Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof.Dr. Musa Yıldız, Hoca Ahmet Yesevi’nin Türk milletinin milliyetini ve Müslümanlığını borçlu olduğu değerli bir büyüğü olduğunu söyledi.Türk dünyasının manevi hayatını etkileyen ve Anadolu coğrafyasının İslamlaşmasında büyük katkısı olan Hoca Ahmet Yesevi ve Kazakistan coğrafyası Gümüşhane’de Mareşal Çakmak Sosyal Bilimler Lisesi tarafından düzenlenen ‘Kazakistan ve Ahmet Yesevi’ konulu konferansla tanıtıldı.Gümüşhane Kültür Merkezinde düzenlenen program saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.Kazakistan’ın tanıtımıyla ilgili kısa filmin gösteriminin ardından Mareşal Çakmak Sosyal Bilimler Lisesi Müdürü Köksal Duman açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Okul müdürü Duman, yerli ve milli kavramların şuurunda öğrenciler yetiştirmeyi önemsediklerini belirterek, bu bağlamda Hoca Ahmet Yesevi’yi tanımanın iyi bir başlangıç olacağına vurgu yaptı.“Son yıllarda Türkiye’de Kazak edebiyatıyla ilgili çok büyük bir eser basımı yapıldı”Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü öğretim üyesi Dr. Cemile Kınacı, “Kazak edebiyatının tarihsel gelişimi” konulu sunumunda Kazak edebiyatçılarıyla ilgili detaylı bilgi verdi ve son yıllarda Türkiye’de Kazak edebiyatıyla ilgili çok büyük bir eser basımı yapıldığını hatırlattı.“Türk milleti Hoca Ahmet Yesevi’ye çok şey borçlu”Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof.Dr. Musa Yıldız ise, “Ahmet Yesevi Hazretleri Hakkında” konulu konferansında Türk milletinin Hoca Ahmet Yesevi’ye çok şey borçlu olduğunu, milliyetini ve Müslümanlığını borçlu olduklarını belirterek, “Bizim geldiğimiz coğrafyanın adı Türkistan ya da Turan ama biz şu an Orta Asya diyoruz. Çin seddinden Hazar’a kadar olan bir coğrafya orası” diyerek Yesevi’nin hayatından kesitler aktardı.“O olmasaydı, ilk mayayı atmasaydı bugün Anadolu ve Balkanlar’da Müslümanlık olmazdı”Ahmet Yesevi’nin bir derdi, bir davası olduğuna, bu amaçla da yetiştirdiği öğrencilerin Horasan’dan Anadolu’ya geldiğini kaydeden Yıldız, “Anadolu’nun birçok noktası onun yetiştirdiği insanların aynaları gibi. O olmasaydı, ilk mayayı atmasaydı bugün Anadolu ve Balkanlar’da Müslümanlık olmazdı diyebiliriz. Yesi’de 99 bin talebe yetiştirdi. 25 yıllık üniversiteyiz 75 bin mezun verebildik. O zamanı çok iyi kullanabiliyordu. 850 yıl geçti Gümüşhane’de de anılıyor. Günün üçte birini ibadetle, üçte birlik kısmında öğrenci yetiştirdi, son üçte birlik kısmında da kaşık ve kepçe yontarak geçimimi sağladı” dedi.Yesevi hazretlerinin bir diğer başarısının da Türklerin İslamlaşma sürecinde Türkçe olarak İslamiyeti anlatması olduğunu kaydeden Yıldız, Türklerin 751 yılındaki Talas savaşıyla toplu olarak Müslüman olduklarını hatırlattı.“Onu ve öğrencilerini örnek almalıyız”Hoca Ahmet Yesevi ve onun Anadolu’daki takipçilerinin örnek alınması gerektiğine değinen Yıldız, “Başkalarını örnek aldığımız zaman bu başkaları bizi başka yerlere götürebiliyor. Başkalarının bize verdiği reçete başka yerlerimizde rahatsızlığa sebep oluyor. Yesevi hazretleri geriye 4 eser bıraktı. Türkiye ile Kazakistan’ın ortak üniversitesi Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi” diye konuştu.“Türk milleti olarak bu dünyada çok önemli bir milletiz”Programı ilgiyle takip eden Gümüşhane Valisi Okay Memiş ise programda emeği geçenlere plaket takdimini gerçekleştirdikten sonra yaptığı konuşmada, Türk cumhuriyetleriyle ilgili tüm programların kendisini heyecanlandırdığını ve mutlu ettiğini belirterek, “Biz Türk milleti olarak bu dünyada çok önemli bir milletiz. Bütün dünyadaki yaşayan Türkler olarak çok önemli bir potansiyele sahibiz. Bunun yeterince değerlendirilememiş olmasını da biraz israf olarak değerlendiren bir insanım. Son yıllarda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve önderliğinde çok daha güzel, çok daha somut işbirliğine dayalı güzel projeler oluyor. Burada Ahmet Yesevi Üniversitesinin kuruluşunda çok büyük emekler var.“Alperenler Anadolu’yu sadece silahla değil, gönülleriyle, hoşgörüyle fethetti”Ahmet Yesevi ve öğrencilerinin Türkleştiren ama sadece silahla değil önce gönülleri fetheden, İslamiyet’in hoşgörüsünün tezahürü olan tasavvuf ilminin tezahürü ile gönüllerin fethiyle Anadolu coğrafyasını fethetmiş Alperenler olduğunu vurgulayan Vali Memiş, “Onlara çok şey borçluyuz. Minnettarız. Bizler de o kuşağın, neslin torunlarıyız. Daha çok ilimize burada hizmet etmek için mücadele ediyoruz. Sizleri ve diğer üniversiteleri daha çok ilimizde görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Sizi burada ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.Konferans programının ardından “Dombıra ile ezgiler” bölümünde Ercan Arkabay dombıra ile ezgiler seslendirirken, Dinmuhammed Kasımbek ise Kazakça şarkılar okudu.Hoca Ahmet Yesevi kitaplığının da açıldığı programa Vali Okay Memiş, Belediye Başkan Vekili Hüseyin Demir, İl Milli Eğitim Müdürü Seydi Doğan, Ankara Kazak Gençleri Konseyi Başkanı Ercan Argınbayev, kurum müdürleri, İYİ Parti İl Başkanı Ali Ateş, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, öğretmen ve öğrenciler katıldı.