliğinde “Şehitler Oratoryosu” gerçekleştirdi. Daha sonra Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve eşi şehit ailelerine hediye takdim etti.