İstanbul Hadımköy’de kullandığı çakarlı lüks otomobili ile terör estirerek yol istediği kişiyi 5 yerinden bıçaklayan Muhammed Enes Uysal’ın yargılanmasına başlandı. Sanık Uysal duruşmada yaptığı savunmasında pişman olduğunu söyledi. Bıçaklanan Dadaş Aras ise “3 tane evladım var yetim bırakacaktım. Gereken cezayı alsın ben başka bir şey istemiyorum, böyle insanları bırakmasınlar trafiğe” şeklinde konuştu.
Hadımköy’de geçtiğimiz aylarda Muhammed Enes Uysal lüks minibüsündeki çakar tertibatını kullanarak aracı ile seyir halindeyken kendisine yol vermeyen Dadaş Aras’ın önünü kesmişti. Polis olduğunu söyleyen zanlı, diğer sürücü ile tartışmaya başlamıştı. Önü kesilen Dadaş Aras cep telefonu ile yaşananları ve araçtaki çakar sistemini kaydetmişti. Muhammed Enes Uysal tartışma sırasında Aras’ı 5 yerinden bıçaklayarak kaçmıştı.
Olaya ilişkin İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanan duruşmada tutuklu sanık Muhammed Enes Uysal ile müşteki Dadaş Aras ve taraf avukatları hazır bulundu.
“Olaydan dolayı pişmanım”
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Uysal, olay günü iş yerinden çıktığını ve her zamanki güzergahında evine gittiğini söyleyerek, “Müşteki beni solladı. Akabinde işaret yaptı pencereyi açmamı söyledi. Açtığımda bana hakarette bulundu ve durmamı söyledi. Ben de sağ şeride geçip aracımı durdurdum. Müştekinin yanına gittiğimde telefonu ile beni ve aracımı kameraya aldığını gördüm. Benim boğazıma sarıldı. Belinden çıkardığı bıçağı bacağıma dayadı. Ben de onun bana yönelik eylemlerine engel olmak için elinden bıçağı aldım. Daha doğrusu bıçağı bana savururken ellerimle tutarak bıçağı almak durumunda kaldım. Akabinde kendimi korumak için gelişigüzel savurdum. Olay bundan ibarettir. Ben bu olaydan dolayı pişmanım” dedi.
“Cep telefonu ile kaydettiğim görüntülerin kendisine verilmesini istedi”
Müşteki Dadaş Aras ise olay günü seyir halindeyken arkasındaki çakarlı bir aracın ısrarla yol istediğini söyleyerek, “Sanık arabası ile yaklaştı ‘sen kimsin de bana yol vermiyorsun’ dedi. Ben ‘sen kimsin’ dedim bana polis olduğunu söyledi. Ardından önüme kırdı ve durmak zorunda kaldım. Sanık arabasından inerek yanıma geldi, bel kısmında kabarıklık olduğunu fark ettim. Yine polis olduğunu söyleyerek ehliyetim ve kimliğimi istedi. Akabinde onun silahlı olması sebebiyle bir şey yapabilir düşüncesiyle cep telefonunu çıkararak kamerayı açtım. Sanık kamera açıldıktan sonra polis olduğunu söylememeye başladı. Ben bu süreçte 155 hattını arayarak durumu haber verdim. Sanık beni çekiştirmeye başladı ben de aracımdan indim. Ben arabanın çakarlı kısmını çekmeye başladım polis olmadığını anlamıştım. Bana devamlı olarak sinkaflı küfürler ediyordu. Aracıma doğru döndüğümde sırtıma bıçak sapladı. Kendi kamyonetime yaslandım ve sanık arkadan gelerek beni bıçaklamaya devam etti. Yere düştüm yerdeyken de karnımın sol tarafından bıçaklandım. Bu süreçte kapısı açık olan bir araç fark ettim ve içine girip kapıyı kapadım. Aracın şoförüne 3 tane çocuğum olduğunu ve evli olduğumu söyleyerek beni hastaneye yetiştirmesini istedim. Sanık aracın içinde olduğumu görünce camlara vurdu. Cep telefonu ile kaydettiğim görüntülerin kendisine verilmesini söylüyordu. Aracına bindiğim şoför beni bir kliniğe yetiştirdi. Sanıktan şikayetçiyim” dedi.
Müşteki beyanının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dinlenilmeyen tanıkların dinlenilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
Duruşmanın bitmesinin ardından adliye önünde konuşan Dadaş Aras, “Duruşma salonunda söylediği şeylerin hiçbirinin yaşadığımız olay ile ilgisi yok. Psikolojim bozuldu içeride. Adalete güveniyorum gereken cezayı verecekler diye temenni ediyoruz. 3 tane evladım var yetim bırakacaktım. Gereken cezayı alsın ben başka bir şey istemiyorum karşı taraftan. Böyle insanları bırakmasınlar trafiğe” dedi.