Mit 1: Anormal sonuçlar kanser olduğunuz anlamına gelir. Smear testlerinin 3 çeşit sonucu var: Normal, yetersiz ve anormal. Londra Kadın Hastalıkları Kliniği’nden Danışman Dr. Meg Wilson, 2. ve 3. seçeneğin hastaların kaygılanmasına neden olduğunu belirtirken, konuyla ilgili şöyle konuştu: Smear testinde anormal çıkan sonuçlar çok yaygın. Bu, hastanın kanser olduğu anlamına gelmez. Smear testinizin işini yaptığını ve durum ciddileşmeden önce bir anormallik yakaladığını gösterir. Böylece kanser oluşumunda rol oynayan hücreler, kolposkopi yardımıyla teşhis edilebilir ve kanser engellenebilir. Kolposkopi de rahim ağzındaki hücrelerin anormal olup olmadığını ve tedavi gerekip gerekmediğini gösteriyor.
Yapılan bir araştırmaya göre, İngiltere’deki her 5 kadından biri, smear testini yumurtalık kanseri taraması sanırken, diğerleri de testin acı verici olduğunu düşünüyor. Oysa ki hayat kurtaran test, acı verici olmadığı gibi, yumurtalık kanserini de tespit etmiyor.
Pap smear (Pap test) kadınların servikal kanser (rahim ağzı) ya da prekanser (kanser öncüsü) taranmasında kullanılan bir testtir . Pap smear, prekanseröz ya da kanseröz lezyonları henüz tedavi edilebilecekleri aşamalarda yakalamayı sağlar.
Smear testi basit ve ağrısızdır. Test adet zamanı yapılmamalıdır, en iyi zaman adetten 10-20 gün sonrasıdır. Önce rahim ağzının (serviksin) görülebilmesi için, vajinaya bir spekulum (muayene aleti) yerleştirilir. Ardından küçük bir fırça rahim ağzına sürülerek hücre örnekleri toplanır ve cam üzerine yayılır. Patolog tarafından bu hücreler mikroskop altında incelenerek anormal gelişim olup olmadığına bakılır. Asıl hedef olası bir kanseri saptamanın yanı sıra, kanser olmayan ancak kansere dönüşüm olasılığı olan ve tedavi edilebilen “prekanseröz” lezyonları yakalamaktır. Testin pozitif olması yani anormal hücreler içermesi durumunda hekim HPV testi ve kolposkopi isteyebilir.
Testin önemini gözler önüne seren gerçekleri ve test hakkındaki en yaygın mitleri sizler için derledik.