Ankara’da yaşayan Selçuk Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü mezunu olan ve özel bir şirkette çalışan Gözde Gürer, gündüzleri yoğun ofis ortamında geceleri ise sanayideki atölyede mesai yaparak hayalini gerçekleştirdi.
4 AYDA BİTİRDİ
Yaklaşık 4 ayın sonunda 720 kilogram ağırlığında, 4.40 metre boyunda, 2 metre eninde ve 2 metre yüksekliğindeki karavanında 8,5 metrekarelik bir yaşam alanı yaratan Gözde Gürer, profil aşamasından itibaren sıfırdan birleştirip yaptığı karavanda güneş enerjisinden 1,5 kilovat elektrik elde etti. Karavanda su ihtiyacını 200 litrelik depodan sağlayan Gürer, 24 saat çalışan buzdolabı, ocağı, mutfak dolapları, 1.30 metre eninde 2 metre boyunda yatağı, masası, kitap okuma kanepesi, duşu, tuvaletiyle minimalist bir yaşamda gerekli olan tüm her şeyi ince ayrıntılarıyla düşünüp gerçeğe dönüştürdü.
Karavandaki kumaş malzemelerin hepsini kendisi diken, iç donanım için gerekli malzemeleri satın alıp birleştiren Gözde Gürer, karavandaki yaşamını sokağa da taşıdı. Karavanın önünde iki şezlong, bir masa, bir hasır üzerinde minderler ve mini sehpa ile bir de açık hava sineması oluşturdu. Ses sistemiyle gündüzleri müzik dinleyen, geceleri ise karavanın tentesini indirerek mini projeksiyonla açık hava sinemasında film izleyen Gürer, kitaplık sorununu ise içinde 200 kitabın bulunduğu e-book ile çözdü.
Karavanın bulunduğu alanda yaklaşık 5 metrekarelik bir de hobi bahçesi de yaratan Gözde, fesleğen, nane, domates, çilek ve karpuz ekerek alanı led lambalarla aydınlattı.
Geceleri güneş enerjisinden ürettiği elektrikle aydınlattığı karavanı görenlerin ilgiyle yanına geldiği, fotoğraf çektirmek istediklerini belirten Gözde Gürer, kendini ‘Yeni nesil karavancı’ olarak tanımladı. Gürer, bunun nedenini ise “Karavan denince belli bir kültür vardır. Farklı bir yaşamdır. Benimki öyle değil. Ben aslında tam bir şehir insanıyım. Çalışma hayatım var. Ama bir hayalim vardı ve ben bunu gerçekleştirdim" sözleriyle anlattı.
'KENDİMDEN BAŞKA KİMSENİN GÜVENİ YOKTU'
Gözde Gürer, “Yıllarca hep bir karavanım olsun istedim. Evim nerede istersem orada olsun istedim. Normalde karavan hayali kuran insanlar gidip bir karavan satın alır. Ama satılanlardan hiçbiri benim hayalimdeki karavan değildi. Bunun üzerine kafamda ‘Ben bunu yapabilir miyim?’ fikri oluştu. Elim tamirat tadilata yatkındı. Hep bir alet çantam vardı. Tüm aletleri kullanabiliyordum. ‘Yapabilir miyim?’ diye düşündüğümde kendimden başka kimsenin güveni yoktu, çünkü inanılabilir bir proje değildi. Sadece annem ve babam bu düşüncemi sorgulamadı" dedi.
'SANAYİDE BİR ATÖLYENİN KAPISINI ÇALDIM'
Hayalindeki karavanı yapmak için önce bir araştırma aşaması geçirdiğini söyleyen Gözde Gürer, şunları aktardı: “Geçen kış başladım bu işe. Önce projeyi çizmem gerekiyordu. Bunun için profesyonel bir programdan yararlandım. Karavanda her şeyin belli bir ağırlıkta ve özel malzemelerle yapılması gerekiyor. En ince ayrıntıya kadar düşünerek 2 haftada projeyi çizdim. Sonra bunu nerede hayata geçirebilirim diye düşündüm. En zor aşama buydu. Ankara sanayide 20 yıllık bir karavan imalatçısının kapısını çaldım. Düşüncemi anlattım. 'Atölyeye kendim girmek istiyorum. Bu benim en büyük hayalim' dedim. Usta çok şaşırdı. Çünkü bugüne kadar atölyesinin kapısından giren ilk kadın benim. Sanıyorum o da yapıp yapamayacağımı merak ettiğinden kabul etti. Ve ben atölyede işe başladım. Ankara’da özel bir şirkette çalıştığım için gündüzleri zamanım yoktu. Gün içinde ofisteyim. Akşam mesaiden sonra atölyeye girip gece 12’lere kadar atölyede çalıştım. Hafta sonları ve tatillerde hep atölyedeydim. Çok zor ve yorucu bir süreçti ama 4 ayda hayalimi gerçekleştirdim."
HOBİ BAHÇESİ DE VAR
“Aslında ben tam bir şehir insanıyım" diyen Gürer, karavanın hemen yanında yaklaşık 5 metrekarelik alanda oluşturduğu hobi bahçesini anlatırken şöyle devam etti: “Karavanda yaşarken aslında bir anlamda sanki sokakta yaşıyor gibiyim. Karavanın kapısını açıp adımımı attığım anda sokaktayım. Bu farklı bir duygu. Karavanın yanındaki boş bir alanı ise bahçe yaptım. Buraya nane, fesleğen, domates, çilek ve karpuz ektim. Şimdi onların çıkmasını bekliyorum heyecanla."
TEK BAŞIMA HİÇ TEDİRGİN OLMUYORUM
Hafta içi Ankara’da yoğun iş temposunun içinde olduğunu belirten Gözde Gürer, hafta sonları ve tatillerini ise yaz başında Antalya’ya getirdiği karavanda geçirdiğini belirtti. Bir kadın olarak karavanda tek başına bir yaşamın zorluk yaratmadığını da sözlerine ekleyen Gözde Gürer, “İlk geldiğim günden itibaren hiç tedirginlik yaşamadım çünkü karavanım çok merkezi bir yerde" dedi.
Kaynak: DHA