Son yıllarda adı satılık köye çıkan Ödemiş’in terk edilen tarihi köyü Lübbey’in önlem alınmaması durumunda birkaç yağmurdan sonra tamamen tahrip olacağı öne sürüdü.İzmirde faaliyet yürüten VERÇENİK Dağcılık ile Ödemiş Efe Dağcılık üyeleri, son yıllarda adı satılık köye çıkan Ödemiş’in terk edilen tarihi köyü Lübbey’i gezdiler. VERÇENİK ve EFE DAĞCILIK’ın ortak etkinliğinde iki gruba ayrılan dağcılardan iyi yürüyenler grubu Derebebekler köyü su deposu üzerinden 8 kilometrelik 1100 yüksekliğe ulaştılar. 4 saatlik sürede Keldağ’ın zirvesinde bulunan yangın gözetleme kulesine çıkan 50 kişilik grup Başova Yaylası’ndaki 39 kişilik yeni başlayanlarla buluşup 5 kilometre daha yürüyerek 3 saatte zirveye ulaştılar. iki grup dönüşte de adı satılık köye çıkan tarihi Lübbey köyünü gezip fotoğrafladılar.Osmanlı döneminde, askerlerden kaçan eşkıyaların saklandığı köy olarak bilinen, şimdilerde ise az sayıda insanın yaşaması nedeniyle hayalet köy olarak alınan Ödemiş’in Lübbey bölgesindeki bazı yapıların, İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescillendiğini öğrendiklerini belirten dağcılardan Turgay Eser, köyün biran önce ele alınması ve turuzme kazandırılması gerektiğini söyledi. Basın yayın organlarında adından çokça söz edilen köyün korumasız kaldığını ve kışın yağan yağmurlar nedeniyle yok olma ile karşı karşıya kaldığını söyledi.GEÇTİĞİMİZ AYLARDA TESCİLLENDİÖdemiş ilçesindeki tarihi Lübbey bölgesinde önemli bir gelişme yaşandı. Son yıllarda kaderine terk edilen ve özellikle Osmanlı döneminde askerlerden kaçan eşkıyaların saklandığı bölge olması nedeniyle dikkatleri üzerine çeken köyde, İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından bir çalışma başlatıldı. Çalışmalarla birlikte, bölgedeki cami ile birlikte 54 evi tescilli hale getirildi.Ödemişli emekli arkeolog Prof Dr. Veli Sevin de kurulun elini çabuk tutması gerektiğini belirterek, “Ödemiş ve çevresi tarihi açıdan zengin bir bölge. Lübbey gibi, eski Lidya uygarlıklarının kalıntıları olan Datbey ve Neikaia gibi kentlerin gün yüzüne çıkarılabilmesi için üniversite ve sivil toplum örgütleri ile ortak çalışma yürütülmeli" dedi.(OŞ-ÜMY)