Eski Kültür ve Turizm Bakanı ve İzmir Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay, Manisa'nın Soma ilçesinde maden faciasında hayatını kaybedenlerin mezarlarını ziyaret etti.Cuma namazı sonrasında Soma Belediye Mezarlığı'na gelen Ertuğrul Günay'a, Bağımsız Milletvekili Erdal Kalkan ve Bağımsız Milletvekili İlhan İşbilen de eşlik etti. Tek tek kabirleri dolaşan Günay, hayatını kaybeden madencilerin yaşlarına baktı, mezara bırakılan notları okudu. Her bir mezar başında dua eden Günay, Türkiye'nin en büyük felaketinin yaşandığını söyledi. Günay konuşmasında, bir maden kazasının ötesinde bir olay olduğunu anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu arkadaşlarımız çok genç yaştalar. Yaşamları boyunca bizim dünyamızı ısıtmak için karanlıkta yaşadı. İnşallah son mekanları aydınlık olur. Biz sadece İslami bir görevi yerine getirmek için geldik. Başka değerlendirmelerin yapılacağı bir yer değil. Dikkatle takip ediyoruz. Kaza boyutlarını aşan bir yer değil. Hem hukuki sürecini hem siyasi sürecini iş hukuku açısından iş sağlığı açısından aksaklıkları çok iyi takip ediyoruz.""İŞÇİLER HABER OLMASI İÇİN TOPLUCA ÖLMEMELİ"Yaşanan facianın Türkiye için büyük bir ders olduğunu kaydeden Günay, şunları söyledi: "İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Bir kaç işçi öldüğü zaman doğru düzgün basında haber bile çıkmıyor. Onlarca olmalı ki Türkiye'nin dikkatini çeksin, Türkiye uyansın. Varlıklı bir ailenin bir çocuğu öldüğü zaman bütün televizyonlar haber yapıyor. İşçilerin haber olması için böyle topluca ölüm gerekmemeli."Her insanın kendi ailesi için bir dünya olduğunu anlatan Günay, sözlerine şöyle devam etti: "Bu gün 400'den fazla çocuk babasız kaldı. 300'den fazla kadın eşsiz sevgilisiz, evlatsız, kardeşsiz kaldı. Bütün bunlar çok büyük bir derstir. Türkiye 21. yüzyılda bu kadar dikkatsizliği bu kadar insan yaşamına özensizliği hak etmiyor kaldırmıyor. Biz küresel ekonomiye erişeceksek insana verdiğimiz değerle dünya standartları içerisinde yer almalıyız."Mezar başlarına bırakılan notların mutlaka arşivlenmesi gerektiğini anlatan Günay, şöyle konuştu: "Bu notların hiç birisi kaybolmamalı. Bu notlar derlenmeli. Buna Türkiye'yi yönetenler ne kadar uzak ve sorumluluğu başkasının üzerine atarak bakmak isterlerse istesin, insanlar bu sorumluluğu bu acıyı hissetmişler. Bunlar yağmurun ve güneşin altında kaybolup gitmemeli geleceğe ibret olarak kalmalıdır."