Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinin bazı köylerinde hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, hayvanlarını başkalarının arazilerine girip, kan davalarına neden olmamaları için ahırlara hapsetti. Mera alanı olmadığı için hayvanlarını yılın 6 ayı boyunca ahırdan çıkaramadıklarını belirten vatandaşlar, bu yüzden vitaminsiz kalan hayvanlarının kör olduğuna ve hayvancılığı bırakma noktasına geldiklerine dikkat çekti.Merkez Sur ilçesine bağlı Harmanlar ve Kengerli köylerinde hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, mera alanı olmadığı için başkalarının arazilerine girip, ekinlerine zarar veren ve kan davalarına neden olan hayvanlarını ahırlara hapsetti. Hayvanlarını, mera alanı olmadığı için, yılın 6 ayı ahırdan çıkaramadıklarını anlatan vatandaşlar, bunun da hayvanlarına zarar verdiğini belirtti. Hayvanlarının vitaminsiz kaldığını ve kör olduğunu vurgulayan köylüler, bunun önüne geçilebilmesi için mera alanları oluşturulmasını istedi.“Komşularla sıkıntı yaşıyoruz”Hayvanların ekinlere girmesinden dolayı komşular sıkıntı yaşadıklarını ve bu yüzden hayvanlarını ahırdan çıkarmadıklarını anlatan Harmanlar köyünden Ömer Agiç, “Köyümüzde mera yok. Hayvanları içeride beslemek zorunda kalıyoruz. Köyden göç etmek zorunda kalacağız. Hayvanlarımızı dışarı çıkarınca komşuların ekinlerine giriyorlar. O yüzden hayvanlarımızı dışarı bırakmaya çekiniyoruz. Ben de ekin sahibi olsam ben de kabul etmem. Arazi sahipleri nasıl kabul etsin. Devlet arazi sahiplerinden icar yapsa belki faydalanırız. Bu köyde 100’ün üzerinde hayvan var. Hepsi de içeride besliyor. Bende 3 hayvan var. İçeride beslediğimiz için ancak bu kadarını besleyebiliyoruz. 3 tane hayvanla da satış yapamıyoruz zaten” dedi.“Tel örgülere, ahırlara hapsediyoruz”Kengerli köyünden Murat Alakuş, köyün büyük çoğunluğun hayvancılıkla uğraştığını belirterek, mera olmadığından dolayı hayvanları tel örgülere ve ahırlara hapsettiklerini kaydetti. Devletin bu soruna el atmasını isteyen Alakuş, “Her köyde bir 500 dönüm arsa arazi sahiplerinden icar edilirse bu sıkıntılar ortadan kalkar. Köylü de refaha kavuşur. Hayvanların da sayısı artabilir. Korkudan dışarı çıkaramıyoruz. Çıkardığımız gibi ekinlere gidiyorlar. Aramızda husumet oluyor, kavga oluyor. Sadece yazın biraz dışarı çıkarabiliyoruz. 12’nci aydan sonra bu bölgenin her köyünde hayvanlar içeride hapsediliyor. Ancak 2-3 tane hayvan besleyebiliyoruz. Yetiştiremiyoruz, zarar ediyoruz. Hayvanlardan kendi ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorlar. Hayvancılığı bırakma noktasına geldik. Şehirlere göç etmek zorunda kalacağız. Şehirlere göç edince de işsizlik sorunu artıyor. Çocuklar da şehirde ya bir gaspçı ya bir kapkaççı ya da hapçı olur. Yetkililerden ricamız her köyden 500 dönüm araziyi 5 yıllık icar etsin. Biz de bu sorunlardan kurtulalım. Hayvanların ekinlere girmesi kan davasına kadar gidiyor. Ölümlü kavgalar çok yaşandı bu sorun yüzünden. Kan davası nedeniyle göçler de oldu” diye konuştu.“Hayvanlarımız kör oluyorlar”7 hayvanı olduğunu anlatan Harmanlı köyünden Şahabettin Tunç ise, “8 taneydi bir tanesi aniden öldü. Kör oluyorlar, vitaminsiz kalıyorlar. Mera olmadığı için 6 aya yakın içerideler. Sürekli içeride kaldıkları için kör oluyorlar. Bazen Pamukçayı Barajı’nın oraya götürüyoruz. Orada da mera yok. Çay kenarında otlatıyoruz. Toplam 6 kilometre gidip geliyorlar” şeklinde konuştu.